Yazardan
Gün Kübra için hiç olmadığı kadar ilginç geçiyordu.Nasıl bir anda bu durumun içine düşmüştü?
Bir an duraksadı,bir anda mı düşmüştü bu durumun içine yoksa kendini bile isteye mi bu duruma düşürmüştü?
Parmağındaki,uzun zamandır orada olduğu için yeri belli olan tek taşa baktı.Neden buradaydı?
Evlilik.
Evlilik nasıl bu kadar büyük bir kavram olabilirdi?Çok büyüktü,o kadar büyüktü ki ağır geliyordu Kübra'ya.
Üzerindeki dantel işlemeli gelinliğe baktı uzun uzun,ayaklarını kendine çekmiş,kapı üzerine kilitli bir şekilde oturuyordu gelin odasının tuvaletinde.
İlk defa iyi ki yok babam diye düşündü,iyi ki yok da görmeyecek bunu.Annesi ve babaannesi başta olmak üzere tüm akrabaları aşağıdaydı keza Aydın'ında öyle..
Bu mevzular ilk filizlendiğinde çok üzülmüştü,neden babası da yanında değildi ki?Ama artık emindi,iyi ki burada değildi babası.Oturduğu yerden kalktığında avcunun içinde sıkı sıkı tuttuğu hamilelik testine hiç bakmadan lavabonun beyaz mermerinin üzerine bıraktı,arkasını dönerek çıktı tuvaletten.
O an bir şeye daha emin oldu Kübra.Yapamayacaktı,evlilik denen bu oyunu oynayamazdı.Derin bir nefes alarak kilitlediği kapıyı açtı,bir an bile ardına bakmadan önce tuvaletten sonra da gelin odasından çıktı.Etrafta kimsenin olmamasına dikkat ediyordu,öyle ki ses çıkartmasın diye ayakkabılarını bile çıkartmıştı.
Eğer Aydın'a bir şey diyebilecek olsa önce özür diler sonra da ben demiştim derdi,çünkü o Aydın'a söylemişti;onlardan olmazdı.
Aydın'ı seviyordu,her şeyden çok seviyordu.
Öyle bir şey hissediyordu ki içinde bu yavaşça Kübra'yı kemiriyordu.O yüzük parmaklarına ilk geçtiğinde de biliyordu,onlardan olmazdı ama Aydın bir şekilde yapmıştı işte,olmazlara inat oldurmuştu ikisini.Kübra'nın yaralarını sarmış,saramadığı yerde dakikalarca susmuştu onunla.
Bencil miydi Kübra?
Evet,oldukça bencildi.
Çok tatlı bir yerdi düğünün olacağı alan,her yanı birbirine bağlı bahçelerden oluşuyordu ve her yanı çiçeklerle doluydu..Bahçedeki tek bina organizasyon işleri ve diğer işler için ayırılmış iki katlı bir binaydı.
Kübra binadan çıktığında düğün için hazırlanmış bahçeye baktı son kez ve içinden binlerce özür savurdu.
☕️
"Oğlum lan,evleniyorsun amına koyayım!"
Sarp,Aydın'ın evlenebileceğini hiç düşünmemişti daha önce çünkü Aydın ona göre zamparanın tekiydi.
"Ağlayarak günlüğüne yazabilirsin bro,artık ben yokum."
"Lan salak,evliyim ben."
Aydın ceketinin düğmelerini de bitirdiğinde artık hazırdı.Karnı burnunda,göbeğini masa yapmış üzüm tırtıklayan arkadaşına döndü."Düğünümde doğurursan seni öldürürüm,sakın aklından bile geçirme.Sorunsuz olmalı her şey."
"Öf,"dedi Sezen."Sus be!Ben çok meraklıyım sanki senin düğününe."
Elleri ve bedeni hamileliğinden dolayı şişmişti ve hamilelik Sezen'e çok yakışıyordu."Ben önden uyarımı yapayım da."diyen Aydın düğün için çok heyecanlıydı.Bu duyguyu biliyordu aslında,Kübra'ya evlilik teklifi edeceği gün bu duyguyla ilk defa başbaşa kalmış,ne yapacağını bilememişti.Artık biliyordu,Kübra ona iyi geliyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kahve Kokusu (B×B Texting)
Short StorySezgin Abi:Nereden girdin lan hayatıma böyle bodoslama? Sezgin Abi: Olmaz oğlum bizden,farkında mısın sen bunun ne demek olduğunun? Siz:Çok sevdiğim bir söz vardır Sezgin abi " Madem ki hatırı yok bunca senenin, Namı namert olsun geri dönenin." Se...