Hepinize iyi okumalaaar.
Heyecanla kazağımı yukarı sıvadım. Kalbim ağzımda atıyordu. Derin elleriyle karnımı okşayıp kazağımın aşırı yukarı kalkmış kısmını düzeltti.
"Bayılıcam şimdi." Elimi sedyeye vururken ayaklarımı sallamaya devam ettim.
Doktora gelmiştik. Bebeğimiz kendini neredeyse üç haftadır göstermiyordu. Cinsiyetini öyle merak ediyordum ki.
Derin yerinde kıpırdanıp durunca elimle elini tuttum. "Yaaa çok heyecanlı değil mi?" Cırtlak sesime gülüp, yüzünü yüzüme yaklaştırdı burunlarımızı tokuştururken "evet hemde çok." Diye fısıdadı. Geri giderken yanağıma bir öpücük bıraktı.
Elimle karnımda bir ritim tutup ayaklarımı sallamayı da ihmal etmiyordum. Doktor içeri geldiğin de "kusura bakmayın geciktim." Asık suratı tüm hevesimi, farklı yerlere dağıtırken gözlerimi Derin'e kaldırdım.
Gözlerini boşver der gibi devirdi. Doktor gelip yanıma oturduğun da eline şu hiç sevmediğim iğrenç jolemsi sıvıyı aldı. Karnıma bir miktar boşaltırken her zaman ki gibi ürktüm. Soğuktu.
"Eveet. Mira hanım ve Derin bey hazır mısınız?" Elimi heyecanla kalbime çıkarıp sesime yansıyan heyacanımla "evet" diye şakıdım. Derin yanıma çömüp, elindeki kamerayı açtı.
Gözlerimi ekrana diktim. Her gelişimiz de kamerayı açıp video çekmiştik. Şu son üç haftadır, hayal kırıklığıyla geri kapatıyorduk. Her kamera açıldığında bugün cinsiyetini öğrenicez diyip öğrenemeden geri kapatıyorduk.
Doktor, gözlüğünü takıp eliyle bıyıklarını kaşıdı. Eli karnımda gezinirken gözleri ekrandaydı.
Bebeğin kalp atışlarını açtığında hevesle Derin'e baktım. "Evet, herşey düzgün." Derin doğrulup ekrana uzandı parmağıyla bir yer gösterip "erkek mi acaba?" Dediği yeri kamerayı gösterdi. Bende görme çabasıyla biraz iki büklüm olup gösterdiği yere baktım.
Merakla doktoru beklerken, doktor gür kahkahasıyla güldü. "Hayır. O parmağı." Kendimi geri bırakıp seslice ofladım.
Derin geri yanıma çöküp elimi kavradı. Doktor kenarlardan biraz baskı yapıp bebeğin yerinden kımıldattığında hareketini hissedip Derin'in elini sıktım. "Hissettim." Dedim gözlerim dolarken. Ilk kez gerçekten bebeğimi hissetmiştim. "Neyi?" Derin'in sıkkın sesi gerçekten neyi kasteddiğimi anlamadığına işaretti.
"Bebeğimizi." Gözleri refleks olarak hızla bana döndüğünde doktor kıpırdandı. "Nasıldı?" Derin'in heyecanlı sesi ve yerinde doğruluşuna güldüm. Kamera bana çevrilirken konuşmaya başladım. "Çok hafift-"
"Kız." Doktorun heyecanla bağırmasıyla sözümü yarıda kesip çığlığı koyverdim. Derin olduğu yerde öylece kaldığında elimle elini sarstım.
Artık ağlıyordum. Şuan öyle saçma ve öyle duygusal bir andı ki benim için.
Derin sesli bir nefes verip "sonunda be" diye gülerek bağırdığında kamerayı bize çevirdi. Yanıma çöküp "babacım sonunda, nazlanmayı bırakıp bize kendini gösterdiğin için nasıl mutluyum anlatamam." Gözlerini bana çevirdi. Nasıl susup kaldığımı merak etmiş falan olmalı herhalde.
"Hey sen. Ne oldu aşkım? Neden ağlıyorsun." Doktor kamerayı Derin'in elinden alıp bizi çekmeye başladı.
"Bilmiyorum." Diyip kendimi serbest bıraktım. Gürültülü ağlamamla doktor bizi oda da bırakıp çıktı.
"Mira, saçmalıyorsun. Hadi ama bak herşey gayet yolunda." Yüzünü elime dayayıp, muhteşem gözlerini yüzüme dikti.
"Ya, çok heyecanlandım ve ilk defa onu hissettim." Mırıldanmamla başını kolları arasında sabitledi. Alnıma kokulu bir öpücük bırakıp, kenarda duran rulo peçeteden bir miktar kopartıp kanımı temizledi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sana ihtiyacım var
Ficção AdolescenteHayatların değişebilir olduğuna inanıyorum artık. Bir kaç saniye, birkaç gün... Duymak, öğrenmek, terk edilmek Eğer tek başıma olsaydım bunları kaldıramazdım. Mira adında genç bir kız. Annesi ile arası bozuk babasını ise neredeyse hiç görmüyor. L...