Lisa'nın arkadaşı Lisa'ya yeni bulduğu mistik yöntemi onun üzerinde denemek istediğini söyler ve izin alır. Daha sonra her evrende Jennie, bir şekilde karşısında çıkar veya hayatında olur.
"Adından emin değilim ama anlatayım yapacağımız şeyi ben," ç...
"Lisa!" su sesiyle beraber boğuk ses ama tiz. Kulaklarım algılarım bazen açılıyor bazen kapanıyordu. Nefes alıyor muydum? Sıvıyı hissettim ve hoş kokuları.
"Uyan Lisa!"
"Hadi uyan Lisa çabuk!"
"Buradasın." Buradayım.
Birden gözlerimi açtım bulanıklık su yüzündendi ne olduğunu anlayamadan ellerimle yukarı doğru sudan dışarı çıkarıp başımı da çıkardıktan sonra derin nefesler almaya başladım. Oysa nefes alış verişi sanki yüzeyde gibiydi, suyun altında gibi değildi sakin oldum. "Tanrım. İyi misin Lisa?" Rose'un endişeli yüzüne bakıp kolumdaki elini ittim. "Sürtük!" Gülümsedi ve bana sarıldı. "Ne ara küvete geldim?" üstümde kıyafetler vardı yüzümü buruşturdum. Kendi evrenimdeydim. Lanet olsun.
Uzun bir zaman geçmişti, her şeyi anlatmıştım. Rose başardığı için şaşkın ve mutluydu. Oldukça heyecanlıydı ve hevesliydi.
Sıcak kupaya avuçlarımı dayadım içim titiriyordu. "Beni gördüğün an sürtük demen çok hoştu gerçekten." gözlerini kısarak söylendi ve kollarını birleştirdi, sırıttım. "İnan gördüğüm her evrende bunu dedim kızım." Gözlerini devirdi ve heyecanla el çırptı, ani ruh değişimlerine gözlerini bu sefer deviren bendim. "Beni de görmüştün dimi? Bak, gerçek dostluğun aramızda olduğunun bariz sonucu bu." parlayan gözlerine boş bakışlarımı yönlendirdim ve kahvemde bir yudum aldım. "Hepsinde arkadaş değildik." omuz silkti.
"Tanımak yeterli senin Jennie ile aranda olan gibi olamaz." ismini söyleyince iç çektim. "Üzgünüm." ona baktım ve kafamı salladım. "Sesi ve dokunuşu nasıl gidecek benden merak ediyorum sadece." gerçekten moralim bozulmuştu. Destek verircesine sırtımı okşadı. "Jisoo ile bir düşüneceğim bu konuyu." kaşlarımı çattım ve sırtımı dikleştirdim. "Kim dedin?"
Sırıttı ve oturduğu yerde kıpırdandı. "Jisoo. Sen uyurken tanıştık." kaşlarım bu sefer hayrete havaya kalktı ve sertçe koluna vurdum. "Ah! Kızma." alt dudağını büzdüğünde çenemi sıktım.
"Neye kızmayacağım?! Benim nerede olduğumu bile bilmiyorsun ama fingirdeşmekten kendini alıkoyamıyorsun. Yalnız kalmak istiyorum. Tek isteğim bu kıza sor Jennie diye bir tanıdığı var mıydı." tek kaşı havaya kalktığında açıklama gereği duydum bunu. "Anlattığım siyah saçlı güzel kızın ismi oydu." Heyecanla ayağa kalktı ve fotoğrafını gösterdi. Tahmin ettiğim gibi....
"Ama sevgili değildiniz." omuz silkti. "Henüz olmamışızdır ayrıca Jennie'nin abisinden boşanacağıma eminim olmadı enerjisel olarak halledeceğim." o gülümserken mutsuz olduğumu fark etti ve kendini topladı yerine hemen geri oturdu. "Bak Lisa, Jennie'yi bulabiliriz ama ilk farklı evrenlerde değiştirdiğin olası geleceklerin nasıl sana döneceğine bakacağız. Hocamla konuşacağım tamam mı?" kafamı salladım. "Hiçbir şeyden pişman değilim, sonuç mutluluk oldu hepsinde. Ama lütfen biraz yalnız kalabilir miyim?" anlayışla karşıladı sosyal medyada Jennie'yi aratmıştık ama bir şey yoktu tam olarak. "Tamam istediğinde ara seni çok seviyorum Lis."
"Bende."
"Görüşürüz." "Tabii."
Yalnız başıma tekrardan masaya döndüğümde boşluk hissi her zerremdeydi. Jennie'nin olması gerekiyordu, çevremde hayatımda ismini söyleyen bir başka tanıyan bile yeterliydi. Boşluk, içime kadar dolmuştu ve sanki kendimden beni atıyordu. İçimi ruhumu boşaltıyordu.
Sıkıntıyla iç çektim ve gülümsedim "Acaba neredesin?" Beni tanımayacaktı, oysa ki her evrende tanımıştı ama bu sefer beni tanımayacaktı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
