19 / Final

446 15 12
                                    

Bu kitapta son defa iyi okumalar Ziyagilerrr

---

Zevkle kapıya yaslandım.

"Ona güvendim, ama yanılmışım." Dedi, yanılmadın. En azından şuan yanıldığın kadar yanılmadın be kızıl. "Artık burası bizim için bir sığınak olacak." Dedi.

Etrafa bakınmaya devam ederken kapıdan uzaklaştım. Simge bana döndüğünde gözlerimiz birbirine "Kime?" Diye sordum. Bana bilmiş ve küstah bir tavırla "Sinirli olduğun kişiye." Dedi.

Palaz'ın uyarısına inanmadığını biliyordum ama bunu kesin olarak söylemen çok acı.

Başımı sallayarak "Pekala, sen içeriye geç ben de kahvaltı hazırlayacağım. Sonrasında ne yapacağımıza karar veririz." Dedim.

Simge beleşe konmak için hızlı bir biçimde "Tamam, ben içeri geçiyorum. Seninle sonra konuşuruz." Dedi.

Mutfağa geçtiğimde etrafa bakındım.

Galiba bu kızda beyin yok çünkü neredeyse tozdan bile gözükmeyen evde yemek malzemesini nasıl bulacağımı sorgulardı. Dolapta olan ilacı elime aldım ve tezgahın üstüne koydum.

Yine de yaşamaktır bir umut diye iç geçirerek buzdolabı kapağını açtım. Boş olan buzdolabına bakarken arkamdan "Pamir." Diye bir ses duydum. Hay senin Pamir'ine...

Buzdolabından ayrılıp arkama döndüm. Simge'ye bakmamla "Eray hakkımda tam olarak ne söyledi?" Diye sordu.

Buzdolabının kapağını kapatıp iç çektim. "Eray'ın söylediklerini tam olarak hatırlamıyorum ama sana karşı büyük bir hamle yapmış olmalı. Belki de senin mafya olduğunu anlatmıştır, belki de başka bir şey."

Simge, merakla gözlerimi üzerine çevirirken dudaklarında hafif bir endişe belirdi. "Tam olarak ne söyledi?" Diye sordu.

Telefonu tezgahın üstünden aldım. Galerime girip videoyu açtım. Telefonu yatay bir şekilde Simge'ye uzattım. Simge telefonu elimden aldığında dikkatle telefona bakındı. Videoyu başlatmasıyla birer ses geldi: "Ben böyle bir açıklama yapmak istemezdim ama hepimizin canı tehlikede. Esra diye bildiğim patronum Simge isimli bir mafya lideri çıktı."

Simge iç çekerek videoyu izlemeye devam etti: "Bunlar ne biliyor musunuz? Bunca zaman yaptığı vergi kaçırmaları, Simge olarak yaptığı cinayetler..."

Eray sen de rolünü iyi oynamışsın, keşke erken ölmeseydin.

Simge bakışlarını telefondan kaldırıp bana baktığında korku dolu o gözlerini fark ettim. "Bunu nasıl başardılar?" Diye sordu korkudan titreyen bir ses tonuyla. İçimdeki haz duygusunu iliklerime kadar hissederken "Bunu nasıl çözeceğimizi bilmiyorum, ama bir şekilde halledeceğiz." Dedim umut veren sesimle.

Simge tekrardan bakışlarını telefona indirdi. Videoyu başlatmasıyla beraber dinlemeye devam ettim. "Bunların hepsini savcılığa vereceğim. Bunca insanın boğazından haram para geçirmenin bedelini hapishane köşelerinde ödeyecek!" Diye bağırdı Eray. Hey koçum be, nasıl coşmuş!

Simge korkuyla telefona bakmaya devam ediyordu. İçten içe kendini yiyor ama bunu bana belli edemiyordu. İstemsizce gülümsedim, ardından kendimi frenleyerek "Bu işin üstesinden geleceğiz, Simge. Bunu birlikte halledeceğiz." Dedim.

Simge'ye doğru yakınlaşıp elinden telefonu aldım. Telefonu tezgaha koydum, Simge'nin anlamsız bakışları üzerinde ona dönerek elimi beline sardım. "Her şeyi kökünden halledeceğim, söz veriyorum." Dedim gözlerinin içine bakarak.

Simge gülümserken "Sana güveniyorum Pamir." Dedi, hayatının hatasını yapıyorsun. "Sadece bu duruma ne tepki vereceğimi bilmiyorum. Sinirlensem bu durumu çözebilir mi? Veya üzülsem bunca yılın hatırına, ne faydası olur ki? Tepki veremeyecek kadar yorgunum..."

ŞAH MAT Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin