14

3.6K 69 11
                                    

İYYİ OKUMALAR ZİYAGİLLLEEEEEEEEEEEER

---

Pamir'in dediği üzerine ne diyeceğimi bilemedim. Doruk muydu ismi? İyi de o zaman neden bana bunu söylemedi? Neden benden bunu sakladı?

"Gerçek adın mı?" Diye sordum, sesimdeki titremeyi fark etmemeye çalışarak.

Endişeli bir ifadeyle başını salladı. "Evet, Simge." Dedi.

Bu konuyu burada konuşursak Yaren her şeyi öğrenecekti. Şimdi ne yeri ne de zamanıydı.

"Kızlar evde, evden çıktıkları zaman bunu konuşalım." Dedim.

Pamir bana bakarken ben kızların yanına geçtim. Arkamdan geldiğini mutfağa girdiğimizde Yade'nin ayağa kalkmasıyla anladım. "Hoş geldin, ben de tam kalkıyordum." Dedi Yade.

Sandalyeye oturup "Buna gerek yok, kahvaltımızı yapalım sonrasında gidersiniz." Dedim. Kibarca 'Zıkkımlanın sonra evimden siktir olup gidin.' demek istedim. Bu dediğimi Yaren anlamış olacak ki Pamir'e bakarak "Ben de bir an önce gitmeyi düşünüyordum." Dedi.

Pamir yanıma oturunca yalandan gülümseyen bir yüzle "Kocacığım, sen de yemek istemez misin?" Diye sordum. Pamir bana bakarak gülümsedi. "İsterim." Sesindeki belirsizliği anlayabiliyordum ama bunu şuan konuşmaya gerek yok.

Kahvaltı sırasında herkesin ağzı buz tutmuş gibiydi. Taa ki Yade'nin telefonu masanın üzerinde titreyene kadar. "Kim arıyor?" Diye sordu Yaren. 

Yade bana baktıktan sonra Yaren'e bakındı. "Palaz." Dedi kısık sesle. Ağzıma zeytin atarken "Sizin aranızda ne var?" Diye sordum. Yade bakışlarını benden kaçırarak "Hiçbir şey." Dedi.

Zeytinden bir tane daha alıp Pamir'e uzattım. "Zeytin sever misin?" Diye sordum. Pamir elimdeki zeytini alıp ağzına attı. Ağzımda olan zeytin kabuğunu çıkarıp tabağıma koydum. "Yaren sen de zeytin ister misin?"

"Ben zeytine dokunma bile."

"Pekala." Diyerek kahvaltıya devam ettim. 

Sessizlik bir an için hüküm sürdü. Karsu "Bu arada okulum, bitmek üzere." Dedi. O kadar oldu mu ya? "Üniversiteye falan mı gidiyorsun?" Yade'nin sorusu üzerine "Lise." Diye cevap verdi Karsu. 

"Mezuniyet mi var?" Karsu sorumun üzerine bana döndü. Gözleri hafifçe dolmaya başladı. Bana bakışları ağırlaştı. Pamir elini hafifçe masaya vurdu. "Hayır." Dedi kısık bir sesle.

Karsu kafasını hafifçe eğerek ayağa kalktı. "Benim şimdi okula gitmem lazım." Dedi. Kaşlarımı çatarak Karsu'ya bakındım. Ayağa kalkıp "Kapıya kadar seni yolcu edeyim bari." Dedim. 

Karsu buna gerek olmadığını söylese de ısrarla kapıya kadar gittim. Kapıda ise "Ne oluyor?" Diye soru yönelttim. Karsu gözlerimin içine bakarak dudak büzdü. "Bu aralar biraz duygusalım."

"Neden?" 

Bana bir şey demeden sıkıca boynuma sarıldı. "Seni çok seviyorum abla." Dedi fısıldar bir biçimde. Gerçekten bu kızda bir şey var ama ne?

Sıkıca Karsu'ya sarıldım. "Bebeğim bir sorun varsa söylemen yeterli, çözeriz." Dedim. Karsu geriye çekilip "Bir şey yok. Gerçekten yok. Sadece bu aralar fazla duygusal olmaya başladım." Dedi.

Gülümseyerek yanağını okşadım. "Pekala, bir şey olursa ben her zaman buradayım."

"Her zaman mı?" Dedi titreyen sesiyle.

"Her zaman." Diyerek dediğimi onayladım.

Karsu'nun gözünden bir damla yaş gelince gözünü hızlıca sildi. "Görüşürüz." Dedi. Gülümseyerek "Görüşelim." Dedim.

ŞAH MAT Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin