S.İ.V 22. Bölüm

361 25 6
                                    

Selam gençlik . . . Okuma istekleri azaldı sanki? Bilemedim.

Derin'in fotoğrafı var multimedya da bakabilirsiniz. (O fotoğrafı bulunca neredeyse halay çekecektim. :D )

Güneşin şerit halinde vurduğu ışığın yansıttığı toz tanelerini izlemeyi bırakıp yaslandığım tezgahtan ayrıldım.

Annemi bulduğumuz günün üzerinden bir hafta geçti. Bu bir hafta da Anneme onunla kalamayacağıma dair birşey söyleyemedim.

Onu kırmaktan korkuyorum. Ama Derin her gün gözümün önünde kırılıyor ve benim canım yanıyor.

Kahvaltı masasını topladıktan sonra balkona tekrar çıktım ve sandalyeleri düzgün bi şekilde yerleştirdim.

Masanın kenarında elimi sürtüp geri içeri girdim.

Bulaşıkları hızla makineye yerleştirdim. Havanın ısısı hoşuma gidiyor ve mayışmama sebep oluyor. Zaten üç gündür Derin benden önce kalkıyor. Bu da demek oluyor ki ben Derin'den fazla uyumaya başladım.

Makineyi yerleştirdikten sonra doğrulup salona doğru ilerlemeye başladım.

Koltuğa yayılmış oturan Derin beni görünce doğruldu.

Eliyle koltuğa vurup yanına oturmamı istediğini belli ettiğin de anlamamızlıktan gelip başımla 'ne' işareti yaptım. Gayet ciddi bir tavırla , içimden kahkaha attığımı saymazsak ciddi bi tavır.

"Gelsene." Diye söylenip tekrar koltuğa vurdu.

Ellerimi kaldırıp , " Nereye? " Dediğim zaman yerinden birden kalkıp bana doğru hızla gelince salonun öbür tarafına kaçtım hızla, kahkahamı engelleyemediğimden güldüm. Bana doğru atılıp belimden tuttuğu gibi havaya kaldırmasıyla öne düşen başımdan dolayı gözlerim karardı. Derin'in gülüşlerini duyuyordum ama midem ağzıma gelmişti. Gülmesinden değil tutuş şeklinden.

Tişörtünü sıkı sıkı tutup geçmeyen midem ve dönen başımdan. Ağzımdan cılız bir "dur." Çıkınca gülmeye devam edip koltuğa ilerledi. Böyle yapması daha kötü olmuştu. Tişörtüne sarılmadığım elimle midemi tuttum.

"Beni kandıramazsın." Deyip tekrar güldüğünde ağlamaklı bi yüz ifadesi taşıdığımı biliyordum.

Midem çok kötü olmuştu. Sonunda Derin kahkaha atarak koltuğa oturduğunda midemin geçmesini bekledim. Ama tam tersi oldu ve midem ağzıma geldi. Hızla Derin'in belimde duran eline vurup ayağa kalktım ve koşarak tuvalete gittim.

Klozetin kapağını açıp bi kaç öğürmeden sonra kusamayacağımı anlayıp geriye kayıp sırtımı fayansa dayadım. Gözlerimi sıkıca kapattım. Kusmaya niyetim yoktu zaten.

Üzerimde hissettiğim gözlerle başımı kapıya çevirdim. Gözlerimi açarsam kusacakmışım gibi hissediyordum. Bu yüzden açmadım.

Elim, sıcak avucuna aldığını hissetmemle midemdeki elimi çekip elini kavradım.

"Ciddi değilsin sandım." Sesinde ki pişmanlığı duymamak mümkün değildi.

Başımı inleyerek olabildiğince eğdim.

"Kusmadığıma göre problem yok."

Küçük tuvalete ikimizin nasıl sığdığını merak ettiğimden gözlerimi araladım.

Derin tam lavobonun önüne oturmuş ellerimize bakıyordu.

"Doktoru arasam mı ilaçlardan sonra ilk kez oldu?" Diye sorup gözlerime baktığında bende gözlerine baktım. Ah hayır. O doktoru bi daha görmek istemiyordum. Başımı olumsuz anlamda salladım.

Sana ihtiyacım varHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin