İyi okumalar Ziyagilerrr
---
Sinir neredeyse bütün bedenimi ele geçirmişti. Gereksiz olan saçma gerginliği alttan alabileceğimi düşündüm fakat kimse benim yanımda Yaren hakkında böyle konuşamaz.
Bana diklenmeye devam ederken telefonundan gelen ses gözlerini benden ayrılmasına neden oldu. Simge telefonu kulağına götürdüğünde kaşlarımı çatarak onu izlemeye başladım. "Ne var Palaz?"
Göz devirerek kafamı çevirdim. Derin bir nefes alıp verdikten sonra yanımda duran Yaren'e bakındım. Yaren olaydan zevk alıyormuş gibi Simge'ye baktığında yalandan sessizce öksürerek bakışların üzerime çektim.
Yaren bakışlarını değişirken Simge arkasını döndü. "Tamam, geleceğim."
Yaren bakışlarını Simge'ye çevirdiği an itibariyle Simge bize döndü. Yaren'e bakarak "Geri döndüğümde, evimden gitmiş ol." Dedi. Yaren konuşmak için ağzını açtı ki "Kapını yolunu saçından tutarak göstermek zorunda bırakma kocamın kardeşi." Diyerek susmasına neden oldu
Yaren'in sakin kalması için, konuyu o sırada daha fazla uzatmadan Simge'ye döndüm ve "Ben de geliyorum." Dedim.
Simge ise yalandan gülümseyerek "Gel kocacığım." Dedi.
Kocacığın siksin seni.
Simge hiçbir şey demeden hızlı bir şekilde evden çıktığında Yaren'e son bir defa bakarak evden çıktım.
Evden tamamen çıktığımızda ise Simge'ye kaşlarımı hareket ettirerek kendi arabamı gösterdim. "Benim arabamla." Dediğinde bakışlarımı bozmadım.
Simge bakışlarım umursamadığını kendi arabasına doğru yol alarak gösterdi. Arabasının şoför koltuğunun kapısını açtığında "Ben kendi arabamla geleceğim." Dedim. "Yolu bilmiyorsun, ya yanımda gelirsin ya geç kalırız."
Simge'nin boş konuşmasına umursamadan kendi arabama doğru ilerledim, arabamın içine geçip oturdum.
Simge'ye baktığımda ise açtığı kapıyı kapatıp arabanın kapısına yaslandığını gördüm.
Tam şu an yola çıkması gereken oyken çocuk gibi mi davranacak gerçekten? Arabanın içinden çıkıp Simge'nin önüne geçtim. "Bir kere söz dinlesen ölürsün değil mi?" Kafasını onaylarcasına salladı. Elinden tuttum ama elini hızla çekti.
"Zorlaştırıyorsun ha? Bana uyar."
Hafifçe eğilip Simge'yi kucağım aldım. Doğrulduğumda Simge'nin yüzüne bakındım. Halinden memnun gibi gözüküyordu. Arabaya doğru ilerlemeye başladım. "Bağırman gerekmiyor mu?" Diye sordum. "Hayır, hoşuma gitti."
Arabanın yanına geçtiğimde zorlukla kapıyı açtım. Simge'yi koltuğa oturtunca emniyet kemerini taktım. "Bunu ben de yapabilirdim." Dedi kulağımı rahatsız eden bir ses tonuyla.
"Kendin de gelebilirdin ama tercih meselesi." Kapıyı kapatıp kendi koltuğumun kapısına geçtim. Koltuğuma oturunca koltuğu hafifçe geriye aldım. Arabayı çalıştırmamla Simge telefonundan konumu sesli şekilde açmıştı.
Yoluma odaklanmışken yanımdan "Neden bu kadar sessizsin?" Diye bir soru geldi. Acaba neden sessizim ya? Sorunun cevabını bulmak pek zor olmamalı.
Kaşlarımı çattım alayla. "Sana ne? Sürüyorum işte." Direksiyonda olan ellerimi sıktım. Amacı ne şuan? Neden demin birbirimize girecek gibi olan bakışlarımızı unutmuş gibi davranıyor?
"Kardeşini evimde istemiyorum." Unutmamış.
"Kardeşimin başına bir şey gelmesin diye evlendiğim kadının dediği cümleye bak."
![](https://img.wattpad.com/cover/354695960-288-k663511.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ŞAH MAT
أدب نسائيİki mafyayı bir araya getiren olay ne olabilir? Aşk mı? Güç mü? Belki de hiç beklemediğiniz bir cevaptır: Çaresizlik. "Minik bir evlilik oyununu fazla abartmadın mı Simge?" Bana dik dik bakarken "Minik mi?" Diye sordum. Pamir kafasını onaylarcasına...