2.3

40 2 0
                                    

Yavrularr!
Nasılsınız? Umarım iyisinizdir. Burayı boşladığımın farkındayım ancak çalışıyorum ve bunları beraber yürütmek oldukça zor oluyor.
Sizleri seviyorum ve daha çok buraya adapte olmaya çalışacağım.
İyi okumalar.

2S 3 Bölüm - Ardında saklı hayaller

Kaderini sen yazamazsın, ancak sen yönlendirebilirsin, şimdi dilin sustu, duygularının konuşma vakti. Kalbin kilitli, ancak beynin yönünü belirlemeli.

Uyanalı saatler oldu, bu saat çerçevesinde düşündüğüm tek şey Aresin neden bunu yapıyor olması? Neden? Aklımda o kadar cevabını isteyen soru varki dolup taştım. Şimdi ise bağlı olduğum bu yerde birinin gelmesini bekliyorum, saat algımı çoktan kaybettim, gece mi? Gündüz mü? Bilmiyorum, tek isteğim bu tozlu yerde birinin bana su getirmesi. Görebildiğim tek şeyin karşımda duran eski bir sandalye ve hemen yanında yerde duran yatak olması dışında oturduğum yerde oldukça pis ve tozlu. Üstelik ellerim bağlı ve bir köpek gibi köşeye atıldım.

Düşüncelerimin esiri olduğum sıralar beklediğim ses geldi, o demir kapı ancak böyle bir sesle açılabilirdi tabi.
Ve onu gördüm... dağınık saçları, terli yüzü, kirlenmiş beyaz gömleği. Ne yaptı? Sevişti mi? Savaştı mı? Bir muamma.

Ares sandalyeyi alıp önüme çekti ve oldukça sinir bozucu olduğunu bildiğim gülümsemesini yolladı. "Beni gördüğüne sevindin mi?" Ona tiksinir gibi bakıp kafamı sağa sola salladım. Ağzım açık olsaydı görürdün sevindim mi? Sevinmedim mi?
"Sen şimdi merak ediyorsundur ben neden buradayım diye? Değil mi?" Dedi, ve durmadan elindeki çantayı gösterdi. "Bir kamera, kardeşimin bozulan psikolojisinin intikamını alacağız seninle, sende benim yardımcımsın." Ne yapacağız kamera ile? Beni dövdüğü bir video çekip abime mi atacak? İşkence yaparken mesela. Abimin kahrolmasını istiyor bunu o gözlerinde görmek mümkün.

Ellerini banda uzattı ve anında ağzımdan çekti, almadığım bıyıklarımın o bantta kaldığına emindim! "Şerefsiz!" Ağzımdan çıkan ilk kelime buydu, ve küfürlerimin devamıda geldi, dakikalarca sövdüm ve dakikalarca beni dinledi. Gözlerini bile ayırmadan.

"Sakinleş, özgür olmak senin elinde." Dedi gülümseyerek, özgür olmalıydım, ama nasıl?

Bu soruyu içimden sormama rağmen anlamış gibi kafasını salladı ve ayağa kalkıp kamerayı kurmaya başladı, yatağın hemen önüne. Neden?

Kurdu ve yanıma yaklaşıp önümde diz çöktü.
"Şimdi abinin kız kardeşime yaptığını sana yapacağım. Seni burada saatlerce sikeceğim ve bir şartla özgür kalacaksın..."
Dedi. "Eğer ölmezsen özgürsün, ancak ölürsen ölü bedeninle bile sonuna kadar sevişir bir köşeye atarım seni."

Şimdi duyguların karmakarışık, canın mı yanıyor? Çok daha fazla yanacak!
Suçluların bedelini masumlar öder. Bu düzen hep bu şekildedir. Şimdi kaçmamın hiç bir yolu yok, elim kolum bağlı, tek düşündüğüm birinin beni bulacak olması, ancak bulamazlarsa işte o zaman öldüm demektir.
"Abimin yaptığını benden çıkaramazsın. Suçlu ben değilim." Dedim tıslayarak. Ares gülmeye başladı, gülüşleri kahkahaya dönüşürken gözünden yaşlar akmaya başladı. Kriz geçiriyordu, neden bu kadar etkilemişti bu durum onu? Kardeşi abimle birliktelik yaşamış ardından hayatına devam etmişti, belki o kız onlarca insanlada yatmıştı, bunun sağlamasını yapmadan abime düşman kesilip benim başımı yakıyordu.

Düşüncelerimin arasında Ares boğazıma yapıştı ve dönmüş gözleriyle konuşmaya başladı. "Kardeşim istemedi, abin zorladı, Sonrada öldürdü!" Boğazımı sıkan elleri yüzünden nefes alamıyordum, kurduğu cümleleri bile zor anlamıştım. Lanet olsun beynime kan gitmiyor!

DENEK (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin