1.19

61 5 0
                                    

Heyy!
Ben tekrar geldim!
Seri tehlikeli ve gizemli şekilde devam ediyor.
Sezon finali bittiii 🥳
Öpüldünüzz.
Düzenlenecektir.

Bölüm 19 - Ufak takıntılar

Tanıdık ve yakın olduğum bu koku, beyaz önlüklüler, ilaç tüpleri, ne anlattığını bilmediğim kel kafalı bir beyaz önlüklü.

"Afra hanım, daha iyi misiniz?" Kör olmam dışında daha iyiyim doktor.
"Gözüm!" Arkadan gelen erkek sesi gözümün ağrıdığını öne sürmüştü. "Kör oldum lan! Çek şunu." Bu sert tepkiyi ben bile beklemiyordum, hani hangi cüretle okumuş bilmiş bir doktora yükseliyorsun ki? Kimsin sen? "Kusura bakmayın, bir an." Doktor nihayet gözümden ışığı çekti. "Sorun değil, iyi olmana sevindim." Odadaki sis yavaş yavaş azalırken artık odayı tam anlamıyla görüyordum, koltukta yüzünü göremediğim ama iki büklüm olmuş bir kadın, baş ucumda ise Barış ve... Bir dakika, Barış mı?

"Ne arıyorsun burada?" Barış kafasını yerden kaldırıp iletişim kurmaya hazırlandı. "Seni ben buldum, tesadüfen. tedaviye yatırıldığın andan beride ben ilgileniyorum, gelen giden olmayınca tabi." Konuşmasının arasında Alexe ima yapmıştı! Peki Alex neredeydi? Konuşmayı duyduğu halde neden gelmemişti? Neden o günkü kurtarıcım ve şuanki destekçim Alex değildi?
"Alex nerede?" Barışın yüzünde o kibirli sinir bozucu ifade yine baş gösterdi. "Afra 9 saattir burdasın, Alex ortalıkta hala yok."
Oflayarak elimi enseme attım, sargı bezleri doluydu. O gün ne olmuştu? Sebebini bilmiyordum bunun, implantın çok acıdığı ana şahit olmuştum fakat kanayıp beni bayıltması benim içinde bir ilkti.

"Neden oldu bu?" Evet soru vakti, buradaysa bir işe yaramak zorunda. "Önemli bir şey değil, uzun süre implant değişmemiş ve arıza vermiş, eğer hafızan silinseydi önemli bir şey olurdu, ama neyse ki iyisin." Barışa teşekkür edip gözlerimi kapattım, her şeyi barışa sorup egosunu tatmin etmeyeceğim. Ama buradan ne zaman çıkacağım?

***

Saatlerdir bu odadayım, gelen giden yok, Ses yok, yaşam belirtisi yok, sıkıntıdan çatlamak üzereyim üstelik Alex'te yok, Alexin beni o halde öylece bırakıp gelmediğine tabikide inanmıyorum, ona bir şey yapmış olmalılar, Alex ne olursa olsun öylece bırakmaz beni, bırakmaz mı? Belkide...

"Ayağa kalkma demiştim." Odaya giren Barışla dikkatim bir güzel dağıldı. "Peki bundan sanane." Barış elindeki yemek tepsisini elime tutuşturup bekleme koltuğuna geçti. "Refakatçin bensem katlanmalısın." Ufak bir kahkaha attım ancak boynuma giren ağrılar gülüyor olmamı bile etkiliyordu.

"Barış."
Barış kurcaladığı telefondan kafasını kaldırdı.
"Efendim."

"Alexi bul bana."
Neydi gözlerinde gördüğüm? Hayal kırıklığı? Kızgınlık? Korku? Sanane?
"Neden onu bu kadar istiyorsun? Alexle aranın iyi olmadığını sanıyordum."

"Uzun hikaye Afra, ama bilerek olmadı, bilmen gereken tek şey bu değil, ikimizde buraya gönüllü gelmedik. Biz birdik, bizi ayırdılar."
O sırada Alexin cümleleri geldi aklıma, tarikat bizi bilerek ayırmış olabilirdi. O yüzden şu an fire vermemem gerekiyordu. "Hayır, zaten iyi değil, sadece o benim takımımda artık, onunla konuşmalıyım." Bu tatmin etmeyici cümlelerimi dizerken Barışında inanmadığına dair gözlerini kısmış olması yemediğini açık açık belli ediyordu, ya Alexe bir şey yaparsa, içimdeki o korku o an dağ gibi büyüdü, Alexe bir şey olma fikri beni korkutmuş muydu? Neydi bu içimdeki? Aşk mı? Neden onu bu kadar düşünüyorum onu?
"Alexe bakınırım, bulursam yönlendiririm." Sanki Barışta masum gibiydi, evet sinir bozucu olabilirdi fakat Emele kıyasla yanında masum kalıyordu, sanki yaptıklarını istemiyormuş gibi.

DENEK (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin