12

1.2K 45 50
                                    

İyi okumalar Ziyagillerr

---

Ertesi Gün

Sabahın erken saatlerinde, hafif bir meltemle dolu sokaklarda yürüdüm. İçimde bir huzursuzluk, bir pişmanlık var.

Yaren'in evine doğru ilerledim. Kalbim hızlıca çarpmaya başladı ve kafamda milyonlarca düşünce dönüp durdu.

Simge uyanmadan evden çıkmıştım, onu görüp içimdeki pişmanlığı daha çok kendime belli edemezdim. Gece boyunca uyuyamamıştım. Yatakta bir o tarafa bir bu tarafa derken, sabah etmiştim. Yaren'e ihanet etmiş olmamın verdiği vicdan azabı, içimi kemirmişti.

Artık dayanamayacak seviyedeydim, bu gerçeği yüzüme yüzüme vurmamın zamanı gelmişti.

Yaren'i gerçekten seviyorum.

Onunla geçirdiğim her anı, her gülüşünü, her dokunuşunu içimde hissediyorum ama kendi hatalarım yüzünden bu güzel ilişkiyi riske attım.

Bir anlık bir zayıflık, bir yanlış anlama...

Ama bunlar bahane olamaz.

Yaren'e olan sevgim, onunla birlikte olma arzum, bu pişmanlığın önüne geçemezdi.

Sonunda Yaren'in evinin önüne geldim. Kapıyı çaldığımda kalbim hızla atıyordu. Kapı açıldığında, karşısında beni gören Yaren'in şaşkın bakışları vardı.

Bir şey demeden kapıyı hızla kapattı yüzüme. Kapıya vurdum, defalarca. Yaren kapıyı bu sefer sinirle açmıştı. "Niye geliyorsun? Ayrıldık biz!"

"Sen ayrıldın! Ben ayrılmadım ki!"

Yaren sinirle bana bakarken yüzünde karmaşık duygular belirmişti. "Bana bak Doruk! Simge ile ne yapıyorsan yap ama onu öldürmeden bir daha karşıma çıkma!"

"Ya bu o kadar kolay mı!?" Onun gibi ben de bağırmıştım. Kendimi sakin tutmaya çalışarak "Bir hafta sürem var, o kız hayatımızdan tamamen çıkacak. Bir kız için ne hallere düştük ya?" Dedim.

"Konu bir kız değil, konu senin bana olan ihanetin!"

Bağırmanın faydası yok, özellikle de haksızken. "Ben..." Dedim ama kelimeler boğazımda düğümlenmiş gibiydi. Nereden başlayacağımı bilemiyorum. "Ben... sadece seni görmeye geldim."

Yaren'in gözlerinde bir anlam bulduğumu hissettim.

Belki de pişmanlığımı, özlemimi görebiliyordu.

O an içimde bir umut yeşerdi.

"Söyleyeceklerin varsa içeri gel." Dedi nazikçe, ses tonunda bir kararsızlık vardı ancak kapıyı bana açtı.

Yaren'in evine adım attığımda, içimi bir huzur kapladı.

Birlikte yaşadığımız anılar, bu evde paylaştığımız mutluluklar gözümün önünden geçti. Bir insan evin kokusunu bile özler mi?

Özlemim kadar vicdan azabı içimi kemiriyordu.

Oturduk ve sessizlik bir süre boyunca aramızda dolaştı.

Sonunda kelimeleri bulmam gerektiğinden derin bir nefes alıp verdim.

"Yaren, haklısın Sana ihanet ettim." Dedim yavaşça. "Simge'ye her baktığımda hissettiğim pişmanlıkla buraya geldim. Sana olan sevgim ve saygım... Onları kaybetmekten korkuyorum. Affetmeni umuyorum."

Sözlere Google'den baktığım çok belli oldu mu acaba?

Yaren'in gözlerinde bir anlık şaşkınlık belirdi ama sonra hafifçe başını salladı. "Ben de seni hala seviyorum." Dedi yumuşak bir ses tonuyla ardından devam etti: "Ama bu çok kolay değil. Bu durumu düzeltebileceğimizi sanmıyorum."

ŞAH MAT Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin