Media: Kaya
İyi okumalar ziyagiller
--
Dışarıdan yankılanan bir silah sesiyle irkildim. Odağım Pamir de olduğu için silah sesi anlık korkuya neden olmuştu. Gözlerimiz birbirine kilitlendi ve sessiz bir anın ardından birbirimize bakındık.
Benim aksime Pamir küçük bir sıçrama bile yaşamadı. Bun bekliyor gibiydi. Bir şey yapmadı, öylece durdu.
Hemen masanın altındaki silahıma uzandım. Pamir ise elini cebindeki tabancaya götürdü. Dışarıdaki karmaşanın arttığını duyduğumuzda, birbirimize bir anlamda 'İşte yine başlıyoruz.' bakışları attık. Dışarı çıkmaya karar verdik çünkü sessiz kalmak artık bir seçenek değildi.
Sokaklara adım attığımızda, anında gerilim havası bizi sarhoş etti.
Yavaşça ilerledik, gözlerimiz her an tetikte. Bir köşeyi döndüğümüzde kimsenin olmadığını gördük. "Bu neydi şimdi?" Diye sordum, Pamir sessiz olmam için işaret parmağını dudaklarına götürdü.
Pamir'in yanımda gergin bir şekilde durması, birbirimize baktığımızda kararlılığımızı yansıtıyordu. Bir an sessizlik oldu. Sokaklarda ilerlerken, sokak tamamen sessizleşti.
"Biri bize mesaj yollamak istiyor gibiydi ama bu kadar çabuk nereye kaybolmuş olabilir?"
Gözlerimi evime doğru çevirdim. Pamir'in dediği cümle üzerine evimin açık olan kapsını gördüm.
Evin içine girdiğimizde, sessizlik içeride de devam ediyordu. Ancak bir şeylerin yolunda gitmediğini hissedebiliyordum. Pamir beni korumak için hemen arkama geçti, arkamdan bakıyordu benim aksime. Sessiz adımlarla içeriyi keşfe çıktık.
Salona girdiğimizde, odanın ortasında duran masanın üzerinde bir not buldum. Elime alıp notu sesli şeklide okudum: "Evinizi ziyaret ettik. Size hatırlatma amaçlı bir ateş etmek istedik. İlerideki işbirliği için bir ön uyarı olarak düşünün. - Çetin."
Derin bir nefes alıp verdim. Hay böyle saçma işi sikeyim ya. "Bu saçmalık da ney? Kendisi ilk defa mi mafya oluyor?" Pamir'in sesi olduğundan fazla sert çıkmıştı. Siniri gizlemeye çalışıyordu fakat bu konuda fazla beceriksiz.
Pamir dış kapıyı kapatırken ben de bahçe kapısını kapattım. "Yarın akşam, Çetin'e bu notu yedireceğim."
Ertesi Gün
"Esra Hanım, toplantı birazdan başlayacak." Dedi Eray. Oturduğum masadan kalkıp toplantı odasına doğru ilerledim. İçeriye girince benimle iş yapmak istemeyen Çin'li adamları gördüm. Beni gördüklerinde ayağa kalktılar. Gülümseyerek yerime geçip oturdum.
Masada sunumlar ve anlaşma detayları olan birçok dosyayı görünce sırıttım. "Ne için gelmişler?" Diye sordum. Tercüman adam sorduğum soruyu çevirince adamlar bana yanıt verdi. "Tolga Bey ile olan evliliğiniz adına çok mutlular. Sizinle ve Tolga Bey'le tanışmak, iş yapmak istiyorlar." Dedi tercüman.
"Benim üzerimden Tolga'ya ulaşmak istiyorlar yani?"
Tercüman onlara dediğimi çevirmeden "Evet." Diye kendi cevabını verdi.
Gülerek önümdeki anlaşma dosyalarından birini aldım. Dosyanın içini incelemeye başladım.
Birden, toplantı odasının kapısı sessizce açıldı ve Pamir içeri girdi. Göz teması kurduğumuzda yüzündeki ciddiyeti fark ettim.
Pamir sessizce yaklaştı ve sessizce yanıma oturdu. Çin'li adamların yüzüne yerleşen gülümseye bakındım. Benim için bu kadar gülümsemediler. Şaşkınlıkla gözlerime bakarken, sessizce bana döndü "Okuyor muydun sözleşmeyi?" Dedi. Kafamı onaylarcasına salladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ŞAH MAT
ChickLitİki mafyayı bir araya getiren olay ne olabilir? Aşk mı? Güç mü? Belki de hiç beklemediğiniz bir cevaptır: Çaresizlik. "Minik bir evlilik oyununu fazla abartmadın mı Simge?" Bana dik dik bakarken "Minik mi?" Diye sordum. Pamir kafasını onaylarcasına...