9

948 33 5
                                    

İyi okumalar Ziyagilerr

---

Ha siktir ya!

Bozuntuya vermeden alt dudağını ısırarak geriye çekildim. Simge tedirgin bir yüz ifadesiyle bana bakarken "İyi misin?" Diye sordum.

Şimdi kız bana 'Ulan cibilliyetsiz, ne sikime öpüyorsun?' dese ne diyeceğim? Yaren'e düşünmeden hareket ediyorsun derken ben bunu çok mu düşündüm?

Bana bakışlarında sinir yoktu ama sevgi de yoktu.

Tepki versene lan kadın!

Simge'nin telefonundan ses gelince telefonu eline aldı. Ekrana bakınmaya çalıştım ama göremeyince "Efendim Palaz?" Diyerek kim olduğunu öğrendim. Önüme dönüp yola bakındım.

Arabayı çalıştırırken "Tamam, az sonra evde oluruz." Dedi Simge.

Yola hazırlanırken Hemşire kapıda bizi bekliyormuş." Dedi. Bana açıklama mı yaptı? Kızmamış lan. Kızsaydı hiç açıklama yapmazdı, değil mi? Arabayı sürmeye başladığımda sırıtmama mani olmadım.

Ulan ben ne ballı adamım.

Hem öpüyorum hem de azar yemiyorum. Yaren'i ilk öptüğümde ağzıma sıçmıştı. Ne olurdu Simge gibi uslu olsaydı? Her neyse, Yaren'in her halinden memnunum.

Boğazıma kaçan gıcık yüzünden yalandan öksürdüm. Elimi vites topuzuna atıp istediğim şekilde ayarladım. U dönüşü yaparken dikkatli olmaya çalıştım.

Simge'ye baktığımda beni hayranlıkla izlediğini gördüm. Gülerek önüme döndüm. "Ne oldu?" Diye sordu. Simge'ye hızla bakındım ardından yola baktım. "Sabah kavga ettik şimdi ise konuşamıyoruz."

"Konuşmak mı istersin?" Dedi. "Öpmek isterim." Dedim.

Bana sinirlenmesi lazımken sinirlenmedi. Demek ki kendimi sevdirmeyi başardım. "Çok konuşuyorsun Pamir Barlas." Dedi huysuz bir nene gibi.

"Susturma yöntemimi öğretmemi ister misin Simge Barlas?"

Derin bir nefes alıp verdi.

Sırıtmamak için kendimi tuttum ama dudaklarım benden bağımsız hareket ediyordu.

Simge camı açtığında ben de kendi kapımdaki camı açtım. "İçerideki alevi rüzgar mı söndürecek?" Diye sordum alaylı bir biçimde. "Kaşınma, arabayı sür." Dedi sert bir ses tonuyla. Biraz daha gevşek olursam ne karizmam kalır ne de bana olan yumuşak tavrı.

Gülerek arabayı sürmeye devam ettim fakat Kaya'dan gelen arama sesi bütün arabayı doldurdu. Teybe dokunarak telefonu açtım. "Efendim Kaya?" Dedim. Yanımda Simge olduğunu unutmuş olamaz değil mi?

"Akşam ofise gelebilir misin? Bazı evraklarda Tolga Barlas'ın imzası lazım." Unutmamış, işte benim adamım!

Simge'ye bakındım. "Karıma sormam lazım, malum evliyim ben." Önüme dönüp yola bakındım. Simge yanımda gülmeye başladığında "Ankara pavyona gidelim dedim sanki, gel işte uzatma." Dedi Kaya.

Arabayı park etmek için arabayı kenara çektim. "Tamam, eve geldim sonra konuşuruz." Diyerek teybi kapattım.

Arabayı tamamen durdurduğumda arabadan çıktık. Evin önünde bir kadın gördüm. Hemşire olmalıydı. "Bu kadın kim?" Diye sordum. Simge'nin yanına geçtim. Her şeyi unuttuğumu ama senin hakkındaki detayları unutmadığımı sanacaksın.

"Hemşire." Diye cevap verdi.

Kapının önüne geçince "Hoş geldin." Dedi. Hemşireye bakmaya devam ettiğimde "Hoş buldum." Dedi. Kibar birine benziyor ama hiç emin olamadım.

ŞAH MAT Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin