16

110 5 0
                                    

İyi okumalar Ziyagilerrr

---

Çetin yerde kanlar içinde dururken anlık bir şekilde şoka girdim. Ne yapacağımı, ne diyeceğimi bilemedim. Akif Babanın bana yardım için yolladığı adamı gözünü kırpmadan vurmuş muydu?

"Ne yaptın lan sen!?" Diye bağırdım. Ben Akif Babaya ne hesap vereceğim? Adama 'Düşmanın adamını vurdu.' mu diyeceğim?

"Pamir, sakin ol." Dedi, ortamı yumuşatmaya çalışır bir biçimde. "Bu durumu birlikte halledebiliriz."

Sakin mi olayım?

Sinirle etrafa bakındım. Ne yapacağım lan ben!? Akif Baba yine beni hapishaneye attırır mı? Ömrümün sonuna kadar orada işkence görmeye devam mı edeceğim?

"Bu işi seninle halletmek zorunda değilim, Simge! O adam bana lazımdı, şimdi ne bok yiyeceğim? Hiç neden öldürmediğimi düşündün mü!?"

Ölmemiş olmalı ya.

Belki de bunca kana rağmen yaşıyordur.

"O zaman kullansaydın, sürekli boyun mu eğecektin?" Hızla Simge'ye döndüm. Bir de bu yaptığı habersiz saçmalığı bana mı kabul ettirmeye çalışıyordu?

"Sen anlamazsın, Simge. Bu işin içinde bir bok olduğunu bilseydin, belki de o adama kurşun sıkmazdın, belki de..." Cümlemi bitirmeden sinirle yumruğumu masaya vurdum.

Siktiğimin kızı! Sana kim 'Öldür.' diye emir verdi ki?

Sinirden gözümün önü kararmıştı. Ben ne hesap vereceğim diye kendimi düşünürken yanımdaki kızıl salak "Bu konuşmayı bitirelim." Dedi. Tabi paşam, sen iste herkesi öldürelim ve sonra 'Bize ne?' diyelim (!)

Daha fazla sakin kalamayacağım.

Elimle kapıyı gösterdim "Simge, bu işin içinde senin olman istemiyorum." Dedim, kararlı bir biçimde. "Kendi başıma halletmem gerekiyor."

Simge son defa bana baktı, ardından hızla odadan çıktı.

Çetin'e doğru yakınlaştım. Hafifçe ittirdim. "Oğlum öldün mü lan?" Mermi tam kalbinden geçmişti. "İyi ki bir vuruldun he, hemen ölüyorsun." Diyerek ayağa kalktım.

Kaya'yı arasam yardım eder miydi?

Onu aramadan önce bir an tereddüt ettim, ancak sonunda telefonumu elime aldım ve numarasını tuşladım.

Telefonun diğer ucunda Kaya'nın tanıdık sesi duyuldu. "Pamir, ne oldu?" Diye sordu hemen. Sesinde endişe vardı, bunu hissedebiliyordum. "Kaya, yardıma ihtiyacım var." Dedim hızlıca. "Çetin öldü. Simge birden vurdu ve ben Akif Babaya ne diyeceğimi bilmiyorum."

Kaya sessiz kaldı, ardından derin bir nefes aldı. "Tamam, sen Akif'e ne diyeceğini düşünme şuan ilk olarak Çetin'i yok etmemiz lazım." Dedi kararlı bir ses tonuyla.

Onun hızlı tepkisi ve desteği, içimde bir nebze olsun rahatlama sağladı. "Mekana gelir misin?" Diye sordum. "Birlikte hareket etmeliyiz."

"Anladım." Dedi Kaya. "Yoldayım."

Telefonu kapattıktan sonra biraz rahatladım.

Kaya'ya mekana gelmesini söyledikten sonra kendimi toparladım ve harekete geçtim. Öncelikle burayı temizlemem lazımdı. Etrafı dikkatlice gözden geçirdim. Herhangi bir iz bırakmamak ve olayın izlerini silmek için titizlikle çalışmalıydım. Ardından, cesedi imha etmek için uygun bir plan yapmalıydık.

Kaya geldiğinde planımızı tartıştık ve işe koyulduk. Öncelikle etrafı gözden geçirdik ve hiçbir iz bırakmamaya özen gösterdik. Sonra cesedin imha edilmesi gerekiyordu. Bu işlemi dikkatlice ve iz bırakmayacak şekilde yapmalıydık.

ŞAH MAT Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin