Media: Palaz
İyi okumalar zyagilllerrr
--
Uzattığı eli sıktım. Elimi çekip bana baktığında yalandan gülümsedim.
Pamir bana bakarken gözlerinin içinde ki tedirginliği gördüm. "Buna cidden inanamıyorum. Nasıl vurulursun ya?" Yaren'in konuşması üzerine dikkatimi ona yoğunlaştırdım.
"Bilmiyorum ki, yanımızda çatışma çıktı. Şansa da mermi benim koluma denk geldi."
Bak sen Allah'ın işine ya. Öyle mi olmuş Pamir'cik? "Hastaneye neden gitmediniz ki? Hem vuran kişiler hakkında şikayette bulunurdunuz." Gülmemek için kendimi tutarken kafamı diğer tarafa çevirdim.
"Saçmalama bir de paparazziler ile mi uğraşacağız? Hem yarın hemşire gelip bakacak." Dedi Pamir. Yaren'e döndüğümde dolu olan gözlerini fark ettim. "Yaren ya, su getirir misin?" Diye sordu Pamir. Yaren işaret parmağıyla kendisini gösterdiğinde Pamir kafasını onaylarcasına salladı.
Yaren bana baktığında "Mutfak ne tarafta?" Diye sordu. Elimle salonun kapısını gösterip "Sağ tarafta." Dedim.
Yaren yanımızdan ayrıldığında Pamir bana bakındı. "Yaren hakkında sana bir şey söylemem gerekiyor." Dedi. Gülümsemeden duramadım. "Mafya olduğunu bilmiyor değil mi?" Pamir kafasını olumlu anlamda salladı.
"Pamir'i tanımıyor. Beni ünlü iş adamı Tolga Barlas olarak biliyor. O benim kardeşim, ancak onun benim mafya işlerimden haberi yok. Ona bu gerçeği söylemek istemiyorum." Gülümsememi soldurup kaşlarımı yukarıya kaldırdım. "Bunca zaman nasıl sakladın?"
Pamir'i bilmiyorsa, neyi biliyor? Sadece Tolga Barlas mı var sanıyor? Kızı enayi yerine koymuş...
"Neden Yaren'e gerçeği söylemiyorsun?" Pamir etrafa bakınıp Yaren'in daha gelmediğini görünce kısık bir sesle "Simge, onu korumak istiyorum. Mafya dünyası tehlikeli ve onun bu işlerle karışmasını istemiyorum." Dedi ve normal bir ses tonunda devam etti: "Lütfen, bu küçük olayımı bozma."
Küçük olayı mı?
Kızı yıllardır ayakta uyutmuş ve buna küçük bir olay mı diyor?
Bir şey demeden ona bakındım. Hiçbir şeyi bilmiyorsa, benim de Simge olduğumu bilmiyordur değil mi? Yani Esra olup Tolga'ya aşık rolü mü yapacaktım?
Derin bir nefes alıp verdim. Yaren elinde bir bardakla salona gelince Pamir'in yanına oturdu. Pamir Yaren'in elindeki suyu alıp bana bakındı. Sudan bir yudum alıp masaya koydu.
"Tekrardan hoş geldin, aç mıydın?" Yaren bana bakıp hafifçe gülümsedi. "Hayır, değilim." Dolu olan gözlerini silip Pamir'in elini tuttu. "Düğününüze yetişemediğim için kusuruma bakmayın, yurtdışındaydım." Yaren' karşılık vermek amacıyla gülümsedim. "Ne kusuru? Bizim düğün işleri çok hızlı oldu, bu nedenle doğru dürüst kimseyi davet edemedik." Dedim.
Yaren Pamir'den elini çekince tamamen bana döndü. "Esra, bir süreliğine evinde kalmam mümkün mü?" Nereden çıktı bu orospu? Gülümseyerek "Tabi ki Yaren, bu nasıl soru ya? Duymamış olayım. Burayı senin de evin." Dedim.
Yaren teşekkür ederken kapının çalmasıyla ayağa kalktım. Bu eve acilen hizmetli lazım. Sürekli kapıya ben mi bakacağım?
Dış kapıya gittiğimde kapıyı açıp gelen kadına bakındım. Bana elini uzatıp "Merhabalar beni Palaz Bey yolladı." Dedi. Uzattığı eli sıkıp "Merhaba?" Dedim sorgularcasına.
"Hizmetçi olarak geldim, Aylin ben." Yüzüme gülümseme yerleşti. Başka bir şey dileseydim keşke.
Elimi çekip içeriye geçmesi için ona yol verdim. "Palaz ile her şeyi konuştuğunu düşünüyorum." Dedim, kafasını onaylarcasına salladığında beraber mutfağa geçtik.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ŞAH MAT
ChickLitİki mafyayı bir araya getiren olay ne olabilir? Aşk mı? Güç mü? Belki de hiç beklemediğiniz bir cevaptır: Çaresizlik. "Minik bir evlilik oyununu fazla abartmadın mı Simge?" Bana dik dik bakarken "Minik mi?" Diye sordum. Pamir kafasını onaylarcasına...