final bölümüne hoş geldiniz
"Taehyung!" Jeongguk'un sesini duyduğunda hızla ona döndü Taehyung, her tarafı kanla kaplıydı ama yine de olabilecek en güzel şekilde gülümsüyordu. Jeongguk, yavaş adımlarla onlara doğru ilerlemeye başladığında Jungkook gülümsemişti.
Jeongguk Taehyung'a yaklaştığında Taehyung birkaç adım atarak kollarını açmıştı. Jeongguk bununla daha çok hızlandırmıştı adımlarını. Taehyung'a doğru resmen koşmuş, hızla kendini kollarına atmıştı. Taehyung mutlulukla gözlerini kapatmıştı. Elini Jeongguk'un beline koyduğunda, hissettiği orak hızla gözlerini aralamıştı.
Gördüğü manzara ile çığlık atmıştı.
"Öl artık." Duyduğu kalın kadın sesi ile kafasını kaldırmış, yeniden dirilmiş olan lanete bakmıştı.
Jungkook anında arkaya geçmiş, lanetin direkt olarak belinden vurmayı denemişti.
Taehyung birden arkaya atılınca şokla onu atan Vincent'e bakmıştı.
Lanet, Vincent'e tekme geçirip savrulmasını sağlamış ardından arkasındaki Jungkook'un kılıcını tutmuştu. Jeongguk ters takla atıp kendini uzağa atmıştı. Jeongguk zorla gözlerini aralamış, kendisini döndürerek orağı daha fazla kendine geçirmiş, lanete kendini yaklaştırmıştı. Lanet tek kaşını kaldırdığında onu saçından tutmuş, kendi göğsüne gömmüştü. Vincent kendine gelmiş Jungkook'a bakmıştı. Jungkook da, Taehyung da şaşkınlıktan yerlerinden kıpırdamıyordular.
Birden etrafına sarılan kollarla kaşlarını çattı. Hayır, hareket etmiyor değillerdi. Hareket edemiyorlardı.
Birden Jeongguk ile lanetin etrafını yanan kelebekler sarmalamıştı. Lanet çığlıklara boğulurken, Taehyung zorla yerinden kalkmış Jeongguk'a elini uzatmıştı. Diğer formuna dönüşmüş, etrafındaki kelebekleri Jeongguk'un yarasına yollamıştı.
Jungkook da etrafındaki kolları artık hissetmeyince kalkmış, laneti belinden hedef alarak kesmişti.
"Sanırım iki kısmını birden kesmemiz gerekiyor." Diye fısıldadığında Vincent yanında bitmişti.
Vincent dikeyden orağını kılıca döndürerek geçirdiğinde, Jungkook'da yataydan geçirmişti. Lanet paramparça olurken orağı da kendisi gibi paramparça olmuştu. Jeongguk yavaşça gözlerini kapattığında Jungkook onu belinden tutmuş düşmesini engellemişti.
"Nabzı yok." Dedi Vincent hızlıca. Nabzının sesini duyamıyordu. Jungkook kılıcını elinden bırakmış, yorgunluktan yere yığılmış olan Taehyung'un insan bedeninin yanına Jeongguk'un bedenini koymuştu.
Yağmur birden daha bastırınca, Jungkook kafasını eğmişti. Belki de kendisi Jeongguk'a ve Taehyung'a bunların hiçbirini anlatmasaydı, şu an mutlu bir şekilde üniversiteye gidiyor olabilirlerdi. Her şekilde yok olacaklardı ama, en azından ikisi birlikte ölmüş olacaklardı.
_____
Jeongguk ile çok küçükken tanışmıştım.
Beni yetimhaneden alan ailenin, iş ortaklarının tek çocuğuydu.
Sürekli olarak birbirimizi gördüğümüzden bir süre sonra 'yakın' arkadaş olmuştuk.
Jeongguk benim için oldukça hayat dolu birisiydi. Sürekli olarak al al olan yanakları ile etrafta geziyordu ve gülümsüyordu.
Ben en son ne zaman gülümsediğimi bile hatırlamıyordum.
Jeongguk hayatıma girdikten sonra gülümseye başlamıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
vincent | taekook ✓
FanfictionKim Taehyung ve Jeon Jeongguk, kaderin kırmızı ipleri ile birbirine bağlanmış kişilerdi. !Olağanüstü olaylar !Rahatsız edici olabilecek sahneler tamamlandı Mantık hatası bulundurur (üşenmediğim herhangi bir zaman) düzenlenecektir.