S.İ.V 21. Bölüm

342 20 3
                                    

Merhaba arkadaşlar... sık sık yeni bölüm yazacağımı söylemiştim. Fakat evde internette bir sorun var ve kısa süre de düzelip düzelemeyeceğini bilmiyorum. Bu yüzden bölümler aksayabilir.

Hepinize iyi okumalar...

Araba da rahatsızca kıpırdanıp durdum. Rahat duramıyordum. Bu fazla değişik geliyordu. Deri değiştiren bir hayvan gibi aile değiştiriyordum. Yani o şekilde hissediyordum. Ama içimde ki heyecan durulmak bilmedi. Bilmiyor.

Gözlerim kapalı derin derin nefesler alıp verdim. Düşünmeyecektim. Eğer düşünürsem tam aksi olurdu.

Gerçek Annem'i deli gibi merak ediyorum. Eski ailem zaten bana değer vermiş olsalardı. Bu şekilde arkalarında bırakıp gitmezlerdi.

Gerçek anlamda Derin olmasaydı ne yapacaktım onlar gittikten sonra, ah hayır. Bunları düşünmeyeceğim.

"Hayatım,artık sakin ol." Derin'in sesi iç gıdıklayıcıydı. Gözlerim kapalı başımı ona çevirdim ve seslice inledim. Kalbim pır pır atıyordu. Bir de yetmezmiş gibi midem de şişmekten patlamak üzere olan havasını yavaş yavaş mideme salan bir balon varmış gibi hissediyordum.

Derin elimi tuttu. Elimi tuttuğun da anladım ki araba da klima çalışmasına rağmen avuç içlerim terlemişti.

"Stres yapma Mira, tekrardan ilaç almak mı istersin?" dediğinde hiç bekletmeden başımı olumsuz anlamda salladım.

Ah bahsetmedim,bir de ilaç saçmalığı vardı.

Bir ara bayılmıştım. Ve Derin telaş yapıp beni doktora götürdüğün de stresten olduğuna dair bi kaç saçma şey zırvalamış ve ilaç yazmıştı.

Derin ise her gün peşim de koşmuştu ve ben ise küçük bir çocuk gibi ondan kaçmıştım.

O ise hiç bıkmadan beni kovalamıştı.

Dilara ve Cem ise evlerin de gergin bir şekilde bizim dönmemizi bekliyorlar. Onlar da bizimle gelmek istemişti ama Derin gelmemelerinin daha iyi olacağını söylemişti. Onlar da ısrar etmeyip onu dinlemişler ve evde oturmuşlardı.

"Ne kadar var?" diye mızmızlandım.

"Şehir'in sonun da bu ev Mira, sanırım oldukça uzun sürecek." deyip boş yola bakmaya devam etti. Elim hala avucunun içindeydi.

Ayakkabılarımı çıkardım ve ayaklarımı kendime çektim. Boşta kalan elimle çorabımın bilek kısmını düzeltmeye başladım. Cebim de telefon titremeye başladığın da Derin'in elinden elimi çekmeden boşta ki elimle cebimden telefonu çıkardım.

Bilinmeyen numara...

Hızla Derin'in elinden elimi çektim. "Bilinmeyen numara arıyor. Gene." dedim ve huysuzca kıpırdandım.

"Aç haydi kim olduğunu biliyoruz. Anne'ne ulaşmamız için. Haydi."

Telefon tekrar titrerken cevaplamak için kaydırdım ve kulağıma götürdüm.

"Alo,"

"Alo, mira Hanım."

"Buyurun."

"Yolda olup olmadığınızı merak etti. Anne'niz." dediğinde dikleştim ve avucumu bacağıma yasladım.

Derin'e döndüm ve sessizce merak etmiş diyip kulağımdan uzaklaştırdığım telefonu hızla kulağıma götürdüm.

"Yoldayız."

"Anne'niz sizi salonda bekliyor olucak direk içeriye girin lütfen." Dedikten sonra telefon kapandı.

Bu oyun iyice heyecana kayıyordu.

Sana ihtiyacım varHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin