Lisa'nın arkadaşı Lisa'ya yeni bulduğu mistik yöntemi onun üzerinde denemek istediğini söyler ve izin alır. Daha sonra her evrende Jennie, bir şekilde karşısında çıkar veya hayatında olur.
"Adından emin değilim ama anlatayım yapacağımız şeyi ben," ç...
"Bakalım nasıl yapabiliriz...." alt dudağımı emdim ve bıkkınlıkla nefesimi dışarı verdim. Saatlerdir Rose'un danıştığı bilgeyle şu yöntem hakkında ve Jennie'yi bulmam konusunda sohbet etmiştik ama tek yaptığı daha önce görmediğim kitaplara bakıp elleriyle oynamak ve benzer cümleler kurmaktı. "Jennie'yi bulmak istiyorum." kısa bir göz teması kurdu bakış attı bana sonra kitabına geri döndü ve ifadesizdi.
Bir derin nefes aldı. Heyecanlanmıştım. Benim için önemli olan bu siktiğiminin araştırması değil Jennie'yi bulmaktı. "Onu bulunca kaybedebilirsin çünkü bir önceki evrende yaptığın değişiklikler ve karması bu yönde olabilir veya onu bulunca," duraksadı. "Sen de ölebilirsin Lisa." onu bulup kaybetme ihtimali çenemi titretirken yavaşça gözlerimi kapattım. "Ben önemli değilim ama o...."
"Evren, ve senin enerjin seni önemser Lisa, her ne kadar aksini düşünsen de ama belki halledebiliriz." Sıcak göz yaşı ben fark etmeden yanağımdan süzülürken araştıracağını söyleyip bizi yolladı keşiş. "Lisa, üzülme bu işlerde çok iyi keşişlerdendir ona zaman tanı." güldüm sinirle. "Rose inanmadığım şeyler belimi sıkıca bağlamış, hayatımda yaşam için beni heyecanlandıran kızı arıyorum." kollarımı açtım. "Kocaman dünya ve o beni tanımıyor." kaşlarını çattı ve sırtımdaki elini çekti. "Bu kadar negatif olman ve hala bazı şeylere inanmayıp küçümsemen, senin şu egon yok mu!? Sence ruhunun gezdiği evrenler küçük müydü Lisa?" Haklıydı. Sinirle ayağımı yere vurdum. "Söyledikleri ne olacak bulunca olacakları saydı nasıl arayayım bunu düşünerek ben Jennie'yi Rose?" Yutkundu ve kaldırıma oturup benim de elimi tutup çekiştirdi.
Onun gibi bende oturdum ve titreyen çeneme küfür ettim. "Seni il defa böyle görüyorum ve ruhunun gerçekten onu istediğinin hatta şiddetle istediğinin farkındayım ama sakin olmalı ve devam etmelisin hayatına. Eğer senin için olacaksa, ve olmalıysa karşına çıkacaktır."
Sonraki haftalarda birkaç defa keşişe gidip çalışma yaptım. "Gece hocanın verdiği bitkiyi yiyorsun dimi?" yüzümü buruşturdum ve Rose'un yanına oturdum. Sonunda açtığım ve sahibi olduğum kafeye gelmeyi akıl etmiştim. Okula hiç gitmemiştim umarım benim yerime farklı versiyonlarım gidiyordu, bu espri yapılabilir bir cümleydi ve hevelese Rose'a döndüm ona yaptım. "Okula hiç gitmedim umarım benim yerime farklı versiyonlarım giderdir." Tek kaşını havaya kaldırıp ciddi bir ifade takındığında omuzlarım düştü ve arkama yaslandım. "Cevapla."
"Çok iğrençler ama içiyorum." keyifle gülümsedi ve kahvesinden bir yudum alarak rahatladı.
"Fazla iğrenç tatları var." omuz silkti ve telefonunda mesajlaşmaya döndü, benim sayemde oldukça popüler olmuştu danışmanlık işlerinde ama yine de tam olarak ne yaşadığımı söylememiştik çünkü fazla istenebilirdi.
"Ben geldiğimden beri çok şaşkın değilim farkında mısın?" dikkatini bana verdi ve telefonu kenara bıraktı, anladığını belirtmek için gözlerini kırpıştırıp ayrıca kafasıyla onayladı beni, yutkundum. "Çünkü nasıl desem, çok eski çağlardan kalma bir yapıya girdiğini düşün, çok enteresan bu dünyadan sanki değil gibi ama burada işte dokunuyorsun yaşıyorsun hissediyorsun. Ama sonra eşsiz bir parça gördüğünü düşün, onlarca farklı şey var etrafında ama en parlağı en güzeli en hissettiğin parça o."
"Tanrım senin farklı evrenlere gidceğine inanırdım buna şaşırmıyorum çünkü ben yaptım çalışmayı ama senin aşık olacağına inanmazdım bu daha şaşırtıcı." Gözlerimi devirdim ve kahvemden bir yudum aldım.
"Keşke seks yapsaydım diyor musun?" az daha sorusuyla kahveyi püskürtecektim. "Ne saçmalıyorsun?" sırıttı ve omuz silkti. "Gayet açık LaLisa." bakışlarımı kaçırdığımda ellerini çarpıp kahkaha attı. "Ses çıkarma be, kazancımı engelliyorsun." etraftaki müşterilere bakıp kahvesini eline aldı. "Tüm kafeinini alacak kadar param var."
"Ne kadar ukalasın, diğer versiyonların insan gibiydi en azından biri hariç." Elimi çimdirdiğince inledim ve ona baktım. "İyi ki Jennie'ye bir laf söylemişiz ne biçim arkadaşsın?"
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
