ŞAH MAT

13

İyi okumalar Ziyagilerrr

---

Bir an ne diyeceğimi bilemedim.

Gözümün önü kararmış gibiydi.

"Ee Doruk içeriye davet etmeyecek misin beni?" Dedi.

"Tamam, içeri gel," Dedim, girişte bir adım geri çekilerek. Palaz içeri adımını attı ve etrafı inceledi. "Güzel yeriniz var." Dedi alaycı bir tonla.

Palaz salona geçtiğinde kapıyı kapatıp arkasından salon geçtim. Kaya ve ben sessizce birbirimize bakıştık. Kaya, Palaz'ın yanında beklerken, ben dikkatle ona odaklandım.

Palaz beklenmedik bir şekilde gülümsedi. "Görüşmemiz gereken çok önemli konularımız var, Doruk. Şimdi biraz vakit ayırabilir misin?" Dedi. Palaz'ın 'Doruk.' Dediğini duyan Kaya hızla bana bakındı.

Gözlerim, kararlılıkla ona dikildi. "Evet, konuşabiliriz." Dedim.

Palaz'ın gelme nedeni geçmişimi öğrenmiş olmasıydı. Nereden öğrenmiş olabilir ki?

Gözlerim sert bir şekilde Palaz'a dikilirken, sessizlik odanın içinde gerilimi arttırıyordu. Kaya yanımda beklerken, sessizce elim silahıma kaydı, hazır olmam gerektiğini hissediyordum. Palaz, yüzünde sinsice bir gülümsemeyle duruyordu. "Öldürecek misin?" Elimi silahımdan uzaklaştırıp gözlerinin içine bakındım.

"Ölmeye mi geldin?" Palaz tekli koltuğa oturup kahkaha attı.

"Eski günlerin hatırlatmaları sizi rahatsız ediyor mu Doruk?" Dedi alaycı bir ses tonuyla.

Kararlı bir şekilde ona baktım. "Geçmişimle ilgili ne biliyorsun, Palaz?" Diye sordum, her kelimenin altında gizlenmiş bir tehdit vardı.

Palaz gülümsedi, sanki her şeyi bilmekten keyif alıyormuş gibi.

"Daha fazla ayrıntıya girmeye gerek yok, Doruk. Sadece bilmek istedim, artık benim için önemli değil."

İçimdeki öfkeyi dizginlemeye çalıştım. Palaz'ın bilgi sahibi olması, benim için büyük bir tehlike oluşturuyordu. Bunu benden önce Simge'ye söylememesi lazımdı.

Geçmişim hakkında ne bildiğini merak ediyorum. Ne kadarını biliyor olabilir? Bu bilgiyi nasıl elde ettiğini ve bunu nasıl kullanacağını bilmiyorum. Asıl korkunç olan da buydu.

Kaya sessizce yanımda dururken, düşüncelerim kafamda fırtınalar koparıyordu. Palaz'ın bu bilgiyi neden ortaya çıkardığını anlamak için hızla düşünmem gerekiyordu.

"Neden buradasın, Palaz?" Diye sordum, sesimdeki sertlik belli belirsiz arttı.

Palaz, alaycı bir şekilde gülümsedi. "Belki de sadece geçmişini hatırlamak için, Doruk. Belki de biraz eski günleri yad etmek istemişimdir." Dedi.

Kararlılıkla ona baktım, bu oyuna gelmeyecektim. Palaz'ın gerçek niyetini öğrenmek için daha fazla zamana ihtiyacım vardı.

Palaz'ın belinden birer jilet çıkarıp masaya attığını görmemle birlikte içimdeki gerginlik doruk noktasına ulaştı.

"Lütfen!"

Bağırmamı umursamadan sırtıma doğru kemerle hızlı bir biçimde vurdu.

"Akif babaya itaat edeceksin!" Bağırarak çıkan sesi üzerine kafamı eğdim. "Çıkarın şunun tişörtünü." Dedi Akif olan adam.

Adamlar üstümdeki tişörtü hızla yırtarak çıkarttılar. "Vur." Akif'in emri üzerine kemerle sırtıma vurdu. Acıdan kaynaklı ağzımdan çıkan inleme sesi üzerine Akif kahkaha attı.