9🍁

32 7 3
                                    

~Jimin~

Kapım sertçe açıldığında irkildim. Beni ürküttüğünü gördüğünde yüzündeki sinir yok olmuştu. Hemen yanıma geldi. Oturduğum yatağımda aynı seviyeye gelebilmek için yerde diz çöktü.

"özür dilerim"

"Yoongi git"

Yüzü değişti. Ben de kaşlarımı çatmıştım. Onun gözlerine dayanamayıp kaçırdım ondan bakışlarımı.

"ne demek istediğini anlamadım?"

"sadece git, işine git benim yüzümden şirketle ve üyelerle tartışma, bu senin geleceğin biliyorsun"

Yüzüne oturan gülümsemeyi görmemle şaşırmıştım. Gülüyordu. Ama neden. Derken ayaklandı ve zarif parmaklarını sırtıma yerleştirdi. Yavaş bir şekilde beni yatağa yatırdı. Üstümden kalkacağını düşünmüştüm ama orada kalmaya devam etti. Dişlerini göstererek güldüğünde ben de güldüm. Neden bilmiyordum ama gülüşü o kadar güzeldi ki gülmemek için kendimi tutamıyordum.

Yüzüme eğilme hareketini yaparken nefesimi tuttum. Yanağıma eğilip hızlı öpücükler bıraktığında yutkundum üst üste. Yumuşak dudakları yanağıma ıslak, sevgi dolu öpücükler bırakırken çok kendimde değildim.

Öpücükleri kesti ve kulağıma yaklaştı. Yumuşak et parçaları dudaklarıma değere bir şeyler fısıldadı.

"beni düşünme, kendini düşün"

Söylediği şeyleri anlamamıştım. Şuan gözlerim kapalı onun benim üstümde oluşuna inanmaya çalışıyordum. Nefesleri tenime, boynuma değiyor ve benim tüm bedenim titriyordu. Dudaklarını tekrar hareketlendirdi.

"iyi misin?"

"s-sen üstümdeyken h-hayır sanırım kalp krizi g-geçireceğim"

Titreyen sesim zorla çıkmıştı dudaklarım arasından. Göz göze gelmemizi sağlandığında gülümsedi bana. Diyecek bir şey bulamamış gibi yüzümü süzdü. Gözleri dudaklarımı bulduğunda refleks ile onları dilimle ıslatmıştım. Yaptığımı görünce adem elmasının yukarı aşağı yaptığını görmüştüm.

Tanrım beni neyle sınıyorsun. Dayanamıyorum...

Kısık ve derin sesiyle dudaklarıma bakarak konuştu.

"bence senin dudakların da benimkiler kadar güzel"

Bir cevap verememiş sadece yutkunmuştum. Yanaklarımın hafif pembeleştiğini hissediyordum. Gözlerini gözlerime dikti.

"ben de..."

Sustu. Devamını getirmedi. Dudaklarını birbirine bastırıp gözlerini kaçırdı. Yanakları hafif kızarmıştı. İlk defa utandığını görüyordum... Sadece bir videosunda Seokjin in ona iltifat etmesi yüzünden utandığını görmüştüm. Ve şimdi fark etmiştim ki utanınca da çok güzeldi. Onun da kalbi hızla atıyordu. Bunu duyuyordum... Gözlerine derince bakıp yutkundum üst üste. Dudaklarını aralayacağı sırada sanki vazgeçmiş gibi tekrar kapattı. Sonra derin bir nefes verip bıkkınca konuştu.

"geç kalmadan yatmalısın"

Üstümden yavaşça kalktığında yatakta düz yatan ben kalmıştı. Kalbime elimi götürüp ritmini kontrol etmeye çalıştım. Dirseklerimden destek alarak doğruldum. Sırtım düşündüğümden daha iyiydi. Sanırım sıska bir bedenim olmasına rağmen sağlığım yerinde.

"sen burada yat ben salonda yatacağım"

Söylediğimle birlikte ayağa kalkmıştım. Anında bana dönüp kaşları çatık bakmıştı. Yanıma hızla iki adım atmıştı.

"saçmalama istersen Jimin-ah seni bu halde kanepede yatıracak kadar kaba ve düşüncesiz değilim"

Sinirle söylediği kelimeler dudaklarından dökülürken odak noktam dudakları oluyordu. Kendime gelmek adına zorla bakışlarımı gözlerine çıkartıp dudaklarımı birbirine bastırdım. Sözlerini algıladığımda ise ben başladım konuşmaya, normal bir ses tonuyla.

"ben de idolümü kanepede yatıracak kadar kötü bir fan değilim"

Kaşlarının çatıklığı yumuşadı yavaşça. Sonra dudağının kenarı kırıldı yukarı doğru. Daha sakin ve cilveli bir ses tonu kullandı.

"birlikte uyuyalım o zaman"

Gözlerim şaşkınlıkla açıldığında aynı yatakta yatmanın ne kadar kötü bir fikir olduğunu düşündüm. Onu gece bilmeden rahatsız edebilirdim, deli yatardım ve uyandığım an ilk onu görmek kalp sağlığım için iyi değildi, hem de hiç! Bu yüzden yalandan, sanki bir şaka yapmış gibi, gülmeye başladım. Omzuna hafif şekilde vurdum.

"çok komiksin Yoongi!"

O da yalan olduğu belli olan bir kahkaha ile bana eşlik ettiğinde konu kapandı. Ne kadar dil dökmeme rağmen benim kanepede yatmamı asla kabul etmemişti. Son olarak evdeki yer minderini yere, yatağın yanına açmış ve aldığı ince pike ve yastıkla kıvrılmıştı oraya. Yataktan aşağı doğru ona baktım. Bu halde uyumasını gerçekten istemiyordum. Altında sadece incecik bir minder vardı. Sırtı ağrır, her yeri tutulurdu. Ama elimden bir şey gelmediği için iyi geceler dileyip gözlerimi kapattım.

💌

Şu Jimin in tatlılığı ağağağağ

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Şu Jimin in tatlılığı ağağağağ

Diğer bölümde görüşelim

💜💜💜

Alone | YoonminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin