(Love and War Serisinin 1. Kitabı)
💚TAMAMLANDI💚
Kazuha sen benim herşeyim olmuştun. Kırmızı gözlerin huzurlu bir sonbahar gününü andırıyordu aynı zamanda beni kavuruyordu.
Sevgilim...
Benim seni öldürmem gerekiyordu ama sen çoktan benim tekrar ya...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
─── ⋆⋅☆⋅⋆ ── 🌄🍁☂️🌌 ── ⋆⋅☆⋅⋆ ───
Scara'nın anlatımıyla
Saat sabahın kaçıydı bilmiyorum. Daha gözlerimi açmadan başım ağrımaya başlamıştı. Sabah baş ağrısı ile uyanmak ne harika ama?
Baş ağrımdan dolayı gözlerimi açmak istemiyordum, uyumaya devam etmek istiyordum. Maalesef yüzüme vuran güneş ısığı buna engel oluyordu.
Başımın altındaki yastığı aldım ve kafama geçirdim. Belki böyle uyuyabilirdim. Bir süre böyle uyumaya çalıştım ama nefessiz kaldığımı hissedince yastığı geri başımın altına koydum.
Yavaşca gözlerimi araladım. Gözlermi aralamamla başımın daha fazla ağrıdığını hissettim. Ah bütün gün bu ağrıyı çekmekten nefret ediyorum.
Artık uyanmıştım ve geri uyumam imkansızdı, o yüzden yatakta oturur pozisyona geldim. Etrafa bakındım, odamda bir farklılık vardı. Ben odamı ne zaman kırmızı ve beyaza boyatmıştım? Beynim şu an çalışmıyordu ve başım düşündükçe daha fazla ağrıyordu.
Elimi başıma koydum ve biraz kendime gelmey çalıştım. Dün ne kadar içmiştim? Dün en son Kazuha beni Childe'ın barına bırakmıştı. Orda baya içmiştim. Ondan öncede Kazuha bana sarılmıştı... O sarılma bana çok iyi gelmişti, buna ihtiyacım olduğunu hiç bilmiyordum. İçimi tarif edemeyeceğim bir huzur sarmalamıştı o zaman. Keşke Kazuha şu an burda olsa...
O sırada yanımda bir hareketlilik oldu. Bir kapı açılma sesi ve birisinin ayak sesleri başımı hemen oraya çevirdim. Bu kesinlikle görmeyi beklediğim bir manzara değildi. Kazuha karşımda yarı çıplak bir şekilde duruyordu. Altında siyah bol bir pantolon vardı, üstü tamamen çıplaktı. Saçları salıktı ve ıslaktı. Fazla dikkat etmesemde sağ kolu omzuna kadar sargılıydı.
Kazuha beni görünce gülümsedi ve yanıma geldi.
"Ah uyanmışsın Scara, günaydın."
Ona şaskınlık dolu gözler ile baktığıma emindim. Aklımda çok fazla soru vardı. Benim burda ne işim vardı? Childe neredeydi? Dün gece ne olmuştu? Ben neden Kazuha'nın yatağında uyumuştum?
Kazuha aklımdaki soruları okumuş gibi beni cevaplamaya başladı.
"Dün çok sarhoştun ve dün Childe'ın barda bir sürü işi varmış, Signora'da evde değilmiş. O yüzden Childe beni aradı 'Scara'yı sen alabilir misin?' diye, bende gelip aldım."
Çivit mavisi olan gözlerim onun sonbahar kırmızısı gözlerine kenetlenmişti. O mükemmel görünüyordu. Islak ve salık saçları ona ayrı bir hava katmıştı. Sanki karşımda Celestialılardan biri vardı. Kalbim deli gibi çarpmaya başladı ve bütün vücuduma bir sıcaklık yayıldı. Bu histe neydi?
