1-2

169 17 3
                                    

Yavaşça uzandım rahatsız edici yatağa, oldukça soğuktu odam, odadaki camları açmıştı.

"Tamam ilk başta yogamızı ve temizlenmemizi yaptık." bu temizlenme normal insanların duş alması veya klasik hijyen için yaptıkları şeyler değildi, Rose'a göre enerjisel bir temizlenmeydi. Onu mezelememek için zor durdum. "Avuç içlerini aç." dediğini yaptım. Elinde ne olduğunu göremeden bir anda sol elime bir şey koydu, cam şişeydi. İlk baştaki uyarısı 'asla bu tarafa bakma' olmuştu.

Birden avuç içimde bir acı ve daha sonra sıvının akışını hissettim, hayretle gözlerim açılırken "Bakma." diye tekrarladı, elimi avcuma ufak bir çizik atmıştı. Yüzünde hiç tanımadığım bir sırıtış vardı gözümün ucuyla görebildiğim kadar. Yutkundum. Normalde böyle sırıtan biri değildi o.

"korkma, özdeşleşmesi için şurubun bu gerekiyordu." kafamı hafifçe salladım. Kanımdan bahsediyordu.

Daha sonra bir şey içtim ve getirdiği otu yaktı, farklı bir yeşilliği de ezerek bana verdi.

Hipnoz gibi bir işlem uyguladı farklı bir madolyana bakarken ve uzanırken ne olduğunu anlamadım vücudum yavaşça hissiyatını kaybederken soğuk hava sanki bir anda cehennem ateşi varmış gibi ısınmaya başladı, yutkundum ama herhangi bir sıvı kalmamıştı sanki vücudumda ağzım kurumuştu, sonunda nerede olduğumun bilinci kaybolurken gözlerimi el çırpma sesiyle açtım lakin bu ses derinlerden gelmiş hissiyatı vermişti.

"Ne kadar uykucusun Tanrım!" gözlerimi açmak için ekstra çaba verirken başım çok ağrıyordu, sonunda göz kapaklarım havaya kalktığında oldukça pembe bir odadaydım. "Ailem gelicek çabuk kalksana Lisa." Tanrım, Rose, gerçekten başarmıştı çünkü şu anda hiç  tanımadığım bir hatun pantolonunu giymeye çalışıyordu. Korkuyla ayaklandım ve yatağın başlığına dayandım, bana garipseyen boş gözlerle bakışlarla  bakıyordu.

"Ne yapıyorsun?"

"Ben...." duraksadım. Ne yapmalıydım?

Rose'un dedikleri aklıma geldi. "Lütfen hayatlarını fazlasıyla değiştirecek bir şey yapma, karması seni bulabilir de." yutkundum ve rahatlamaya çalıştım, kız gerçekten iyiydi.

"Hiç rüya gördüm de." gözlerini devirdi ve yerden tişörtle pantolonu üstüme attı, sadece iç çamaşırlarımın olduğunun farkına o an varmıştım ve yanaklarım utançla kızardı. "Giy bunları ve aşağı in, birazdan sevgilim gelecek." gözlerim olabildiğince açılırken ben daha bir şey söylemeden kapıdan çıktı. Sonra dış kapı açıldı ve bir ses duyuldu. "Jennie, hayatım ben geldim!"

İçimde farklı bir his büyürken kararsızlıkla üstümü giyip odada dolanmaya başladım. Aşağıda sevgilisi vardı ne yapacaktım?

Çenemi stresle sıktım, böyle bir yerde ne halt ediyordum ki? Benim yaşadığım evren gayet iyiydi! "Sikeceğim seni Rose." sinirle homurdandığımda muhtemelen aşağıki kattan yüksek bir ses duyuldu.

"Hadi sevgilim git ve ekmek al! Ayrıca sütü de unutma!" bilerek bağırarak konuşuyordu, bir süre sonra dış kapı kapanınca dikkatlica odadan çıktım. İki katlı bir evdi tahmin ettiğim gibi, aşağı doğru baktığımda çekik gözlü, kedilere benzeyen kız, adeta kedi gibi tıslayarak konuştu. "Ne bekliyorsun aşağı in yeni gelmiş gibi davranırsın." yutkundum ve kafamı sallayıp merdivenlerden indim. "Eee arkadaşına iyi yalanlar söyleyip inandırmak sana kalmış Lis." sırıtıp mutfağa gittiğinde ve arkadaş dediğinde aklıma Rose gelmişti. "Seni sikeyim Rose ben." tekrardan mırıldanırken birden dediği şeyi idrak ettim

Ben sevgilisinin arkadaşıydım !

psykhe-JENLISAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin