Heyy aşklarımm.
Bakın kim geldi?
Okunmanın yanında oy atsanız çok mutlu olacağım çünkü iş aslında oydan geçiyor. İstek üzerine erken yayınlamak için uykulu ve yorgun halde hikayeyi yazıyorum ve günden güne yayınlıyorum.Uyarı
Bu bölümden sonra (ki bu 10. Bölümde olmalıydı) 5 günde bir bölüm gelecek.
Sizleri seviyorum ❤️
İyi okumalar ahalii
Düzenlenecektir.İnsan yaşamadığı şeye özenirmiş, insan yaşamadığı şeyi kınarmış, ben hep özenen taraf olmuşumdur, mutlu görünen insanlara özenmiş ve bencilce kınamıştım, sanki ben mutsuzken diğer insanların mutlu olmaya hakkı yokmuş gibi geliyordu bana.
Düzeleceğine hiç inanmadığım hayatım olaylardan sonra iyice boka sarınca benim için bitiriş noktası olmuştu teşkilat.
"Neye şaşırdınız o kadar?" Alex ve Bartu ağızlarını açmadı, ne vardı söylemekte bu kadar zorlanacak. Alexe umutlu gözlerle baktım, ama oda susmayı tercih etmişti.
Alex gözle kaş arasında Bartuya işaret vermişti, Bartu arkasını dönüp giderken balkonda ikimiz kalmıştık. Alex paketinden bir sigara daha aldı ve paketi bana uzattı, onu geri çevirerek aklımdaki soruları cevaplamasını dile getirdim. "Batuhan... çok ayrı mesele, bak Afra bu kadarını kaldırabileceğini sanmıyorum" Bende sanmıyordum, kaldırabileceğime dair inancım artık hiç yoktu, yinede ölmeden önce hakkımda gerçek olanları öğrenmek istiyordum, bu benim için en doğru olanıydı, en azından gözlerim açık gitmezdi.
"Ne kadar çok şey anlatırsam yan etkisi o kadar fazla olur, şuan yan etkisini rüyalarınla görüyorsun ama bedensel zararı olmaması için yapabildiğim hiç bir şey yok." Aslına bakılırsa şuana kadar rüyadan fazla kötü bir etkisini görmemiştim, hem iğneleri varmadığım için kendime geliyordum yavaş yavaş.
Alex ellerini yanaklarıma koydu ve saçlarımı geriye attı, bu yaptığı ile vücudumun bilinmeyen yanı tetiğe geçerken ne yapacağımı bilmez halde ellerimi omuzlarına yerleştirdim. Alex bana doğru yaklaşıp fısıldadı. "İkimizede toparlanmak için zaman ver." Nefesini yüzüme vura vura bu kelimeleri kurmuştu. Afallamıştım, tek yapabildiğim kafamı ileri geri sallamak oldu. Ardından oda yanağıma ufak bir öpücük bıraktı, sigarasını son kez çekti ve odayı terk etti.
Her zevkin hissiyatını biliyordum ama bu hissiyat ömür boyu bilmediğim bir hissiyattı, neden bu his bu kadar yabancıydı? Bildiğim bir şey varsa bunun azgınlık olmadığıydı. Hiç bir testesteron artışı anında karnıma bıçaklar saplanmıyordu, bu bilmediğim hissiyatın adını 'Alexin etkisi' koydum. Ve bende aşağı indim.
***
Benim el yeteneğimin 0 olduğu gerçeğiyle yüzleşen ikililer işe el koymuşlardı. Soymadan ve Kalın kalın kestiğim domates parçalarını devraldı Alex. "Nasıl kıydın şu domateslere ya?" Bartu kıkırdarken bende suskunlukla sırıttım. "Elimden bu kadar geldi." O sırada Bartu açmıştı ağzını. "Sıkıntıda o. Elinden gelmemiş hiç." İkiside gülerken ben sinirle yaptığım işi bırakıp yerime oturdum.
Alex elinde yağ, tuz, limon, soya sosu, 4 lüğüyle yanıma geldi. "Sana önemli bir iş veriyorum, bunları eşit şekilde dök ve karıştır." İbinelik yaptığı belliydi, o yüzüme dünyadaki en yakışıklı piç gülümsemesini sunarken elinden alıp özenle dökmeye başladım, yemekler zaten hazır gelmişti, sadece Alex dışarıdan salata yemeyi tercih etmediği için onu evde yapmıştık; bu çocuğu anlamak zordu, yemeği dışarıda yerken neden salatayı evde yerdi ki insan?
Yemekler geldi, bende salondaki büyük yemek masasına tabakları, bardakları, çatal ve kaşığı koydum. Alex salata ve içecekleri getirdi. Bartuda özenle böldüğü pizza dilimlerini ve ismini bilmediğim garip yemeği önümüze sundu, o kadar güzel bir görsel vardı ki, hiç bitmesin isterdim, asla güvenmediğim insanlarla böylesine mutlu olmak garibime gitsede aklımı dağıtmadım, mutluydum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DENEK (Tamamlandı)
Fantasyİtiraz edecekken Alex tekrar sözümü kesti "Afra, ben babama o gün ihanet edemedim, ama bu gün ihanet ediyorum, boynundaki implantı dün çıkardım, acı çekmene daha fazla izin veremedim ve Afra... var mısın benimle A.K.U.A kurallarını bozmaya?" ⚠️ Küf...