Sana ihtiyacım var

S.İ.V 19. Bölüm

Merhaba arkadaşlar , bölümler biraz geç geldi ama bundan sonra sık sık yazmaya çalışacağım. Sonuçta tatile girdik değil mi :D

Kitap hakkında ki düşüncelerinizi belirtirseniz sevinirim. kocaman kocaman öptüm... ♡ ♡

bölüm şarkısı

-Adna - Run, Lucifer

○ • ○ • ○ • ○ • ○ • ○

"Mira dışarı gidelim. Seni Melek hanım ile tanıştıracağım." Dediğinde parmaklarımı araladım kesinlikle kaslarına bakmadan direk gözlerine baktım.

"İster misin?"

Istememem için bir sebep yoktu. Hem Derin'e oğlum diyen bayanı da tanımış olurdum. Merak ediyordum doğrusu ,

"olur. isterim tabii" Dedikten sonra ellerimi yüzümden çektim. kaslarına baktıktan sonra -vay canına- gözlerine baktım.

"Tamam hazırlanalım." Dediğin de fesat yanım başka şeyler anlıyordu. Banyodan çıkmıştı sonuçta.

"aynı yerde mi?" Dedim şaşırmış yüz ifademi suratıma takıp

"istersen olur. Hem beni giydirirsin? " Deyip göz kırptığında yastığı elime almamla odaya koştu.

Arkasında gülümserken hiç o tarafa bakmadım. Mazallah havlusu falan belinden düşer hiç ekşın yaşamayalım. Ah göz kırpışıda unutmak olmaz.

İçim de nedense gereksiz bi heyecan vardı. Gitmesini istedikçe büyüyordu. Bu heyecan Derin bana göz kırptı diye oluşmamıştı. Belki de Melek hanım kimmiş onu tanıyacağım için oluşan heyecandı.

İnsanlarla tanışmak benim için problem değildi. Belki ön yargı araya girerse, evet problemdi.

Acaba nereye gidecektik? Acaba Melek hanım nasıl bir insandı ve acaba ne giyecektik ?

Giysi konusunu Derin'e danışacaktım ve elbise giyecektim. Rahibe gibi olmazsam iyidir. Sonuçta Derin'den fikir alıyordum. Yok o kısa yok o açık demezse iyidir.

Odanın kapısının açılma sesini duyunca ayağa kalktım. Odaya doğru ilerlemeye başladım. Uzaktan şöyle bir Derin'i süzdüm. V yaka beyaz ince, kolları ne çok uzun ne de çok kısa yakasından aşağıya dört düğme iniyordu. Altına da koyu renk bir kot giymiş.

"Beğendin mi bari?" Dediğinde elimle dön işareti yaptım. Olduğu yerde kollarını açıp döndü.

"Bayıldım." Deyip gülümsedim.

"Bayıldım ama ben ne giyeceğim yardım et." Deyip gidip elini tuttum ve odaya geri soktum.

"Mira , senin dolabını sevmiyorum." Deyip çocuk gibi bana direnmeye başladığında güldüm. Ama hareketine gülmüştüm. Dudaklarımı büküp "defol" dememle elimi bıraktı. Gideceğini düşündüğüm de dolaba yanaştı.

"Olur mu hiç öyle?" Deyip sürgülü kapağı kaydırdı.

Bende gidip yatağa oturdum. Onu izliyordum. Onunla birlikte olmak çok farklıydı. Çok güzeldi. Her hareketi hoşuma gidiyordu. Yere çömüşü, askılara göz atışı, dar pantolonu , bana bakışı , kokusu her şeyiyle herkesten farklı hissettiriyordu. Kimse onun yerine geçemezmiş gibiydi. Aslında geçemez.

Dolaptan uzun bir elbise çıkardı ve bana gösterdi.

"Bunu giy hem takım oluruz." Dediğinde kabul ettim. Elbisenin etiketi daha üzerinde duruyordu. Hiç giymemişim.

"Tamam." Deyip yataktan kalktım. Elinden askıyı aldım.

Durup gitmesini bekledim. Ama durmuş beni izliyordu.