Jimin arkadaşının önerisi ile Bangthree grubunu dinlemeye başlar. Üç üyesinden ortanca olanı Min Yoongi ona çok çekici geliyordur. Bir gün bu grubun konserine gider ve olanlar olur...
Yoonmin
[devam ediyor...]
Beğenmesine sevinmiştim. Uzun zamandır mutfağa girmemiştim ama abartısız bir kahvaltı hazırlayabilmiştim neyseki. Konuşacak bir şey bulamazken ortaya saçma bir soru attım.
"taehyung ile ne zamandır tanışıyorsunuz?"
Ağzındaki lokmayı bitirmesini bekledim. Bir yudum su ile ağzını temizledikten sonra söze girdi gülümseyerek.
"3 yıldır aynı şirkette çalışıyoruz"
"baya uzunmuş, ben bile Jin hyung ve Jungkook ile 2 yıldır tanışıyorum"
"onlardan başka yakın arkadaşın yok mu?"
"hayır onlar bana yeter, hem Namjoon ve Hoseok da var"
Onlar kimdi der gibi baktı suratıma. Sonra ben tekrar açıklama yaptım.
"korumalarımız"
"ahh, hatırladım"
Haşladığım sebzelerden birkaçını ağzına dolduruşuna gülmüştüm. Beni fark edip geri çekilmişti biraz.
"ye hadi bakmıyorum sana"
"buraya gelmek için işlerini ertelemedin değil mi?"
Hayır personellerin kalmam için olan ısrarlarına sinirlenip, bağırıp çağırıp şirket binasından çıktığımı söyleyemem.
"hayır sorun yok"
"Yoon katı disiplinle çalıştığınızı biliyorum sorun var?"
"Yoon? O kadar yakın mıyız?"
"az önce baya yakındık bence?"
Sustum. Tanrım hazır cevaptı resmen. Çıldırtır adamı. Yapabileceğim tek şey bunu şakaya vurmaktı. Elimi burnuna götürüp sıktım.
"çok konuşuyorsun!"
"ahh acıyor, sensin çok konuşan!"
Yemeklerimizi bitirince ikimiz de ayaklandık.
"tamam sen içeriye geç içeriye ben halledip geleceğim"
"bu halde bulaşık yıkamana izin vereceğimi mi sanıyorsun?"
"Yoon yayın açtığında bulaşık konusunda ne kadar berbat olduğunu gördüm!"
Kaşlarımı çattım. Birkaç tabak kırmış olabilirdim evet...
~~~
"ahh kahve mi yaptın"
"evet şekersiz, sıcak ve köpüklü en sevdiğinden"
Bunu nereden biliyorsun diye soracaktım ki her yayınımda içtiğimi hatırladım. Gülümsedim ve bana uzattığı kahve bardağını aldım. Yanıma oturduğunda ona döndüm.
"mutlu musun?"
Kendi bardağından bir yudum aldıktan sonra anlamaz gözlerle baktı bana. Tanrım mimikleri öyle güzeldi ki her mimiğimi ezberlemek, görmek istiyordum.
"yani benim evinde olmamdan memnun musun diyelim?"
"sanki cevabı bilmiyormuşsun gibi... Evet çok mutluyum. Keşke hep kalsan bana özel bir Yoongi'm olsa keşke evimde"
Azcık utanmış olabilirdim. Utancımı gizlemek için kahvemden bir yudum aldım.
"istersen kalırım?"
"a-anlamadım?"
Soru gibi sormadığı için ben de cevap vermedim. Sırıtmakla yetindim. Ona yaklaşıp televizyon kumandasını aldım elime.
"bir şeyler mi izlesek?"
"olur ama ben dövüş, vurmalı kırmalı filmleri sevmiyorum senin aksine"
"beni o kadar da iyi tanıyormuş gibi konuşma"
"ister inan ister inanma ama yüzünün bile her bir parçasını ezbere biliyorum"
Dudaklarımı birbirine bastırdım ve göz temasını çektim. Kumandadan arama yerine girdim. En son aratılanlarda gördüğüm 'Min Yoongi sevgilisi' yazısı ile durdum.
"bu yalanlamaya inandığını söyleme bana, sakın!"
"hayır asla inanmadım, sadece aratıldığında temiz mi çıkıyor diye merak ettim"
"gerçekten öyle bir şey yok, birincisi başka gruplardaki kızlara selam vermem onlardan biriyle birlikte olduğum anlamına gelmiyor, ikincisi ben gay im"
İçtiği kahve boğazında kalmıştı. Öksürdüğünde ona masadaki suyu uzattım. Kendine gelene kadar yavaş yavaş içti suyu. Bardağı alıp masaya tekrar koydum.
"iyi misi-"
"gay misin?!"
Hayır... Bunu bilmiyordu işte. Tanrım sanırım pot kırdım.
"şey...bunu bilmemeliydin lütfen ağzını kapa"
"t-tamam... Neden saklıyorsun?"
"şirket yüzünden, gruptakilerle aramda bir şey olduğunu kimse düşünmesin diye"
Yüzüm düşmüştü. Bu konuları ne konuşmayı ne de saklamayı seviyordum. Yüzümün asıldığını fark etmişti ve sırtını zorlayarak bana yaklaştı. Kollarını korka korka belime doladı. Kafasını göğsüme yasladı ve gözlerimi buldu.
"biliyor musun ben seni asla gruptakiler ile yakıştırmadım. Yapamazdım zaten sen benimdin, Jin le Jk de olmazdı ona da Tete izin vermezdi"
Gülmüştü söylediğime. Ona eşlik etmek isterdim ama kısılan gözlerini ve etli yanaklarının titreşimini izlemeye dalıp gitmiştim. Bana bakıp gülmeyi bırakmıştı. Dudaklarını büzdü.
"seni sahiplenmemden memnun değil gibisin"
"hayır oldukça memnunum senin olmaktan"
"b-benim misin?"
"değil miyim?"
Tanrım bu sohbet nereye gidiyor????
💌
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
