Gözlerim yeniden kapanırken kendimi sıktım ve dümdüz duvara bakmaya devam ettim. Başım öne doğru düşecekmiş gibi hissediyordum.
Yatağı yavaş yavaş sallamaya devam ettim. Masal'ın uyanık olduğunu duyuyordum ama ayağa kalkacak gücü kendimde bulamıyordum.
Derin'i uyandırmaya kıyamadığım her saniye, iç sesim onu uyandırmam için beni daha kuvvetli sarsıyordu. Değişik olaylar olmuştu ve tüm gece yatakta dönüp durmuştum. Uyku tam beni kendine çekerken de Masal uyanmıştı.
Ve durum facia."Derin." Uyuyor gibi çıkan sesimi ben bile zor duymuştum. Elimi zorlayarak geriye attım. Rastgele elime gelen Derin'i kavradım. Bacağını ellediğimi tüylerinden anladım. "Derin uyan." Yatakta kıpırdandı. Ardından doğruldu. Şükürler olsun. "Hayatım Masal'a bakar mısın? Elli dakikadır uyumuyor. " kedi gibi bana sokuldu. Ardından omzuma ufak bir kaç öpücük bıraktı.
"Hadi sen uyu. Ben ilgilenirim." Sesinden anlayışlık akıyordu. Yatakta biraz geriye gittim ve başımı usulca yastığa koydum. Gözlerimin önüne buğulu bir cam inmişti. Derin'in Masal'ı kucakladığını gördüm ve gözlerim bu anın ardından kapandı."Annesi," yanağımda bir yumuşaklık hissettim. "Annesi, kalk baba gidecek. " gözlerimi usulca açtım ilk gördüğüm Derin'in mükemmel suratı oldu. Gözlerimi yavaşça yana çevirdim. Masal'ı yanağıma dayamış beni uyandırmaya çalışıyordu.
Sevimli bir "Ayy," çıktı dudaklarımdan. "Siz büyüdünüz de anne mi uyandırıyorsunuz?" Masal'ı düzgünce kavradım. "Gel babası, yat sende yanımıza" Derin tabi kii bu teklifi geri çevirmeden yanımıza yattı. Parmağını Masal'ın pürüzsüz cildinden gezdirdi.
Bende elimi Derin'in çene oyuntusuna çıkardım. "Ne yapacağız?" Sessiz harfli sözcükler döküldü dudaklarımdan.
"Hiç birşey olmayacak." Eli şimdi benim yanağımı kavramıştı. Güvenini hissediyordum. Ona inanmak istiyordum.
"O heriften nefret ediyorum." Gözlerimi usulca örttüm. "Onunla bir bağlantın yok Mira, deden olması dışında." Eli saçlarıma çıktı. Ve saçlarımı okşadı. Bugün yarın Dilara'yı hastaneye kaldıracaktık. Ve o dede bozuntusu hala Masal'ın doğduğundan haberdar değildi. Ve doğumumun yaklaştığını düşünüyordu. Bizi tehdit etmişti. Korkmuştum ve bu Derin'in güven verici okşamalarıyla dinmiyordu.Bu olayla birlikte Derin baya bir köpürmüş hatta son olayları hatırlayıp kendi kendini kışkırtmıştı. Dede bozuntusunun adamları en son Derin'i dövmüştü.
Masal'ın yumuşak yanağını parmağımın tersiyle sevdim. Dudaklarımı yanağına dayayıp ufak bir buse kondurdum.
Derin'in eli sıkılaşıp ona bakmamı sağladı. "Canını sıkma. Beni duydun mu?" Elimle elini kavradım. Usulca başımı salladım ama bu pek inandırıcı olmadı. Derin de inanmadı zaten.
"Aileme birşey yapmasına izin vermem."
Evet vermezdi. Sonuna kadar göğüs gererdi ama bize birşey olmasına izin vermezdi.
Yataktan kalkabildiğimizde kahvaltı etmiştik. Derin'in son günlerde kuru kayısı ısrarları devam ediyordu. Dede bozuntusu yüzünden strese girdiğimi düşünüyor, kayısı, maydonoz falan yemem için beni kovalıyordu.
Derin'i zorla evden def ettikten sonra mutfağı toparladım. Masal'ı emzirip pusetine yerleştirdim. Telefonumu yanıma alıp kapıyı çektim ve Dilara'nın zilini çaldım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sana ihtiyacım var
Fiksi RemajaHayatların değişebilir olduğuna inanıyorum artık. Bir kaç saniye, birkaç gün... Duymak, öğrenmek, terk edilmek Eğer tek başıma olsaydım bunları kaldıramazdım. Mira adında genç bir kız. Annesi ile arası bozuk babasını ise neredeyse hiç görmüyor. L...