"nereye gidiyoruz?"
Bindiğimiz arabada şoförün dikkatli sürüşü ile yol alıyorduk. Arkadaki geniş ve karşı karşıya olan koltuklara oturmuştuk. Ben ters olana o da karşıma geçmişti. Camdan dışarıyı seyrederken sorduğum soru ile ona bakmıştım. Sol kolunu pencereye yaslamış, parmakları narince dudaklarıyla oynuyordu. Sözümle elini çekip bana baktı.
"iş çıkışın sonuçta, karnın açtır değil mi?"
"aslında o kadar da aç deği-"
Karnımdaki filin bağırması, yani karnımın gurultusu ile sustum. Dudaklarımı birbirine bastırarak gözlerimi yere çevirdim. Ona baktığımda bana sırıtarak bakıyordu. Kaşlarımı çattım ve dik dik baktım ona.
"hey! Gülme!"
"en iyisi bir et restoranına gidelim"
Şoföre baktığında yolumuzu çevirmiştik. Onunla göz göze gelmeye utanırcasına arabayı inceliyordum. Tabii Bay Min bana gözünü kırpmadan bakarken bu biraz zor oluyordu. Sonunda araba durmuştu. Önce o ayaklanıp kapıyı açtı. Sonra kapıda benim de inmemi bekledi. Heyecanla ayaklandım ben de e kapıdan inerken pek alışık olmadığım araba modeli yüzünden kafamı çarptım. Kafamı ovuşturarak indim. Tekrar kıkırtısı kulağımı doldurduğunda bu sefer de bağırdım.
"acıdı!"
"tamam güzelim sakin ol kızma"
Başımı vurduğum kısma elini koyup saçlarımı okşadı. Sırıtmamı engelleyememitim. Birlikte sade ama lüks görünen restoranın içine girdik. Cam kenarında bir masaya oturup siparişlerimizi verdik. Heyecanlı bir çocuk gibi restoranı, masayı ve pencereden dışarıyı inceliyordum. Yüzümdeki gülümseme asla silinmezken onunla göz göze geldim. O da bana aynı şekilde gülümsedi.
Hemen utanıyordum işte böyle gülünce. Cennet kadar güzeldi gülüşü. Bir girdap gibi baktıkça daha çok dibe çekiliyordum sanki, daha çok izlemek istiyordum. Benimki kadar olmasa da tombul yanaklarını yararak gülümseyen dudaklarına bakarken bayılacak gibi hissediyordum. Küçük gözlerinin yanaklarının yukarı doğru hareketi ile daha az görünür olması... Acaba gülümsediği zaman önünü, beni görüyor mudur? Diye düşünmeden edemiyorum.
"sanki hayran buluşmasına gitmişim gibi hissediyorum"
"hm? Anlamadım?"
Gülümsemesi biraz silinip gözleri çıktı ortaya. Bir elini benim masadaki elim üzerine koydu. Bu çatlamış olan kolumdu. Asla gözümden kaçmıyordu, sürekli bu kolumu tutuyor ve okuyordu. Belime de yapmak istediğini düşünüyordum ama bunun biraz hızlı olacağını düşünerek yapmadığına inanıyorum.
"bana hayran hayran bakıyorsun, tüm yüzümü 3 kere ayrıntılı şekilde süzdün?"
"hayran buluşmalarında sana öyle mi bakıyorlar?!"
Normal bir şeymiş gibi dudak büzdü, garipser gibi bir ses tonu kullandı.
"evet?"
Ağzımdan 'tıh' gibi bir yalandan gülme sesi çıkartıp elimi çektim onun elinden. Kollarımı önümde bağlayıp sağa sola baktım.
"çok kıskandım! Hiçbirine gidemedi-"
"ah merhaba siz Min Yoongi misiniz? Bir fotoğraf çekebilir miyiz?"
Yanımıza gelen iki 20 li yaşlardaki kızlar ile daha da sinirlendim. Kendimi tutmaya çalıştım. Yoongi pek istemeyerek de olsa kabul etmiş ve ayaklanıp iki kızın arasında poz vermişti. Birkaç kareden sonra teşekkür edip gitmişlerdi. Hemen ardından mis gibi kokan yemeklerimiz geldi. Garson bardaklarımıza şarap ve su doldurduktan sonra uzaklaştı.
"aslında bu masa gece yarısı yenmeli ama idare edeceğiz artık neyse"
"gece mi... Oww yalnız ben bu kadar şarapla sarhoş olmam bay Min"
Ukalaca güldükten sonra şarabından bir yudum aldı.
"sarhoş olmak ile ilgili bir şey söylemedim, ne dönüyor kafanda?"
Hala bana arsız arsız gülüyordu. Söylediğimin ve düşündüğümün farkına yeni varınca yanaklarım kızardı. Bardağımadaki suyu içtikten sonra gözlerimi tabağıma indirdim.
Bir süre sonra o günlük bir konu başlatmıştı. Yemek eşliğinde onunla konuşmak, arada bir ağzı doluyken konuştuğunda normalinden boğuk çıkan sesi... Ahh tanrım sen bana akıl ver...
~~~
"bu muhteşem yemek için teşekkür ederim"
"ne demek görevimizdir Bay Park ı doyurmak!"
Güldüm söylediğine. Evin önündeydik ikimiz de. Onu eve davet etsem mi diye düşünürken bana doğru birkaç adım attığını gördüm. Tedirgin oldum, ancak aramızda bir adım kalınca yüzüme eğildi.
"sarılabilir miyim izninizle?"
"t-tabiki"
Kocaman gülüm normal ve kısa süreli bir sarılma gerçekleştirdikten sonra arabaya binip gitti. Arkada kalan ben de eve çıktım bu günün ardından. Merdivenlerde biraz zorlanmıştım o içtiğim bir damla alkolden tabii...
💌
Ğağğğ zorla bitirdim bölümü çok uykum var
Diğer bölümde görüşelim
💜💜💜
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Alone | Yoonmin
फैनफिक्शनJimin arkadaşının önerisi ile Bangthree grubunu dinlemeye başlar. Üç üyesinden ortanca olanı Min Yoongi ona çok çekici geliyordur. Bir gün bu grubun konserine gider ve olanlar olur... Yoonmin [devam ediyor...]