1.6

302 7 5
                                    

Heyyy
Bilin bakalım kim geldi! Yine bir bölüm yine ben
Aile yavaş yavaş kalabalıklaşıyor fakat okuyanların oy ve yorum atması en büyük ilham kaynağım 🫶🏻
Sizleri çok seviyorum ❤️
*Düzenlenmedi*
*İyi okumalar minik ailem*

Beyin gereksiz bulduğu bilgileri çöp olarak görür ve hafızadan siler, çöp olarak görülen bilgiler ise sürekli tekrarlanmayanlardır, bir şeyi beyninizde süreklilik haline getirmezseniz o şey unutulur, peki adını bile bilmediğim bu kişiyi nasıl unutmuştum? Ne olursa olsun fotoğraf hafızam oldukça yüksekti, gelen insanların yüzlerini görürsem bir başka zaman aynı kişiyi tanıyabilirdim.

"İşte böyle, ama öğrendim ki A.K.U.A ya geri dönmüşsün, yani sanırsam döndürülmüşsün." kendimi birazdaha toparlamıştım, anlattıkları beni çok sarsmıştı, hayatım baştan aşağı bir yalandan ibaretken aslında özgür olduğumu hissettiğim her an bir kukla gibi oynatılıyordum, ve bunlar yapıldıktan sonra unutuyordum. Yada unutturuyorlardı.

"Bana bildiğin herşeyi anlat, ne zamandır benimle oynuyorlar? Alex tam olarak kim? Beni nerden buldu? Derdi ney?" Sırık lakabını taktığım kişi gülümsedi, uzun olduğu için ona sırık deme ihtiyacı hissetmiştim, ve sürekli gülüyordu "Tamam sakin ol, serum bitsin, iyice kendine gel, daha fazlasını o zaman anlatırım olur mu?" Hala nerde olduğumu bilmediğimi fark ettim, temiz hissetmiyordum, burasıda temiz değildi.
"Burası çok pis, daha temiz bir yer yokmu?" sırık ayağa kalkıp asılan serumu eline aldı. "Hep böyle titiz ve kibirliydin, hadi tut elimi seni diğer odaya götürelim." sakin şekilde ayaklanıp sırığın kolundan destek alarak pis odadan çıktık, daha farklı ve pis bir yer beklerken sıcak ve tertemiz bir koridor karşıladı bizi, diğer odadan kat kat farklıydı.

Sırık beni yatağa yatırıp serumu yüksek bir yere yerleştirdi "Abim her an gelebilir, yokluğunu fark ettiği an bana gelecektir." sanırım haklıydı "Vedat buna nasıl izin verdi?" Vedat oranın bir Kordinatörüydü, benden sorumluydu fakat ben yoktum, onunda alacağı cezalar olacaktı, peki Meriç neredeydi? "Vedat benim adamım, oraya gizlice girdi, gizli ajan gibi düşün." en başından beri demekki her şeyde kötü olmasının sebebi aslında eğitimiydi, o bir eğitim almamıştı, bu yüzden yeniliyordu her seferinde "Anlat bana, bilmek istiyorum, neyim ben?" sahi neydim ben? Bir orospu mu? Bir denek mi?

"Abimin yaptığı şey babadan gelme, o yüzden sen küçükken başladı bunlar, hepimize yaptı babam, üstümüzde deneyler denedi, senide dahil etti buna, babam ölüncede abim devam etti, senide sürekli takip ediyordu, gizli implantta bir sorun olduysa o yüzden almıştır seni." aslında en başından beri ensemde o şey vardı, fakat asla fark edememiştim, en başından beri takip ediliyordum, ama fark edememiştim!

"Ne zaman gideceğim burdan? Ne zaman kurtulacağım?" Sırık gerildi "gidersen seni bulurlar, en güvenli yer benim yanım." en güvenli yer beni buna dahil eden kişinin çocuğu muydu? Güven bu muydu? Ben gece ensemden iğne yiyeceğim korkusuyla rahat yatabilecek miydim?
"Rahat bırakın artık beni! Hepiniz siktirin gidin hayatımdan!" kendimi sarsmayarak bağırdım, sırık bu tepkiyi bekliyor olacakki seruma ilave bir iğne yaptı, ve bunlar olurken ben hiç bir şey yapamadım, yine... Bedenimdeki ağırlığı hissettim, bıkmıştım her an bayıltımaktan, herkesin beni kontrol etmesinden.

***

"Doğruluk mu? Cesaret mi?"
Herkes gülerek cevabımı bekliyordu Elif arkadan 'cesaret de' baskılarını yaparken istedikleri cevabı verdim "Cesaret"
Alex arkadan konuştu "Bartuyu öp!"

"Günaydın." gözlerimi araladım, demek Bartu, onun hakkında tek bildiğim adı ve Alexin kardeşi olmasıydı, bide küçükkenki o yüzü, pek değişmemişti, kumral saçları ve sakalları azıcık uzamıştı, küçükken olan masum bakışları yoktu, ama bana bakarken hala yumuşaktı "Seni salona aldım, düzen kurdum, bak isteyebileceğin bazı yiyecekler, Netflix, kahveler." neden bu kadar uğraşıyordu? Kaçacaktım zaten? Oda bunun farkındaydı "Teşekkürler... teşekkürler Bartu." Bartu televizyondan kafasını hızla çevirdi, o gözlerindeki ifadeyi çözememiştim, şaşırmıştı ama, hızla yanıma yanaştı "Adımı" hemen sözünü kestim "Rüya gördüm, biz vardık, adını orda kullanıyordum." düşündü, o aklının içinde ne tilkiler dönüyordu bilmiyordum, ama onu korkutacak şeylerdi "Doğruluk mu?Cesaret mi?" Bu soruma karşılık sinsice sırıttı "Cesaret" ardından aynı o günkü gibi dudağıma uzandı, dudağımı yavaşça öperken ben karşılık vermedim, bu olaylar libidomu bile almıştı elimden, fakat Bartu durmadı, canımı yakacak şekilde öpmeye devam etti, öperken sırıttığını anlayabiliyordum.

Benden ayrılıp tekrar konuştu "O zamanlar öpmeye cesaretim yoktu." sonrasında kalkıp gitti, garip fakat Alexten daha iyi olduğu kesin, peki ben burada ne yapacağım? Kaçmak nedir? Ben bunlardan nereye kadar kaçacağım? Param varmı? Nereye gideceğim? Nasıl gideceğim?

Aklımda binlerce düşünce yer buldu, zekice bir plan yapmam gerekiyordu, elimde para olmalıydı, evin içinde değerli bir sürü eşya vardı fakat onları satabileceğim bir yer yoktu, o yüzden bana para ve altın lazımdı, ben bunları düşünürken kapının açılma sesini duymuştum, gelmişti Bartu, çok kısa sürsede evde bulunması bir açıdan iyiydi, Alexten korunabilirdim bu sayede.

Bir anda dışardan gelen silah sesiyle kendimi yere fırlattım, boynuma giren ağrılardan daha önemli bir durum vardı ortada, biri bulmuştu bizi! Kesin beni almaya gelmişlerdi, kendimi kaldırıp zorda olsa bulduğum ilk dolaba girdim, o kadar çatışmanın arasında evde birilerinin hızla dolaştığını duyuyor ve neredeyse nefes bile almıyordum, bu odaya girildiğini duyunca nefesim iyice kesildi "Arayın bulun, o kız bu evde, denek 3'ü istiyorum, çabuk olun!" Bu ses oldukça tanıdıktı, adamlar girilebilecek her yeri ararken sıranın bu dolabada geleceğini düşünmek gözlerimdeki yaşları tetikledi, artık bıkmıştım, yorulmuştum, orospuyken hayatım daha az gel gitliydi.

"Şurayada bakın." adamların ayak sesleri yaklaştıkça ağlamam arttı! Bitmiştim ben, sonuna gelmiştim yolun sonuna, sadece kaderini bekleyen bir canlı gibi durdum, eğer sonum ölüm olmazsa ölüm olmadan kendimi öldüreceğim zaten, sadece şahıslar değişecek.

Kapak bir kıcırtıyla açıldı, ortalık slowmo şekilde gözlerimin önüne geldi, ellerimi kaldırdım, bir suçlu gibi bir adım öne atıp adamların koluma girmesine izin verdim "Abi bulduk." Alex bize döndü.

gözlerimin içine büyük bir hüsranla baktı, ne olmuştu? Emekleri boşa mı gitmişti? İlk yaptığı şey yavaşça bana yaslanıp ensemdeki implanta dokunmak oldu, tabi artık orda bir implant yoktu, sadece yarasına dokunmuştu.

"Söylesene nereye kadar kaçabilecektin?" İki adamda kollarımdan sıkıca tutarkenAlex'e doğru uzandım ve sinirle konuştum "Sonuna kadar." kışkırtıcı bir kızgınlıkla Alex'i kışkırttım "Son, öyle mi? Haha, senin sonun ne olacak biliyor musun?" Cevabı bulmak zor değildi, afilli bir mezar taşının içinde son kez temizlenmiş bedenim.
"Ya ölüm, ya A.K.U.A sen seç güzelim." asla oraya dönmeyecektim, Ölümü seçecektim, ölmek istiyordum.
"Ölürümde oraya dönmem." Alex silahı çıkartıp alnıma dayadı, ben ise gülümseyerek vurmasını bekledim.
Korumalığı açtıktan sonra olayların ciddiyetinin birazdaha farkına vardım, sonum sanırım burasıydı.

Gözlerimi kapattım ve ölümümü bekledim
"Abi!" bir ses yükseldi, gelen bu sesten sonra bir ses daha duydum, tetiğin sesi, ölmüştüm sanırım, işte sonum buydu
"Afra!" O acı haykırışlar kulağımda yankılandı, ama bir süre sonra herşey yerini ince sessizliğe bırakmıştı, Bitmişti, bitmiştik.

Aa bölüm sonu

DENEK (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin