Jimin arkadaşının önerisi ile Bangthree grubunu dinlemeye başlar. Üç üyesinden ortanca olanı Min Yoongi ona çok çekici geliyordur. Bir gün bu grubun konserine gider ve olanlar olur...
Yoonmin
[devam ediyor...]
Ellerim nedense tir tir titriyordu. Aynı şekilde kalbim de hızlı hızlı çarpıyordu. Kemeri çekmeye başlayan elimin sabit durması için çok uğraşıyordum. Zorla yerine takabildiğim kemer ile ellerimi kucağıma koydum.
"kahvaltı ettin mi?"
"e-evet"
Sesimin kısık ve kekeleyerek çıkmasıyla tam arabayı çalıştıracakken bana döndü. Yüzünde bıkkın bir ifade vardı.
"bana alıştığını düşünmüştüm?"
Dudaklarımı birbirine bastırıp sağa sola kaçırdım gözlerimi. Göz teması hala çok zordu. Belki de sabahın erken saatleri diye ruh halim utangaçlık yönündeydi. Çünkü onunla ne büyük göz temaslarına girmiştik hatırlıyordum. Cevap vermediğimde başını sağa sola sallayıp burnundan nefes verdi. Önüne dönüp arabayı çalıştırdı. Yola çıktık. Kucağımdaki ellerimle oynuyordum. Stres olmuştum.
Beni asla anlamıyordu. Ona bakınca heyecanlanmam kekelemem normaldi. Beni anlamadığı için de bu düşünceler ile kendi içimde sinirle dolmuştum. Elimi hızlı bir hareket ile kemerime atıp çıkardım. Hareket halindeki arabada arka koltuklara doğru uzanıp binerken koyduğum çantamı aldım. İçinden kulaklıklarımı alıyordum.
"Jimin manyak mısın ne yapıyorsun otur çabuk?!"
Cevap vermeden kulaklığımı alıp geri oturdum yerime. Kemerimi taktım tekrardan. Kulaklarımın ikisine de kulaklığı tıkadım. Telefonumdan rastgele çal a bastım. Kollarımı göğsümde toplayıp ona hiç dönmedim bile. Tabii çıkan şarkının ona ait olması dışında başka sorun yoktu. Şarkıyı seviyordum ama ona sinirliyken sesi çekilmezdi. Birkaç kere değiştirmeme rağmen yine ya grup şarkıları ya da sololardan çıkıyordu. En sonunda rastgele açıp kafamı cama yasladım. Uykuya dalmam oldukça kısa sürmüştü.
...
Gözlerimi açtığımda araç koltuğunda değildim kesinlikle. Fazla rahattı.. Ve bu koku... Uykum kaçtı anında, fırladım yattığım yerden. Eskiden erkek kardeşim ile kullandığımız odadaydım. Yoongi nerede diye düşünürken hızla kalkıp her adımını ezbere bildiğim ahşap desenli merdivenleri indim. Direkt mutfağa daldığımda babam hariç herkesin orada olduğunu gördüm. Yoongi de buradaydı. Bir an ne için olduğunu bilmesem de korktuğum için kalp atışlarım hızlanmıştı. Sakinleşmek için elimi sol tarafıma koyup nefesler aldım.
"oğlum? İyi misin?"
Annem hemen endişe edince gülümsedim ona.
"iyiyim anne, en son arabada gözlerimi kapattığımı hatırlıyorum da ondan aniden şok oldum"
Annem anladım der gibi başını salladı ve uyuduğumdan sarılmadığı için şimdi sarılmıştı bana. Ben de özlediğim kokusuyla gülerek sarıldım ona.
"anne bırak artık abimi!"
Sızlanan Felix e yani erkek kardeşime güldüm ve bırakırım annemi. Oturduğu sandalyenin yanına gidip sarı saçlarını karıştırdım.
"demek bir şey anlatacaksın öyle mi?"
"bence senin anlatacak daha önemli şeylerin var *sesini alçaltır* mesela Min Yoongi nin şuan neden mutfağımızda olduğu? Şşt annem arkadaşın sanıyor"
Olanlardan kısaca haberdar edişi ile sarılmıştım boynuna aferin der gibi. Yanağını sıkarak ayrıldım ve ben de oturdum bir sandalyeye. Sadece Yoongi ye bakarak diğerlerinin net duymayacağı şekilde konuştum.
"kusura bakma Yoongi, dün gece uykumu iyi alamamış olmalıyım"
"sorun değil çok tatlı uyuyordun, ve benim sesim ile uyumayı sevdiğini bilmiyordum"
Müziği durdurmak için telefonumu açtı tabi... Utanarak gözlerimi kapattım ve hızla açtım tekrar.
"sadece birkaç saat.. Lütfen"
"ben halimden memnunum"
Bana sırıttığında ben de önüme döndüm. Annem arkası dönük yemeği hazırlamaya devam ederken konuşmaya başladı.
"Yoon evi bulmak zor olmadı umarım benim uykucu oğlum uyurken yardım edemedi sana"
"anne!"
"hayır bayan Park bir sorun olmadı. Zaten navigasyon kullandım. Bir de evin yakınlarında sarışın Jimin e benzeyen bir çocuk görünce kolaylaştı"
Bizi benzetmesine şaşırmıştım. Ben konuştum.
"cidden benziyor muyuz Felix ile?"
Annem söze girdi.
"inanmıyorlar bana Yoon, iki civciv kardeşlere benziyorlar, Jimin in saçı sarıyken görecektin sen bir de"
Yoongi sarı saç deyince bana imalı imalı baktı. Gözlerimi kaçırdım hemen.
"Yoongi hyung ama bana daha çok yakışıyor sarışın değil mi?"
Boynuna inmiş saçları elinin tersiyle savurup bana uyuz uyuz bakınca engel olamadım kendime, yükselttim sesimi.
"kıza benziyorsun!"
"sen benziyorsun kıza!"
"Yonbok dayak isteme!"
"sen de çok rezil duruma düşme bence!"
Yanımdaki kişinin varlığını sürekli unutuyordum...
"Lix gel masayı kuralım"
"geldim anne"
Annemle Felix kendi arasında konuşurken rahat konuşabilirdim onunla.
"kusura bakma bi-"
"kusura filan baktığım yok Jimin aile ortamındayız sonuçta, kardeşler kavga edebilir"
Sıcak gülümsemesi yüzüme vururken ben de ister istemez güldüm. Kulağıma yavaşça eğildiğini gördüğümde yutkundum. Kısık bir sesle fısıldadı kulağıma.
"hem bir aralar sarışın, civciv Jimin olduğunu öğrenmiş oldum?"
"sarı saçla alıp veremediğin ne?"
"sarı saçla değil seninle alıp veremediğim şeyler var"
💌
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.