Bu sefer gözlerimi açabildiğimde görüntü netti ve artık vücudum üşümüyordu, beyaz tavan ve dışardan gelen seslere göre burası hastaneydi. "Uyandı." Rose'un sesiyle odada yalnız olmadığımı anlamadım. Fakat konuştuğu Jennie değildi, bu kişi Jisoo'ydu. "Oh, sonunda Lisa." Elleriyle yavaşça elimi sıktığında gülümsedim.
"Jennie nerede?" Sonunda bu evrende konuşabildiğimde ilk sorum bu olmuştu. "Dışarıda. İçeri gelmiyor. Sana dedim Lisa bu kız manyak, ne anlar sevilmekten." kaşımı çatım başımı hafif Rose'a çevirdim. "Siktir git." sesim güçlü çıkmıyordu ama dediğim şey ikisini de şaşırtmıştı. Sonunda gerçekten de benim asıl hayatımdaki Rose'a şu an demek istediğim buydu. "Anlayamadım?"
"Siktir git dedim Rose." Sinirle odadan çıktığında Jisoo arkasından gitti. Onu asıl yaşamımda olmasa da sinir etmek hoşuma gitmişti, yaralanan biri için fazla sırıtırken kapı açıldı yavaşça ve tıklandı. Gelen kişi belliydi. "Kapı, açılmadan tıklanılır, bilgi saati." Gözleri kızarmış ve şişmişti, daha çok küçülmüştü göz kapakları ve bu onu çok tatlı gösteriyordu. Saçları bu sefer biraz daha açık bir kahverengiydi, bu haline gülümsedim çünkü onu daha masum göstermişti.
"Ne gülüyorsun?" beni yaralamasına rağmen tatlı ve güzel hatta masum olması bunu düşünmem kendimden çekinmeme sebep oluyordu. "Güzelliğine." Çenesi titrediğinde kollarımı açtım. Ama basit bir genç drama filmi gibi olmadı, eliyle sol omzuma hafifçe vurduğunda tüm vücudumun hassas olduğunu yaraya gelen sancı ile fark ettim.
"Imh!"
Yüzünde endişe belli olunca kaşlarını havaya kaldırıp yaklaştı ve yarama baktı. "İyi misin çağırayım mı biri-"
"Yanıma otur bari. Sarılsan daha iyi olabilirdim."
"Sana zarar veriyorum."
"Anlaşılan bende sana zarar vermişim." yüzünde anlaşılmaz bir ifade oldu. Tam olarak ne olduğunu çözmem gerekiyordu ve üvey abla saçmalığı da nereden çıkmıştı.
Aklıma sürekli dediğim o söz geldi.
Lisa, Lisa'ydı.
"Son olanlar gerçekten aklımda yok özet geç lütfen." kaşları çatıldı sonra havaya da kalktı. Bir süre düşündü ve alt dudağını ısırdı. Onu yapma. Lütfen onu yapma Jennie.
Dudağını serbest bıraktığında yutkundum. "Susadın mı?" tamam biraz sesli bir yutkunmaydı. "Hayır, lütfen anlat."
"Seni ben yatakta bekledim, uyuyacaktık her gece olduğu gibi saat geç olmuştu ama mesaj attın, bekle dedin bana." elleriyle oynuyordu ve yanakları çok tatlıydı. Biraz daha kilo almıştı farklı versiyonlarına göre ve eğer ayağa kalksaydım o yanakları ısırırdım. Yavaşça avuçlarına elimi bıraktım. Gözleri benim gözlerimde ufak bir gezdikten sonra benim elimle oynamaya başladı, gülümsedim çok tatlı biri....
"Ama gelmedin, daha sonra bana kızla bir video attın sen," duraksadı ve elinin tersiyle henüz akmamış göz yaşlarını, bana göstermeden sildi. "lanet olsun tamam mı başta olabilir dedik. Birbirimize ait olmadığımızı söyledik ama sana aldığım hediyenin onun bileğinde ne işi vardı?" sesi titrediğinde derin bir nefes alıp avcundaki elimle onun ellerini sıktım. "Sonra ölmek istedim. Okul aile sen her şey çok tersti, Jisoo ve Rose bile anlaşamıyordu benimle ki biri en yakın arkadaşım. Gitmek istedim. Herhangi bir yere, sonra eve geldin. Temelli olan gidişimin önüne çıktın."
Neyden bahsettiği açıktı. Onu benimle birlikte asıl evrene götürmek istedim çünkü bu halimden iğrenmiştim, ona bunu yaptığım için nefret ediyordum ve bu kızın asıl ruhunun gelip benim asıl bedenimdeyken karşıma çıkıp benimle kavga etmesini istedim.
"Gerçekten yanlışlıkla oldu sonra ben şokla o saçma şeyleri söyledim ben Lisa gerçekten," hıçkırdığında bu sefer kendi isteğiyle sol omzuma yüzünü gömdü ve hıçkırarak ağlamaya başladı ona karşı çok hata yapmıştım.
Saçlarını yavaşça okşarken konuştum.
"Anladım ben," ne diyecektim? Buna nasıl bir açıklama getirilebilirdi? "Uzmandan destek alalım." çok saçma bir cümleydi hatta olanlardan çok uzak ama tam olarak bu evrende de arayı bulmaya çalışıyordum. "Ne?" nefesini düzene sokamadan konuştu. Onu bu zamanda da muhtemelen seviyordum, ama neden böyle yapmıştım? "Sen üvey kardeşiz diye beraber uyuduğumuzun bile duyumamasını istersin." tabii ya sebep belliydi. O zaman kendini tutsaydın hayvan Lisa.
"Artık umrumda değil. Hemen bir randevu al. Buradan çıkmadan buraya gelmesini rica et."
"Konuşabileceğinden emin değilim."
"Sen dediğimi yap."
Bir gece uyumamam gerekiyordu ve bu çok zor olacaktı, eminim.
Bundan sonraki bir farklı versiyon muhtemelen yazacağım (yine fikrime göre değişebilir bu.) ondan sonra asıl Lisa'nın hikayesini yazmaya çalışacağım.
Kumral Jennie çok hot
ŞİMDİ OKUDUĞUN
psykhe-JENLISA
FanfictionLisa'nın arkadaşı Lisa'ya yeni bulduğu mistik yöntemi onun üzerinde denemek istediğini söyler ve izin alır. Daha sonra her evrende Jennie, bir şekilde karşısında çıkar veya hayatında olur. "Adından emin değilim ama anlatayım yapacağımız şeyi ben," ç...