6.Bölüm

1.9K 111 19
                                    

Oldukça rahat yatağımda,yayıla yayıla yatıyor,hunharca cips yerken dizi izliyordum demeyi ne çok isterdim.Böyle yayılsam yatağıma,çeksem yorganı üstüme,alsam şöyle laptopumu da yanıma,açsam dizimi..

Maalesef Hayır!

Bu mümkün değil!Resmen bir ütopya!
Keşkelerin en büyüğü!
Lanet olsun,atacağım şimdi kendimi camdan aşağıya!

Şuan masamın başında odada adım atılacak her kalmayacak şekilde dizdiğim kitaplarımdan ders çalışıyordum.Saçıma taktığım çeşit çeşit fosforlu kalemden birinin kapağını ağzımla açarak sayfadaki önemli yerlerin altını çizmeye başladım."Yok arkadaş yok!Olmayacak böyle.Benim intihar falan etmem lazım bu çilenin bitmesi için!Neyim ben?Legal köle falan mı?Birde danışmanlık ücreti mi olur diyorlar!Çok biliyorsan gel sen ezberle bunları yarram." Tüm sayfayı çizdiğimde şöyle bir baktım sayfaya.Beş metre öteden bile seçilebilecek şekilde parlıyordu."İşaret fişeği ama kitap versiyonu,kaybolursam bunu alayım yanıma,hemen bulurlar!Saldıran falan olursa da kafasına atarım,nefsi müdafaa der çekilirim kenara oh!Hayır ben neden hukuk seçtim ki?İnsan bunu kendine niye yapar?Neden?Ne için?Bildiğin ötenazi lan bu!"
Etrafımda hafifçe dönerek yan taraftaki kitabın bir sonraki sayfasına geçtim."Sakin ol Sarp!Büronu düşün Sarp!"

En sonunda pes edip kendimi kitapların üstüne bıraktığım sırada yan tarafımda kalan telefonumun titremesiyle hiç kalkmaya zahmet etmeden elimi uzatarak bulmayı denedim.Ne yazık ki böyle bir sonuca ulaşamayınca kalkmak zorunda kalmıştım.

Sezgin Abi

Sarp

Efendim sezgin abi

Evde misin koçum?

evet abi

mesajla dalga geçmek kesmedi bir de yüz yüze dalga geçeyim diyeceksen hiç yorulma ben doydum

sağol

Ne dalga geçeceğim olm

arka bahçedeyim gelsene bi dkk

Kafama baltayla vurup ben bayıldıktan sonra parçalayarak mahalleye dağıtacak ve yiyecek misiniz?

Oha

bunu sana kim söyledi?

Ya sezgin abi

dur olm örgütümde bir köstebek var,onu bulmam lazım.

biri içerden sana bilgi sızdırmış

ksosocldlpgprpglrpgltog

gidiyorum ben ya

dur tmm dur

bu ne biçim hayal gücü amk

böyle hir hayal gücü

beğendiremedik mi

beğendim beğendim

hadi lan

gel işte bahçeye

götüm dondu burada

tmm

~

Üstüme başıma hiç bakmadan indim aşağıya.-Saçıma taktığım kalemleri son anda farkedip çıkarmayı akıl edebilmiştim.-Bakmak istesem bile bakacak halim yoktu,çünkü ben bir hukuk öğrencisiydim.Nefes almaya bile zamanım yoktu benim.

Tıpçılar yanımızda halt etmiş!

Ayakkabılarımı da giyerek arka bahçeye geçtim."İndim ama umarım mantıklı bir sebebin vardır Sezgin A-" Söylene söylene döndüğüm için ortamı görünce lafım yarıda kalmıştı."Sezgin abi?"dedim şaşırarak."Sezo?" Sezgin'in elinde tuttuğu ip Sezo'nun boynuna bağlıydı ve Sezo şuan annemin çiçeklerini yiyordu."Lan!"diyerek Sezo'nun yanına koştum."Bunlar yenmez oğlum,anne çok kızar bak,burada bir sürü ot var onları ye sen,hadi." Gözlerimden fışkıran kalplerle kocaman sarıldım Sezo'ya.Yaşıyordu ve buradaydı!

Sezginin yanına giderek neredeyse üstüne atlamak kavramını bile kapsayacak bir şekilde sarıldım."Nasıl yaptın bunu?Satılmıştı?Keseceklerdi hani?" İlk şaşkınlığı atlattıktan sonra havada kalan ellerini sırtımda birleştirdi ve pat pat yaptı."Satılmıştı zaten.Ben bir deli sizin koyuna tutulmuş diyince kırmadılar verdiler."

Sezo yenmemişti ve buradaydı!

Benim artık bir koyunum vardı!

"Ya sen var ya sen!Bir tanes-" Yüzüne bakmak için geri çekildiğim sırada yüzlerimiz o kadar yaklaştı ki birbirine bir an için öleceğim sandım.Gözlerimden çıkan kalplerin Sezo için değil de kendisi için olduğunu sanacak diye ödüm koptu.Gözlerim gözlerinin tam içine bakıyordu,belimde duran eli ve kolunda duran elimin ağırlığı milyonlarca kat artmıştı sanki.Almayı unuttuğum nefes "Öyle,"dedikten sonra boğazını temizleyip "Yani öyle çok heveslenme,yinede yiyeceğim ben onu." dediğinde ciğerlerime ulaşmıştı.Arkadan bir anda "Ooh!Baby I love your way!" diye şarkı girse eğrelti durmazdı yani.

"Şey,"dedim bir adım gerileyerek.Gözlerimi kaçırmak durumunda kalmıştım."Yani ye tabi de,koyunu değil ya da diğer hayvanları.Ot ye,sebze ye,enginar ye."

"İnek miyim oğlum ben?Saydıklarını inekler yer.Hadi tamam ben et yemeyeyim, o zaman hayvanlar da ot yemesin?!"

"O farklı!Hayvanların beslenmesi lazım!"

"Benimde beslenmem lazım!"dedi yaptığım tonlama ve vurgunun aynısını yaparak."Ama bu yine de Sezo'yu yemen için bir mazeret değil."

"Bak hala Sezo diyor.Bir sabah kalktığında bahçede değil kahvaltı masasında görürsen ağlama."

"Kimse yiyemez benim koyunumu!"dediğimde "Senin koyunun mu?" dedi.

"Benim koyunum değil mi?" diye sordum,benim değilse çok üzülürdüm hatta oturup ağlayabilirdim bile.Çok bağlanmıştım ben ona."Senin mi olsun?" dedi ellerini ceplerine atarak.
"Benim mi olsun?"diye sordum bu seferde.Dikkatimiz o kadar zamansız bir anda dağılmıştı ki her şey birbirine girmişti.

"Senin olsun,sen kurtardın Sezo'yu..aman yani koyunu."

"Doğru,ben kurtardım.Sağol tekrardan Sezgin abi,teşekkür ederim.Çok büyük bir iyilik yaptın.Bu kavurmadan koyunluğa bir yaşam öyküsü!Unutmam bu iyiliğini."

"Unutma zaten."

☕️

Kahve Kokusu (B×B Texting)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin