29

86 12 2
                                    

Yan tarafta melekler gibi uyuyan kadına baktım, benim Jennie'm. Saçları, yastığa hafifçe düşmüş ve dudaklarında masum bir durgunluk vardı. Arada burnunu elinin tersi ile kaşıyor ve yatakta kımıldanıyordu ama genelde hep aynı pozisyonda ve güzeldi. 

Dünyanın en güzel kadını. 

Yutkundum ve hafifçe başımı yan tarafa doğru yatırdım. Farklı evrenlerde eğer Jenniesini bulamamış bir Lisa varsa ne acıydı. 

Hayatı boşa yaşayan bir Lisa. 

Kimseye yaşama bağlanmanız için bir sebep gibi bakmamalıydınız, uzun bir yolda sıkılmayacağınız bir yol arkadaşı olarak bakmalıydınız. İşte o zaman tüm boşluklar dolardı ve herkes o yolculuktaki hareketlerine davranışlarına verdiği hisse ve reaksiyonlarına göre değer alırdı. O yolun anlamı o zaman çıkardı. 

İnsanın belki de en büyük hatası buydu. Yol arkadaşını değil, yolu seçmeye çalışıyorlardı. Her farklı yolda benim tek bir yol arkadaşım vardı oysa. 

Hafifçe yanağını parmaklarımla okşadım ve gülümsedim. Bu kız, benim yol arkadaşımdı. Kirpiklerinden parmak uçlarına varlığından ruhuna her ayrıntısı her farklılığı benimle adeta bir tam, bütün olmak için vardı. 

Yavaşça kapattım bilgisayarı ve arkama yaslandım. "İşte bu kadar." 

Gülümseyerek kahvemden bir yudum aldım. "Lisa?" arkamı dönüp Jisoo'ya gülümsedim. "Romanını bitirdin mi?" kafamı olumsuz anlamda sallarken büyükçe sırıttım. "Hayır."

"O zaman neden bu kadar mutlusun?"

"Çünkü tam bir aşk hikayesi oldu." Jisoo kıkırdadı ve yanıma oturdu. "Egoist bir hayvansın, kim romanındaki karaktere başrol üstelik, kendi ismini verir ki?" Kaşlarımı çattım. "Çoğu yazar?" tek kaşımı yukarı kaldırmış ona bakarken gözlerini devirdi ve omuz silkti. "Her neyse. Başka hiçbir ayrıntı vermedin, konusundan bile haberim yok hatta kendini seviştirdiğin karakterin isminden bile."

"Onunla sevişen ben değilim, kitaptaki Lisa. Ben onun kadar saf ve affedici olmam." Alayla güldü ve arkasına yaslandı. "Senin yüreğin oldukça yumuşamaya müsait. Akşam Rose ile yemeğe çıkacağız sende gelsene, uzun zaman oldu beraber takılmayalı." 

"Olur aslında, bu kitap işi beni yordu." saati kararlaştırdık ve yanağımı sıkıp odasına çıktı. Tekrardan kapattığım bilgisayar ekranına döndüm, karakterlere onların isimlerini verdiğimi duyunca çok sevineceklerdi. Alayla güldüm ve söylendim. "Özellikle sürtük Rose ve sevgili oldukları kısma." uzun zamandır arkadaştık ama ikisini uzun zamandır da yakıştırıyordum. 

"İstediğim bir hayat." bunu kitaplarda yaratmak çok kolaydı. 

İç çektim ve ayağa kalkıp hazırlanmak için odama geçtim. 

"Lisa?"

"Efendim?"

"Rose'un erkek bir arkadaşı da gelecekmiş sevgilisiyle." 

"Rose 3'lü mü yapıyor?" şaşkınlıkla konuştum. Jisoo odadan bağırmaya devam etti. "Hayır aptal! Normal arkadaşı işte." 

"Aman ya." Yeni insanlara ne gerek vardı ki? Yine de bir kez olsun geleceğimi söylemiştim. 

Uzun zamandır sadece kitap odaklı çalışıyordum biraz mola iyi gelecekti umarım. 


hikayeyi 360 derece farklılaştırdım içimden böyle geldi umarım beğenirsiniz. 

-

-

-

-


psykhe-JENLISAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin