1-22

125 13 15
                                    

Yutkundum. Jennie beni yıldızları net görebileceğimiz sakin ve temiz bir havası olan kafa dinlemek için geldiği evine getirmişti. Bahçeye puflar koymuştu ve yanında şarapla atıştırmalıklar vardı. "Beğendin mi?" parlayan gözlerimle ve geniş olan gülümsememle ona döndüm. "Beğenmek mi? Bayılacağım şimdi." gülümsedi ve başını hafif yana yatırdı. "Senin için daha özel bir şeyler hazırlamak isterdim." 

"Benim için senden özel bir şey yok Jennie." Parmak ucunda yükseldi ve şımarık bir şekilde gülüp yanağıma öpücük kondurdu. "İşte bu yıldızlara ulaşmamı onlardan daha parlak ve mutlu olmamı sağlayan o öpücük de verildi." 

"Nereden biliyorsun mutlu olduklarını?" pufa otururken elimden tuttu, bende onun gibi diğer pufa oturdum     .

Ona yaklaştım ve avuç içlerimi dizine koydum. Beraber yemekler yapmıştık, çiçekler ekmiştik ve hafta sonu için bir teknede romantik bir yemek ayarlamıştım. Parayı nereden bulduğumu sormayın, okul için birikimimin yarısı gitmişti ama değerdi benim diğer yarım için. 

"Çünkü o yıldızlarında birer yıldızı olduğundan eminim." gülümsedi ve bir elimi avcunun içine aldı. "Lisa'nın Jennie'si gibi mi?" kafamı hızlıca salladım. "Aynen bebeğim." 

Elimi okşadığında parmaklarını tutup dudaklarımı bastırdım, huzur gerçekten onunla birlikte olmaktı. 

Birkaç gündür üstümde bir kırgınlık vardı, yataktan çıkmak istemiyordum. Arada burnum kanıyordu ve istifra ediyordum ama elimden geldiğinde hayatıma devam etmiştim, hastaneye gittiğimde testlerim normalde ve en son psikoloğa gittiğimde depresif bir evrede olduğumu söyledi, Rose ise enerjimde ters bir şey olduğunu söyleyip duruyordu ama sebebini anlamamıştım. 

Yandan kadehi aldı bende aldım ve beraber gökyüzüne doğru kaldırdık dolu kadehleri, aklıma ona evlilik teklifi ettiğim bir evren geldiğinde sırıtışım genişledi ve gözlerimi kırpıştırdım. Aslında garip olan, karşımdaki güzel kadının da sanki o zamanı düşünüyor olmasıydı. Nereden bilebilirdi ki? O başka evrenlere gitmemişti sonuçta....(?)

"Jennie ve Lisa'ya."

"Jennie ve Lisa'ya." beraber kadehleri tokuşturup büyük yudumlar aldık. Fazla söze gerek yoktu, ikimizin birlikte olması ve vücudumun ona değmesi mühim olan tek şeydi en azından şu an ve mutluydum. Fazlasıyla. 

"Benim ay ışığımsın."  Boynuna bir öpücük kondurdum. "Sen benim gün ışığım." kıkırdayıp beni itmeye çalıştı ama ben onun pufuna geçip arkasına yerleştim ve onu bacaklarımın arasına yavaşça alıp bana dayanmasını sağladım. Burnuma saçlarından gelen hoş kokusu geldiğinde huzurla gözlerimi kapattım. 

Parmakları ve tırnakları kollarımda gezinmeye başladığında huylandım ve kıkırdadım. Bunu daha çok yapmaya başladığında ellerimle onu gıdıklamaya çalıştım. "Ben gıdıklanmam." 

"Hadi canım, o zaman başka yöntem bulalım." ne olduğunu anlamadan onu kadehlerin olmadığı tarafta çimlere doğru yatırdım. "Lisa bulduğun her an beni yerlere veya bir yere böylece yatırmayı bırakır mısın?" her ne kadar sitem ediyor gibi dursa da oldukça mutluydu. "Madem bunu istemiyorsun bu kadar tatlı olup beni kışkırtmayı bırak." 

"Belki de seni kışkırtmak istiyorumdur." Bazen Jennie tatlı kız rolünden gerçekten de sizi kışkırtan o kız olabiliyordu direkt ve bu oldukça etkileyiciydi. Yavaşça dudaklarını yalayıp gözleri bilerek ve göstererek bakışlarını gözlerime doğru indiğinde boynuna doğru eğildim ama elleriyle beni durdurdu. "Ne oldu?" "Yorulmanı istemiyorum." 

"Hayır, boynunda dinleneceğim ben." yavaşça dilimle kulak memesine kadar sürterek gittiğimde ellerini sırtımda birleştirdi. 

"Seninle birlikte olamam." Kaşlarımı çatıp uzaklaştığımda yutkundu. İnanılmaz bir şekilde enerjim düşerken nefes alamıyor gibi hissettim. "Neden?" sesim fısıltı şeklinde ve kırgın çıkmıştı. "Çünkü bu benim ilkim olur ve ailemin kurallarına göre uygun değil bu." yutkunduğunda tekrardan fazla veya aşırı bir tepki vermemek için duraksadım ve kendimi yanımdaki boş çimlere bıraktım.... 

"Kaçıncı çağdayız?" utangaçça oturduğunda yüzüme doğru eğildi. "Lisa ben özür dilerim ama gerçekten bu," yavaşça onun güzel sıkılası yanaklarını tutarak konuşmasını durdurdum ve dudaklarının kenarına sulu bir öpücük bıraktım, onun gibi bende oturur pozisyona geldim ve gözünün hemen altına da bir öpücük kondurdum, çenesine ve diğer yanağına da benzer öpücüklerimi kondurup sırıttım. "Sana dokunmak tabii ki de bu evrendeki hatta bütün evrenlerdeki istediğim en mükemmel olay şey ama eğer bunun için uygun bir vakitte değilsek hiç önemi yok Jennie. Yanımda dur Jennie, yeter bu zaten." 

-Jennie'den-

Kalemi yavaşça masanın yanına bırakıp çizim kağıdını elimde tuttum. Odamın lambası çizimime vuruyordu ve Lisa'nın birkaç gece öncesinden çizmeye başladığım portresine baktım. "İsterse Leonardo Da Vinci gelsin buraya," sırıttım ve mırıldanmaya devam ettim. "bu gülüşü tamamiyle resmedemez, bu kadar doğal güzel insana enerji ve mutluluk veren bu kız...." 

Arakama yavşaç döndüm yatağımda melekler gibi uyuyordu.

Huzurla nefes aldım. Bu gece çok güzeldi ama eğer benimle birlikte olmak konusunda ısrar etseydi veya hayır dememi şahsi bir şey olduğunu düşünseydi çok üzülürdüm ama o kadar olgundu ki.... Eğer onunla beraber olsaydım, gücümü muhtemelen kaybedebilirdim. Aslında önceden kimseyle olmamıştım ama onun daha çok hasta olmasını da istememiştim. 

Resmen onu sömürüyordum. Bu enerji bağını henüz Lisa'nın yanına gelmeden yapmıştık, bir tür ritüelle yapılan bağlamaydı, ruhum ve şifacı yanım iyileşip güçlenecek ve bende hasta dedemi iyileştirecektim. En iyi keşişti, çok bilgeydi ve el verdiği insanın hayatı iyiye gider uzun ve güzel yaşardı. Yalnız olan keşişler veya şifacılar cinsel hayatlarına ve öğünlerine de net dikkat etmelilerdi, yoksa artık bu doğaüstü özelliklerini kaybedebilirlerdi.

Yavaşça ses çıkmamaya özen gösterip dikkat ederek ayağa kalktım ve yatağa sessizce girdim, Lisa'nın huzurla kapalı gözlerine ve hafif gülümsüyor veya bana öyle gelen dudaklarına baktım. Aralıklardı, parmağımı üstlerinde gezdirdim ve derin bir nefes aldım. "Sana içim gidiyor bunu nasıl başardın?" Umarım dedem bunu görmüyordur yoksa büyük usta çok kızabilirdi. Sırıttım ve aralık olan dudaklarına öpücük kondurdum. 

"Jennie." büzüşen dudaklarına ve buruşan yüzüne gülümsedim uykulu sesi etkileyici derecede boğuk ve tatlıydı, bu kız çıldırtıyordu beni. "Seni altıma bak alacağım şimdi ve sabaha kadar öperim bırakmam. Büyükbaban gelir onun büyük büyük  büyük olanı da gelir onların gözü önünde de öperim hatta onları da ellerinden veya yanaklarından öperim görürsün sonra bak." kıkırdayıp ona daha çok yaklaştım, memnuniyetle ellerini belime sardı ve başımı öptü. Kafamı ona yasladım ve derin bir nefes aldım huzurluca, çok güzel kokuyordu Lisa. "İyi geceler Lisa seni çok seviyorum ben. Jennie seni çok seviyor bil isterim." onun koluna parmağımı arada bastırarak söylemiştim , uykulu olduğu için biraz sinir olmuştu ama yine de gülümsemişti, sırıttım. Bana tam anlamıyla kızamıyordu hiç .

"İyi geceler Jennie, bende seni çok seviyorum aklından bunu çıkarma. Lisa, seni çok seviyor JenJen Kim." 


Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


psykhe-JENLISAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin