Kelebek Tanrısı

6 0 0
                                    

"Sakin ol." Dedi Vincent hızlıca. Karşılarındaki 'Jeongguk' olan yaratığa karşı.

"Sikeyim, çok geç kaldık." Yağmur bütün bedenlerine değerken dehşetle karşındakine ve arkasındaki kadına bakıyordu Taehyung.

"Sikeyim, insan eti yemiş." Dedi Vincent.

"Bu ne anlama geliyor, hem insan etini nerede bulmuş ki?"

"Kurusa bakmayın, Jeongguk artık benim himayemde. Genelde küçük çocuklara güvenmeyin derler ama, iradeleri o kadar zayıf ki..." Dedi kadın kahkaha atarken. Hızlıca Jeongguk'a doğru adımlamış yüzünü elleri arasına almıştı Taehyung. Jeongguk'u eski haline geri döndürebilirdi. Jeongguk'un iradesi vardı, oyuncak bebek değildi ve kimsenin himayesi altında da değildi. Olamazdı, insandı kendi kararlarını verebilir kendi tarafını seçebilirdi.

"Jeongguk,"

"Taehyung buraya gel!" Diye bağırdı Vincent arkadan. Jeongguk'a bir şey olur korkusu ile savaşamıyordu. Çünkü kadın yani lanet bir bakıma Jeongguk'u rehine almıştı.

"Yine de söylemem gerek, mükemmel bir savaşçı olduğunu. Kelebek tanrısı gibiydi resmen." Dedi kadın ardından Jeongguk'un saçını okşadı.

"Neyse, kısa keselim." Dediğinde Jeongguk birden Taehyung'un üstüne atlamıştı. Lanet anında Vincent'e saldırdığından Vincent Taehyung'a inanmak istemiş Jeongguk'u en azından Jungkook gelene kadar ona bırakmıştı.

"Jeongguk!" Dedi Taehyung zorlukla. Orağını elinde oluşturmuş Jeongguk'un ağzına kapatmıştı.

"Lütfen, kendine gel." Dedi Taehyung umutla fakat Jeongguk pek takıyormuş gibi gözükmüyordu.

"Bu bizim sonumuz mu yani?" Dedi acı bir şekilde gülümseyerek.

Gerçekten öyle miydi, gerçekten bu olaya başlamasına sebep olan kişiyle mi savaşması gerekecekti. İnsanlık için, bunu gerçekten yapması mı gerekiyordu?

Jeongguk'u tutmaya çalışırken ne düşünebiliyordu ne de konuşabiliyordu.

"Seninle savaşamam Jeongguk." Dedi gülümseyerek. "Fikrim değişmiyor, seninle savaşmaktansa ölmeyi tercih ederim."

_____

"Buranın suları çok temiz!" Dedi Jeongguk heyecanla. Ayaklarına değen balıklar ve yosunlar onu rahatsız etmekten ziyade rahatlatıyordu.

Taehyung gözlerini kısarak batmakta olan güneşe bakmış, ardından tebessüm etmiş okyanusa doğru adımlamıştı.

"Çok güzel..." Diye mırıldanmıştı sürekli olarak gülen Jeongguk'a bakarak. Jeongguk ona dönmüş rüzgârdan olayı önüne gelen bir tutam saçı kulağının arkasına sıkıştırmıştı.

"Hm?"

"Yo-Yok bir şey." Dedi Taehyung kekeleyerek. Jeongguk ile olan her an güzel ve kıymetliydi fakat bu an kesinlikle çok daha kıymetliydi.

Etrafta kimse yoktu zira, sonsuzluğa gidiyormuşçasına uzun ve güzel görünüyordu okyanusun ötesi.

Jeongguk Taehyung tatlılığına karşı gülümsemiş, elini ona uzatmıştı. Taehyung ona uzatılan eli tuttuğunda onu biraz daha yakınına çekmişti.

"Yanımda ol, lütfen." Demişti gülüşü tebessüme dönüşürken. İkisinin de yanakları al aldı.

"Jeongguk." Dedi Taehyung suratı eskisi gibi dümdüz olurken.

"Efendim?"

"Sence, daha farklı bir şekilde ve zamanda tanışsaydık... Her şey daha güzel olur muydu? Savaşmasaydık, farklı hayatlara sahip olsaydık, terk edilmemiş ve terk etmemiş olsaydık?"

vincent | taekook ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin