"Bundan sonra size rehberlik edecek kişiyim."
Jeongguk şaşkınca karşımızdaki adama baktı.
"Haklısın Jeongguk, kendimi tanıtmadım. Vincent ben. Size neyi nasıl yapmanız gerektiğini göstererek, kehaneti benimle birlikte bozmanıza yardım edeceğim."
"Sen Jungkook'un buluşmam gereken kişi dediği büyücüsün değil mi?" Dedim.
Başını eğerek doğru olduğumu belirtti.
"Bizi tam olarak hangi konuda eğiteceksin?" Dedi Jeongguk, sesinde memnuniyetsiz bir ifade vardı.
"Sana nasıl kılıç sallanacağını öğreteceğim." Gözleri beni buldu, gözleri mutlulukla kısıldı.
"Sana büyü nasıl onu göstereceğim. Benim gibi en güçlü hayvanlardan birisini bularak onunla savaşmanı sağlayacağım."
"Seninki ne?" Diye sordu Jeongguk. Adamın yani Vincent'in arkasında beliren ejderha ve Anka kuşu ile gözlerim büyüdü.
"Bizim ırkımız," dedi Ejderhanın gövdesinin küçük bir kısmında elini gezdirirken, "bu iki güzel hayvanı kullanabilen tek ırk Taehyung. Senin de ikisini birden miras almanı istiyorum. Onları bulmak kolay olacaktır, yalnız senin için. Fakat biz buna zaman harcamayacağız, onların hepsi o diyara adım attığın zaman seni bulmak için yarışa girecektir."
Vay... Gerçekten vay.
"Sana gelince Jeongguk, Jungkook gibi olmanı sağlayacağım. Samuray olmayacaksın, zira vaktimiz yok. Fakat seni Jungkook gibi yapmak için elimden geleni yapacağım. Kusura bakmayın, savaşlarda yanınızda olmam. O dünyada yatağımdan kalkamıyorum. Ruhum yok, yalnızca bedenim yaşıyor. Burada sizi eğiteceğim. Lütfen bunu maruz görün." Diye eğildiğinde elim ayağım birbirine karışmıştı. Bizden asırlarca büyük adamdı o, bizim eğilmemiz gerekirdi.
"Kafanızı kaldırın lütfen. Burada daha güvende oluruz zaten. Ruhunuz boş mu geziyor?" Diye sordu Jeongguk ciddi bir şekilde.
"Tam olarak öyle denemez."
"Peki, sürekli zamandan bahsedip durdun. Bir acelemiz mi var?"
"Jungkook'un geriye az zamanı kaldı. Bedeni lanet tarafından ele geçirildi, ve laneti aktifleştirdiğinden yalnızca 20 yıl yaşayabilir. 10 yıldır sizi arıyor, 4 yılında da lanetin, içinde dolaşan canavarın varlığından haberdar değildi."
Korkuyla ağzım ve gözlerim fal taşı gibi açıldı. Jeongguk da benden farklı değildi. Yalnızca altı yılı mı kalmıştı.
"Lanetten dolayı ne kadar dayanır bilemiyorum, süresi sürekli olarak azalıyor. Sanki beş ay sonra ölecek gibi hissediyorum. Bedeni dayanamıyor sanırım içindeki lanete. Ayrıca, içindeki lanet her an Jeongguk'a da bulaşabilir. Sen daha çok küçüksün, Jungkook mantıken ruh olarak asırlardır yaşıyor. Bu yüzden şu an dayanabiliyor. Fakat sende aynısı olmayacak, ne bedenin ne ruhun dayanabilir. Ne kadar özel olduğunun bir önemi yok, her şeyden önce sen de insansın. On yedi yaşındaki bir çocuksun."
Jeongguk bir şey demedi, dümdüz adama bakmaya devam etti.
"Lütfen hemen bizi eğitin!" Dedim eğilerek. Artık konu dünyanın kurtuluşundan çıkmıştı, bu konu eninde sonunda Jeongguk'u da kapsayacaksa şimdiden durdurmak en iyisiydi.
"Eğiteceğim. Önce sizi uyutmamız gerekiyor. Hastaneden ayrılın ve bu adrese gidin." Dedi Anka kuşu yanımıza uçtuğunda Jeongguk, kuşun başını eğmesi ile başını okşamış ağzındaki kağıdı almıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
vincent | taekook ✓
أدب الهواةKim Taehyung ve Jeon Jeongguk, kaderin kırmızı ipleri ile birbirine bağlanmış kişilerdi. !Olağanüstü olaylar !Rahatsız edici olabilecek sahneler tamamlandı Mantık hatası bulundurur (üşenmediğim herhangi bir zaman) düzenlenecektir.