Üç gündür aynı pijamalarla odadan çıkmadan oturmak bana kötü değil, iyi geliyordu.
Sebepsiz midemin bulanması iştahımı kapatmıştı. Yemek yemek içimden gelmiyor. Zaten yemek yemek için bile odadan çıkmıyorum.
Telefonum zaten Derin ile konuştuğumuzdan beri şarjı bittiği için kapalı.
Şarj aleti aramak için odadan çıksam belki bulurdum. Annem hergün işe gidiyor. Evde bi tek yardımcı olan bi kadın var ve yüzünü sadece sabah öğle akşam görüyorum. Yani yemek saatlerinde
Birde annemin şoförü var ama kendisini hiç evde görmedim.
Yataktan doğrulup bi süre oturduktan sonra yavaşça ayağa kalktım. Başım çok az da olsa döndü ama ayakta durmamı engelleyecek kadar değil.
Kapıya ilerleyip odadan çıkınca ferahlık midemi bulandırıyordu.
Kabuğuma geri dönmek için can atıyorum resmen. Merdivenlere yönelip aşağıya indikten sonra çekinerek mutfaktan içeri başımı uzattım.
Kadın bacak bacak üzerine atmış bahçeye açılan kapının önünde sigara içiyordu. Yaklaşıp boğazımı temizledim.
Kadın anında bana dönerken elinde ki sigarayı gelişi güzel fırlattı. Yaptığı harekete normal bi zamanda kesinlikle gülerdim.
"Telefonumun şarjı bitti de iphone şarjı var mı?" Boğazımı tekrar temizleyip bulanan midemi görmemezlikten gelmeye çalıştım. Mutfakta iğrenç bi et kokusu vardı.
"Var tabi efendim. Annenizin telefonun ki odasındadır. Vermemi ister misiniz?"
Tuttuğum nefesimi vermeme çabası ile başımı olumlu anlamda salladım. Hızla mutfaktan çıkıp nefesimi düzene sokmaya çalıştım.
Koltuğun arkasına geçip kadını beklemeye başladım. Merdivenlerden hızla inip şarj aletini bana uzattığın da ufak bi gülümsemeyle alıp odama yöneldim.
Annem ile telefonumuzun markası aynıydı. Derin gidip ikimize birden iphone 6 plus almıştı. Annem ile bana değil. Ben ve kendine.
Annemin de durumu iyi olunca onunda elinde son model telefon olması gayet normal.
Telefonu gidip şarja taktıktan sonra hemen açtım. 107 cevapsız aramayı görünce gözlerim fal taşı gibi açıldı.
15 arama Derin'den gerisi Dilara'dandı.
Merakıma yenik düşüp aramaya karar verdim.
Delira . . . Aranıyor . . .
Bi kaç çalıştan sonra telefon açıldı. Dilara nefes nefese bir halde zor soluyarak.
"Mira," dedi. Resmen miyavlıyor gibi kısık çıkmıştı sesi.
"Ne oldu Dilara gene hangi önemsiz sebepler için 92 kere aradın? "
"Eğer Derin'in intihar edip hastanelik olması önemli değilse bişey diyemeyeceğim."
Bi süre sustu ve bende sustum. Ne diyordu bu? Konuşmak istedim ama tıkanıp kaldım. Şaka diye bağırsın diye resmen dua ettim.
"Derin intihar etmiş Mira . . . "
Başımdan aşağıya dökülen bi sıcak su hissettim. Midem kerpedenle sıkıştırılmış, çevrilmiş gibi hissettim. Telefon elimden kayıp yatağa düşerken ağzımdan bi çığlık koptu ve dizlerim yere düştü.
Telefondan Dilara ' nın sesini duyordum ama uzanacak gücü kendimde bulamıyordum.
Kendimi zorladım ve titreyen elimi telefona götürüp kulağıma dayadım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sana ihtiyacım var
Teen FictionHayatların değişebilir olduğuna inanıyorum artık. Bir kaç saniye, birkaç gün... Duymak, öğrenmek, terk edilmek Eğer tek başıma olsaydım bunları kaldıramazdım. Mira adında genç bir kız. Annesi ile arası bozuk babasını ise neredeyse hiç görmüyor. L...