Medya da Dilara var!
Okul günü... Okula giderken bu kadar heyecanlı olacağım aklımın ucundan dahi geçmezdi. Heyecanlıyım çünkü nedenini bilmediğim bi istek var içimde. Belki de Derin'in benimle konuşma isteği bu bilmiyorum. En son 8. sınıfta birinden hoşlanmıştım. Ama tabi ki kendisinin haberi yoktu. Benden hoşlandığını bir çok kişi söylemişti. Ama hepsini de geri tepmiştim. Benlik şeyler değil diye düşünürdüm hep ama şuan yaptığım heyecanın hatti hesabı yok. Yüksek bel eskitme kotun üstüne kırmızı minik puantiyeleri olan bir kazak giydim üstüme kahverengi ceketimi alıp odamdan çıkacağım sırada yatakta hala uyumakta olan dilara aklıma geldi. Geri odama girip "Dilara uyaan" diye bağırdığım gibi yatakta doğruldu. Dilara'nın bu haline gülerken yanına gidip onu öptüm. Kızgın bakışlarını atsa da bana o da beni öptü. Dilarayla kıyafetlerimizi birlikte giyerdik onun daha deliye kaçık bir tarzı vardı. Üstünü giyip aynanın önüne geçti. Yüzünü fondotene buladıktan sonra bana dönüp "hadi sende yap" dediğinde "Rimel ve eyeliner yalnızca" dedim ve yanına ulaştım. Kirpiklerimin dibinden ince bir eyeliner çektikten sonra rimelle kirpiklerimi kıvırdım.
Kapıdan çıkmak üzereyken uzun süredir yapmadığım şeyi yapıp sabah sırf bize kahvaltı hazırlamak için gelen Annem'in yanına gidip yanağına bi öpücük bıraktım. Ve birşey söyleyip bunu mafetmemesi içinde koşarak kapıdan dışarıya çıktım. Dilara merdivenleri inmiş beni bekliyordu. Koluna girdim ve yürümeye başladığımız da Annem'i pencere de gördüm. Pencereyi açıp "İyi dersler kızlar" diye bize seslendiğinde "sağol" Dilara'yla aynı anda cevap verirken kıkırdadık.
***
Okula geldiğimden beri gözlerim beynimin bilip inkar etmekte zorlandığı gerçeğin ta kendisini aradı. Bulamadığım zaman ise etrafa yapmacık gülücükler saçmaya devam ettim. Okulda değildi. Umurumda da değildi. Bahçeye çıkıp Dilara'ya bakınırken bana doğru gelen Cem'i gördüğümde bende ona doğru yürümeye başladım. Ellerimizi tokuştururken yanağıma kuru bir öpücük bıraktı. "Selam güzellik" dediğinde onu umursamayıp "naber?" dedim. "İyilik akşam Bistro kafe de çalıcam sensiz olmaz diyorum gelir misin? Tabi benimkini de yanında getirirsen ooo harika olur." Cem müzik bölümünde. Genellikle onunla çalışmak için yoğun istek alırdı. Ve Dilara'dan hoşlanıyor. Benimki diye bahsettiği kişi ise Dilara'nın tam kendisi. Fakat Dilara'yı kaç senedir ikna edemediğimiz için Cem ortalıkta benimki benimki diye geziniyor. Benimle de yalnızca Dilara için arkadaş olduğunu düşünüyorum açıkçası. "Bakarız. Dilara'yla konuşurum bi" dediğimde başını sallayıp kantine doğru yürümeye başladı. Cem aslında çok iyi müzik kulağına sahipti. Ama Dilara'nın dikkatini çekmeyi başaramıyordu. Peşinden onca kız koşuyor diyemem , peşinden yalnızca müziği için kızlar koşuyor.
Nerede bu kız? Bakınmaya bi süre daha devam ettim.Ancak dilarayı ortalarda göremeyince okul binasından içeriye girdim. Güzel döşenmiş tertemiz okul yollarında yürürken daha fazla boş gezmemek adına resim sınıfına doğru ilerledim. Resim çizmem gezinmekten daha işe yarardı. Cam kapalı resim odasından içeri girdiğimde Derin'le neredeyse burun buruna geldim. Birden panik yapıp geri çekilmeye yeltenince belimden tutup "heyy sakin ol" dediğinde arkamı döndüğümde ise hocayla burun buruna gelmem bir olmuştu. Benim panik yapmam dünyaya zararlıydı. "Af edersiniz hocam" derken ellerimi havaya kaldırdım. Derin'e dönüp gülümsedikten sonra "Nasılsın bugün?" diye soru sorması beni büyük bir yükün altından kurtarmıştı. Birde onunla konuşup konuşmamak adına kendimle tartışacaktım. Büyük kolaylık sağol Derin'cik diye içimden geçirirken "İyiyim sen?" dedim gülümsememe engel olamayarak. Aslında benimle ilgilenmediğini bilsem daha rahat olabilirdim. Ama içim kıpır oluyor karşımda dururken o. "İyiyim sağol" deyip gülerken eli ensesine gitti. "Çalışman bitti mi?" dedim kendime hakim olamayıp "Evet bitirmeden bırakamazdım. Şey sana bir şey sorucam?" Öha ne sorucak. Öha bi dakika tamam Mira sakince dinle ellerimi önümde birleştirip onu dinlediğimi göstermek için başımı salladım. Birden vücudumu küçük kırmızı kan pıhtıları ele geçirmiş gibi hissettim. "Akşam Cem'in müziği varmış yani öyle söyledi. Belki resim odasına gitmiyeceksen belki birlikte gideriz diye düşünmüştüm." dediğinde ağzımın o şeklini almaması için baya uğraştım hatta uzun bi süre uğraşmış olmalıyım ki çocuk "Tabi istersen" diye eklemek zorunda kaldı." "Aaa evet olur Cem'i bilirsin beni de davet etti." dedim. Ama çocuk acaba Cem'i bilir miydi? Gerçi bu okulda herkes herkesi tanırdı. Her bölümden her sınıftan yalnızca 30 kişi vardı. "o halde akşam 9'da seni alırım evinin adresini tabi ki verirsen " deyip sırıttığında bende kendimi tutamayıp sırıttım. "Numaranı versen mesaj atsam?" dediğim de telefonunu cebinden çıkartıp elime tutuşturdu numaramı yazdıktan sonra kaydetmesi ve adımı yazması için telefonu ona uzattım. Resmi olarak tanışmamıştık. Ama adımı Dilara'dan bildiğine emindim. Cem'in bu durumdan haberi büyük ihtimal yoktu çünkü eğer bilse dalga geçeceğinde adım kadar emindim. Bu bilmediğine işaretti. "Tamam o zaman ben derse gideyim akşam görüşürüz" dediğinde elini kaldırdı ve kapıya gidene kadar bana sırtını vermeden el sallayarak gitti. O haline gülerken bende arkasından el salladım. Ve gözden kaybolduğu gibi hocanın yanına gittim. Dilara'yı bulmam gerekiyordu bunları anlatmalıydım.
Hocanın yanına gidip karnımı tutup "Hocam lavaboya gitmem lazım" dediğim yüzümü buruşturdum. Hoca kafasını sallarken koşarak kapıdan çıktım ve Telefonu cebimden çıkartıp rehberden Delira'yı buldum ve açana kadar koridoru üç kere gidip gelmiştim. Sonunca açtığında "Dilara neredesin" diye bağırdım. "Yabancı dil sınıfında ne oldu" dediğinde sessiz konuşmasından hocanın sınıfta olduğunu anlamıştım. "kapının önüne geliyorum çık dersden hemen hemen" derken zıplamaya başladım. Bir şey demeden telefonu yüzüme kapattığında ise koşarak Yabancı dil sınıfına ulaştım. kapının önünde bekleyen Dilara'nın boynuna atlarken olanları anlatmaya başladım.
Kızım bu resmen bi randevu dediğinde ise uzun süre koridorda zıplamıştık. Sınıfa zil çalınca geri dönmüştüm çünkü bu heyecan geçmiyordu. Bunun bi randevu olduğunu ise Dilara'nın çok tecrübeli olması sayesinde anlamıştım. Benden gerçekten zor olur bu işler. Kendime iyi şanslar...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sana ihtiyacım var
Teen FictionHayatların değişebilir olduğuna inanıyorum artık. Bir kaç saniye, birkaç gün... Duymak, öğrenmek, terk edilmek Eğer tek başıma olsaydım bunları kaldıramazdım. Mira adında genç bir kız. Annesi ile arası bozuk babasını ise neredeyse hiç görmüyor. L...