6

5.4K 83 35
                                    

Media: Yade

İyi okumalar ziyagillerr

--

Pamir'in kolundan akan kanlar bütün kolunu sarmıştı. 

Kolundan vurulmuş, yere yığılmıştı. O an içimde bir karmaşa hakimdi. Dışarıda olanları unutmuş gibiydim.

"Siktir lan!" Derin bir nefes alıp verdi. 

Ne yapacağımı bilemedim. Pamir gözünü sıkıca yumdu. 

"Palaz!" Yüksek çıkan sesim üzerine Palaz hızla yanıma geldi. Elimde ki kanı görünce bana telaşla bakmaya başladı. "İyi misin?" Elimi Pamir'in kolundan çekip "Ben iyiyim, Pamir'i çıkarmamız lazım." Dedim. 

Palaz Pamir'in koluna bakıp hızla pantolonunun yanındaki cebinden birer bandana çıkardı. Pamir'in koluna sardı. "Arka taraftan çıkaracağız." Dedi. Kafamı onaylarcasına salladım. Pamir "Kaya'lara haber ver." Dediğinde Kaya'ya bakındım.

Kaya'ya birkaç defa seslendim ama beni duymadı. Kaya'ya seslenirken Yade beni duyunca bana bakındı. "Pamir kolundan vuruldu!" Diye bağırdım. Yade anlık bir şoka girmiş olacak ki ne yapacağını bilemedi. Ardından Kaya'yı çağırdı. İkisi beraber yanımıza geldiklerinde bir şey demediler ama gözlerle anlaşıyorlarmış gibiydi. 

Palaz bana bakındı.

İlk defa mı vurulmuştu Pamir?

Kaya kaşlarını sinirle çattı. Pamir'in boşta olan koluna girdi. Arka kapıya doğru yöneldiklerinde Palaz bana bakındı. "Bu işte bir iş var." Dedi. Palaz'a göz devirip "Vurulduğu için böyle davranıyor olabilirler mi?" Diye sordum.

Pamir'lerin arkasından giderek çatışma alanından çıktım. Palaz yanımda söylenirken onu duymazlıktan gelmeyi tercih ettim. 

Pamir Kaya'nın arabasına binince ben Palaz'ın arabasına geçtim. Arabaya geçmemle Palaz şoför koltuğuna geçti. Arabayı çalıştırırken yüzünde ki gerginliği hissediyordum. Palaz'ın endişeli bakışları Pamir'in vurulması yüzünden değildi.

"Simge, bu adamlara güvenemem. Bizimle aynı safta olduklarını düşünmüyorum." Dedi. Arkama yaslanıp elimde ki Pamir'in kanını üstüme sildim. 

Onun sözleri, mafya dünyasının içindeki kırılgan ittifakları ve sadakat sınırlarını bir kez daha hatırlattı. Ancak ben bu riskli durumu değerlendirerek sakin bir şekilde yanıtladım.

"Palaz, şu an bu konuyu tartışmanın bir anlamı yok. Etrafımız düşmanlarla dolu. Daha demin çatışmadan çıktık ve bu durumla başa çıkmamız gerekiyor. Güven sorunu daha sonra çözülmek üzere bir kenara bırakılmalı." Dedim sesimdeki kararlılıkla. 

Palaz, gözleriyle beni süzdü.  Bir an sessizlik hakim oldu aracın içinde, sadece motorun uğultusu ve dışarıdaki karanlıkla iç içe geçmişti. Sonunda Palaz başını sallayarak bir çeşit onay ifadesiyle beni anladığını gösterdi.

"Şimdilik haklısın Simge. Bu işi hallettikten sonra kendi aramızda bir düzen kurarız." Dedi. Benim sözlerimle ikna olmuş gibiydi. Zaten ikna olmak zorundaydı.

Telefonumun çalmasıyla torpido da duran telefonumu elime aldım. Telefonu açıp hoparlöre aldım. "Ben Yade, hastaneye gidemeyiz. Pamir ise Simge'nin evine götürün diye sayıklıyor fakat konumunu bilmiyoruz. Pamir tarif edebilecek bir halde değil." Palaz ciddiyetle bana bakınca derin bir nefes verdim.

"Yavaşlayın, sizin arabanızın önüne geçeceğiz. Bizi takip edersiniz."

Yade konuşacakken Palaz hızla elimde ki telefonu kapattı. "Simge bunlar neden senin evine geliyor?" Benim cevap vermemi beklemeden "Bu dünyada güvenmek zor. Herkesin bir oyunu var ve ben kimseye güvenemem." Dedi.

ŞAH MAT Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin