☂️ 2.0 ☂️

346 41 81
                                    


─── ⋆⋅☆⋅⋆ ── 🌄🍁☂️🌌 ── ⋆⋅☆⋅⋆ ───

─── ⋆⋅☆⋅⋆ ── 🌄🍁☂️🌌 ── ⋆⋅☆⋅⋆ ───

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

─── ⋆⋅☆⋅⋆ ── 🌄🍁☂️🌌 ── ⋆⋅☆⋅⋆ ───

Size bir soru, hiç aşık olduğunuz birini öldürmek zorunda kaldınız mı? Ben kaldım. Aşık olduğum kişiyi öldürmeye mecbur bırakıldım. Kazuhamı öldürmeye macbur bırakıldım.

Düşünüyorum da hepsi benim suçum. Eğer o gün biraz dikkatli olsaydım Kazuha'yı öldürmem gerekmezdi ya da Dottore'ye haber vermeseydim. Hepsi benim suçumdu hepsi. Onun sonbahar kırmızısı gözlerini sonsuza kadar kapatmak zorundaydım.

Aslında bu işi Childe'a ya da Signora'ya bırakmak istiyordum. Bu şekilde ona zarar veren ben olmazdım. Onun ölümünün ardından bende intihar ederdim. Belki öbür tarafta buluşurduk ama belki. Sonuçta o cennete gitmeyi hak edecek kadar masumdu, ben ise cehennemin en sıcak yerlerinde kavrulmayı hak ediyordum. Biz öbür tarafta bile buluşamazdık.

Çaresizlik öyle bir his ki... Bir bataklık tarafından dibe çekliyormuş gibi hissediyordum. Bir yandan batmayı kabul etmiştim ama yüzeye çıkmak için çırpınmayada devam ediyordum. Hergün bizim için bir umut arıyordum ama o kadar fazla faktör vardı ki. Ya Kazuha benim Fatui'den olduğumu öğrendiğinde benden nefret ederse, ya Dottore peşimize düşerse? Dottore peşimize düştüğünde Kazuha'yı koruyabilir miydim? Bu sorulardan bir kaç tanesinin cevabını bilsem, düşünmeden Kazuha'ya giderdim.

Artık gerçekten dayanamıyordum. İçimde ki acı katlanılmaz bir hâle geliyordu. Odamdan kapımı çarparak hızlıca çıktım. Aşağa katta biraz yalpalayarak indim. Salonu es geçerek mutfağa yöneldim. Mutfağın en uç kısmında duran dolabı açtım. Aradığım şeyler dolabın biraz gerisinde kalmıştı. Dolabın içindeki tüm eşyaları bir yerlere fırlattım. En sonunda o kutuyu bulmuştum. Siyah bir ayakkabı kutusuydu. Üzeride hiç bir resim yoktu.

Siyah kutuyu tezgahın üzerine koydum ve kapağı açtım. Galiba bir mafya çetesinin üyesi olmam sonunda bir işe yaramıştı.

Elime rastgele şeffaf torbalardan birini aldım. İçindeki beyaz toz uzun bir zaman sonra çekici gelmeye başlamıştı. Şu an tek iştediğim şey ruhumu uyuşturmaktı. Katlanamıyordum, ölmek istiyordum. Bu dünyadan siktir olup gitmek istiyordum. Ben sadece Kazuha'yı istiyordum.

Şeffaf torbayı açtım. Bir saniyeliğine tereddüt ettim ama buna ihtiyacım vardı. Şeffaf torbayı biraz yukarı kaldırmıştım ki bir el bileğimden yakaladı ve beni durdurdu. Gözlerimi, bileğimdeki elin sahibine çevirdim. Bana sinirli gözler ile bakan bir çift lacivert göz ile karşılaştım.

"SCARA NE YAPIYORSUN SEN?!"

"Childe bırak beni! İşime karışma!"

Sesim sinirli çıkmıştı ama bağırmamıştım. Buna bile gücüm kalmamıştı. Sadece son gücümle kolumu Childe'dan kurtarmaya çalıştım ama çok sıkı tutuyordu. Ne kadar çabalasamda onu ittiremedim.

Celebrity | KazuScaraHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin