Heyy millet
Nasılsınız? Yine özledim hepinizi :)
Bölüm yine şaşırtıcı ama bir çok gerçeğin ortaya çıktığı ve topladığı bir bölüm oldu umarım beğenirsiniz❤️
Sizleri seviyorum yorumlarda buluşalım
Düzenlenecektir.Afra'nın ağzından
Gözlerimi açtığımda olmamı beklediğim yerde değildim, dün kriz geçirdiğim anlarda yine hafızam gitmişti, ondan sonra hiç bir şey hatırlamıyordum, karanlıktan ibaretti saatlerce, buraya nasıl geldiğimi bile hatırlamıyordum. Güneş yeni yeni doğuyordu.
Ayağa kalkmak istediğimde kolumdaki kelepçeyle bunun imkanı olmadığını fark ettim. Alex yoktu, kelepçelemiş ve gitmişti, şerefsiz! "Alex! Nerdesin lan?" Bağırarak sesimi duyurmaya çalıştım, sesim çatallaşmış olsada çıkmıştı. Bıkmıştım, sürekli iradem dışında müdahale edilmesine, kurtulmanın bir yolu olmadığınıda idrak etmiştim çoktan, bir süre sonrada Alex kapıda belirmişti "Günaydın" soğuk ve düz bir sesle konuştu ve kelepçeleri açtı, olduğundan daha yorgun görünüyordu, gözleri şişmişti, ağlamış mıydı o? "Yine ne yaptın lan bana?" Tüm sinirimle konuştum ama Alex susmayı tercih etti "cevap ver!" Sanırım sinirleriyle oynuyordum, yinede durmadım ve bağırmaya devam ettim, ne kadar kendimi salarsam o kadar üstüme geliyordu, artık kendimi salmayacaktım, dişlerimi gösterecektim.
"Kes o sesini! Kahvaltı yapalım önce, sonra anlatmam gereken şeyler var, uslu durursan istediğin yanıtları alırsın, eğer durmazsan gideceğin yer belli" Alex kolumdan tutup yön vermeye başlamıştı, bende karşı gelmemiştim, çünkü anlatacağı şeyleri çoktan düşünmeye başlamıştım, bu gün öleceğimi mi itiraf edecekti? Veya teşkilatın beni alacağını? Yada bartunun geldiğini?
***
Alex günaydın, kahvaltıda Jambon, bacon, közlenmiş biber, tereyağda kızartılmış yumurtalı ekmek, çeri domatesi ve ingiliz salatası var, Afiyet olsun.Masaya oturmuştuk, Alex kahvaltıya başlamıştı, ama ben ne anlatacağını düşündüğüm için iştahım yoktu, sadece ona bakıyordum, bir an önce yemeğini biritip konuşmaya başlamalıydı, ancak o zaman rahatlayacaktım şayet "Yemeğini ye." uyarıcı bir sesle konuşmuştu, ama bunun imkanı yoktu, eğer yersem kusacaktım, o yüzden hiç gerek yoktu "Midem almaz, ne anlatacaksın?" Alex derin bir nefes aldı ve bıçakla çatalı ilk aldığı gibi bıraktı, masadan kalkmış ve 'beni takip et' bakışları eşliğinde arka koridora doğru yürümeye başlamıştı, nereye gidiyordu bu? Bu tarafa hiç gelememiştim, gelmeyi denesemde JUA hep önümü kesmişti.
Alex kapıdaki ekrana parmağını dokundurarak kapıyı açmıştı, pnomatik olduğunu düşündüğüm kapı ince bir sesle açılmış ve bizi bir bahçeyle buluşturmuştu; gözlerim kamaşmıştı adeta, yeşilliklerle kaplı ağaçların az ve sıralı olduğu, belli yerlerde ismini bile bilmediğim çiçeklerin yer aldığı muhteşem bir bahçeydi, burayı ilk defa görüyordum ama büyüleyiciydi, hava mükemmeldi, güneş tepeden aşağı vuruyor ve bahçeyi huzurlu bir görsele çeviriyordu.
"Gel hadi" Alex bahçedeki bir sandalyeye oturmuş ve banada karşıyı göstermişti "Sana anlatmam gereken şeyler var afra, gerçek şeyler" tüm dikkatim şimdi Alexteydi "Sen çok küçüktün, senden 6 yaş büyük olduğum için o zamanlar senin idrak edemediğin şeyleri anlayabiliyordum, çok masumdun, ailen öldüğünde seni yetimhaneden babam aldı, o zamanlar bize bir sürü deney uyguluyor ve öğretiyordu, eve ilk geldiğinde seni bartu karşıladı, onunla çok yakın arkadaş olmuştunuz kısa sürede, ama bana asla alışamamıştın, yinede ben seni çok seviyordum, bartu seni bu deneylerden uzak tutmaya çalıştıkça ben öğretmeye çalıştım, çünkü babam öldüğü zaman bu alem bize kalacaktı, fakat sen öğrettiklerimi asla almadın, sürekli ağlıyordun, anneni özlediğini söylüyor bize karşı geliyordun, babam... babam böyle olmayacağını anladığı zaman senin hafızanı silip yerine farklı anılar koymak istedi, ama hastane buna izin vermedi, çünkü yaşın küçüktü ve kaldıramazdın, babama o gün bir söz verdim, eğer o ölürse hafızanı ben silecektim, sen büyüyene kadar hep beraber iyi bir hayat yaşadık, deneyler haricinde tabi; babam zengindi, en iyi okullarda özenle yetiştirildik, bundan 7 sene önce babam hayatını kaybettiği gün, sözümü tazeledim ve hafızanı sildim, yerine en iyi şekilde farklı anılar yerleştirdim ve seni uzaktan kontrol etmeye başladım, özgür bir hayatın vardı, elde olan projeyi böylede yönlendiriyordum, sen hayatını yaşıyor bende uzaktan projeyi takip ediyordum, fakat 1 ay önce, seni almadan önceki gün implantında bir sorun çıktı, artık duygu takibini yapamıyordum, o yüzden seni almak zorunda kaldım" Alex derin bir nefes alıp önündeki sudan bir yudum aldı, ben ise şok halindeydim, bu anlattıkları eğer doğruysa ben bir yalanın içindeydim demektir, benim annem her zaman kötü bir anneydi, her zaman bana bağırır hor görürdü, üstelik onlardan ayrılmam annemin ölümü ile değil beni evden 'senin gibi bir orospu benim kızım olamaz' edaları eşliğinde olmuştu, peki babam? O neredeydi?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DENEK (Tamamlandı)
Fantasiaİtiraz edecekken Alex tekrar sözümü kesti "Afra, ben babama o gün ihanet edemedim, ama bu gün ihanet ediyorum, boynundaki implantı dün çıkardım, acı çekmene daha fazla izin veremedim ve Afra... var mısın benimle A.K.U.A kurallarını bozmaya?" ⚠️ Küf...