Media: Yaren
İyi okumalar ziyagillleeeeer
--
Gözlerimizi tamamen birbirimize dikmişten cep telefonum masanın yüzeyinde titreşti. Telefonumu eline aldım ve ekrana odaklandım. Duruşumu düzeltip telefonu kulağıma götürdüm.
Pamir, kaşlarını çatarak beni izlediğinde ona sırtımı döndüm. "Ne var Palaz?"
"Erkene almışlar Esra'nın davetli olduğun saçma daveti."
Arkama döndüğümde Pamir'in bana baktığını fark ettim. Kaşlarını çatmıştı. "Tamam, geleceğim." Telefonu kulağımdan uzaklaştırıp kapattım.
Yaren'e bakındığımda bana bomboş bir yüzle bakıyordu. "Geri döndüğümde, evimden gitmiş ol." Yaren konuşmak için ağzını açtı ki "Kapını yolunu saçından tutarak göstermek zorunda bırakma kocamın kardeşi." Diyerek susmasına neden oldum. Yaren sadece başını salladı.
Pamir bana bakarak "Ben de geliyorum." Dedi.
Yalandan gülümseyerek "Gel kocacığım." Dedim.
Yaren'in bir şey demesini beklemeden evdin kapısına geçtim. Ardından Pamir ile birlikte dışarı çıktık.
Bana baktığında ben de ona bakındım. Kaşlarını kullanarak bana kendi arabasını gösterdi. "Benim arabamla." Dediğimde bakışlarını bozmadan bana bakınmaya devam etti. Önüme dönüp arabama doğru yol aldım.
Arabamın şoför koltuğunun kapısını açtım. "Ben kendi arabamla geleceğim." Dedi Pamir. "Yolu bilmiyorsun, ya yanımda gelirsin ya geç kalırız." Pamir'e döndüğümde dediğimi umursamadan kendi arabasının içine girdiğini gördüm.
Açtığım kapıyı kapattım. Arabamın kapısına yaslanıp Pamir'e bakındım.
Pamir arabasından çıkıp önüme geldi. "Bir kere söz dinlesen ölürsün değil mi?" Kafamı onaylarcasına salladım. Pamir elimi tuttuğunda elimi çektim.
"Zorlaştırıyorsun ha? Bana uyar."
Beni kucağına alıp arabasına doğru ilerlediğine yerden kesilen ayaklarımı hafifçe salladım. "Bağırman gerekmiyor mu?" Diye sordu Pamir. "Hayır, hoşuma gitti." Kafamı hafifçe sallamaya başladım.
Arabanın kapısını açıp beni koltuğa oturtunca emniyet kemerimi taktı. "Bunu ben de yapabilirdim." Dedim iğneleyici bir ses tonuyla. "Kendin de gelebilirdin ama tercih meselesi."
Kapımı kapatıp arabanın etrafından dolaşarak kendi koltuğuna geçti. Arabayı çalıştırdı. Telefondan konumu açıp sesli şekilde yol tarifini başlattım.
"Neden bu kadar sessizsin?" Pamir hafifçe kaşlarını çattı. "Sana ne? Sürüyorum işte."
Arkama yaslandım. Pamir'in elleri direksiyonu sıkıca kavrıyordu ve gözleri yola dikkatlice odaklanmıştı. Derin bir nefes aldım ve başımı yavaşça sağa çevirdim, dışarıdaki ışıkları seyrederek.
"Kardeşini evimde istemiyorum."
"Kardeşimin başına bir şey gelmesin diye evlendiğim kadının dediği cümleye bak."
Yol aldıkça, aramızdaki mesafe gitgide büyüdü.
Araba sessiz bir şekilde ilerlerken, içimdeki hissiyatları ifade etmek için sözcükler bulamadıkça, gergin sessizlik daha da yoğunlaşıyordu.
Araba durduğunda, içimdeki gerginlik bir an için daha da arttı. Pamir araçtan önce çıktı ve ardından ben de yavaşça kapıyı açtım. Dışarı adım attığımda, hava soğuktu ve şehir ışıkları etrafımızı saran bir sis tabakasıyla kaplıydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ŞAH MAT
ChickLitİki mafyayı bir araya getiren olay ne olabilir? Aşk mı? Güç mü? Belki de hiç beklemediğiniz bir cevaptır: Çaresizlik. "Minik bir evlilik oyununu fazla abartmadın mı Simge?" Bana dik dik bakarken "Minik mi?" Diye sordum. Pamir kafasını onaylarcasına...