ŞAH MAT

17

İyi okumalar Ziyagilerrr

---

Yaren'in geriye çekilip gözlerimin içine bakmasıyla kalbim hızla atmaya başladı.

Göz temasını sürdürerek, Yaren'e olan duygularımı sessizce ifade ettim. "Senin gözlerindeki her bakışta, senin için hissettiğim sevgi ve saygı daha da derinleşiyor." Dedim yumuşak bir sesle. "Seni kaybetmek istemiyorum ve seninle olan bağımızı daha da güçlendirmek istiyorum."

Yaren'in gözlerinde bir anlık tereddüt hissedebiliyordum, ancak aynı zamanda karşılıklı bir anlayış ve samimiyet hissediyordum. Onunla olan ilişkimizin daha da güçlenmesi için elimden geleni yapacağım.

Yavaşça ayağa kalaktım. Yanmaya devam eden sigaramı küllüğe doğru bastırıp söndürdüm. "Gidiyor musun?" Diye sordu. "Kalmamı istersen kalırım." Dedim.

Gülümseyerek gözlerimin içine bakındı. "Git ve işlerini bitir."

Yavaşça başımı sallayıp "Pekala." Dedim.

Yaren'in gözlerine son bir kez daha bakarak "Her şeyi halledeceğim." Dedim. Yaren hafifçe gülümsedi: "Buna şüphem yok."

Balkondan çıkmamla Kaya ile karşılaştım. "Sorun var." Dedi. Hasbin Allah! Bir nefes alsaydım.

"Karsu Simge'yi aramak istedi diye telefonunu elinden almıştım ve bir kenara attım. Şimdi saçma olduğunu düşündüm ve geri almaya adam yolladım ama telefon yokmuş. Simge'ler Karsu'yu arıyor olabilir."

Kaya'nın cümlesinden sonra telefonumun çalmasıyla telefona baktım. "Simge arıyor." Kaya telaşla bana bakarken telefonu açıp hoparlöre aldım.

"Alo?"

"Pamir bana sinirli olabilirsin ama şuaınki konu ciddi." Dedi, Kaya karşımda stresten tırnaklarını yemeye başladığında "Bir dakikanı alabilir miyim? Ciddi bir konu hakkında seninle görüşmem gerekiyor." Diye devam etti Simge.

Kaya'ya bakarak derin bir nefes verdim. "Tabii, ne oldu?" Diye sordum merakla.

"Kardeşim gibi olan bir Karsu kayboldu." Sesinde bir ciddiyet hissediliyordu. Kaya bana bakarken sakin kalması için hafifçe gülümsedim. "Bize yardımcı olabilir misin?"

Aramayı sessize alıp "Yardım ederek ne yapmamı istiyor olabilir?" Diye düşündüm sesi bir biçimde. Aramayı sessizden çıkarıp "Tabii, ne yapabilirim?" Diye sordum.

"Senin bilgi ve desteğine ihtiyacımız var." Dedi, gülmemek için kendimi tutarken Simge tekrardan konuştu ve: "Karsu, dere kenarındaki evlerde olabilir. Telefonu en son dere kenarında bulunmuş." Bütün gülme hevesim kursağımda kaldı.

Dere kenarı mı dedi o? Kaya'ya bakarak sorgular bir biçimde "Dere kenarı mı?" Diye sordum. Ardından kendimden emin bir biçimde "Tamam, geliyorum. Sen neredesin?" Dedim.

"Evimdeyiz." Dedi Simge hızlı bir biçimde. Evimdeyiz mi? Palaz göt kılı gibi neden sürekli Simge'nin yanında? "Gelirken lütfen dikkatli ol. Alpkunt'un adamlarından biri yapmış olabilir diye düşünüyorum."

Aramayı sonlandırma tuşuna doğru basacakken "Anladım, geliyorum." Dedim. Aramayı sonlandırıp Kaya'ya bakındım. "Dere kenarı mı?" Kaya hafifçe gülümsedi.

Ne yapacağımı hızlı bir biçimde düşündüm. "Karsu ile konuşacağım, sonrasında Yade'yi hazır et." Kaya anlamaz bakışlarla bana bakarken Karsu'nun odasına girdim.

"Güzelim iyi misin?" Karsu bana tavırlı bir biçimde bakarken odanın içine girip kapıyı kapattım. "Hâlâ Simge ile görüşmek ister misin?" Karsu sevinçle bana bakındı. "Evet." Dedi heyecandan kekeleyen bir ses tonuyla.