☕️

829 39 59
                                    

(Miray ve Erdem çiftinin bölümüdür,iyi okumalar)

Medya:Miray'ın yaptığı kombin

*Bu bölümde geçen kişiler,kurum ve kuruluşlar bir hayal ürünü olup gerçeği yansıtmamaktadır.

📚

"Miray Larcan?"

"Buyrun benim?" Evin bir odasından diğer odasına sırf çalan telefonuma yetişmek için koşmuştum.Bir kez daha alışveriş yaptığım kargo şirketi bana 'geldik yoktunuz' derse elimde pompalı tüfekle şubelerini basıp katliam yapacaktım.Haberlere çıkardı artık
'Kendini kaybeden müşteri kargo şubesini bastı!' diye.
"Ümraniye T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumundan arıyorum."

Ümraniye T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumundan arıyorum.

Ümraniye T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu..

Kulaklarımda beliren uğuldama,bir yandan da kararan gözlerim ayakta durmamı zorlaştırırken zor da olsa hemen arkamda duran koltuğa oturdum."Ben bilgi almak istemediğimi söylemiştim."Karşı tarafın lafını kesmek bile umurumda değildi o an.Parası mı bitmişti,tekrar mı şişlenmişti,dayak mı yemişti;bunlar benim umurumda bile değildi.Kendi bokunda boğulabilirdi.

"Biliyorum,kayıtlarda görüyorum ama olası bir tahliye durumunda bilgi almak istemişsiniz.Haydar Tankırı,7..yasanın 8.. fıkrasına göre şartlı tahliye ilkesinden yararlanarak,bugün öğle saatinde tahliye edilecek."

Olası bir tahliye durumunda bilgi almak istemişsiniz

Haydar Tankırı..

Tahliye edilecek..

Tahliye..

Tahliye oluyordu!
"Anlamadım,"dedim bir nefeste."Ne?"
"Cezasının bitmesine 5 yıl,9 ay olduğunu görüyorum ama yeni eklenen bildirgeye göre 7..yasanın 8...fıkrasına göre şartlı tahliye ediliyor."Söylediklerini kafamda ölçüp biçtim.Kendi ahlak mahkememde oturtamadığım bir şeydi bu."Tamam,haber verdiğiniz için sağolun."diyerek kapattım telefonu.Ne yapacaktım?

16 yıl 9 ay hapis cezasına çarptırılan bu adam erken mi çıkacaktı?Daha önce bir çok kez tahliye durumuyla karşılaşıp buna engel olmuştum ama ya şimdi?Buna engel olamazdım işte.Bu benim çok üstümde,beni oldukça aşan bir olaydı.Yasa değişmişti.

Elimdeki telefonu koltuğa bırakarak arkaya yaslandım.Ellerimi kapattığım gözlerime bastırarak ağlamamı engellemeye çalışıyordum."Ağlama Miray,sakın ağlama.Elbet çıkacaktı,ağlama.Güçlü bir insansın sen,ağlama sakın." Keşke ağlayamamak gibi bir gücüm olsaydı da böyle bir durum için ağlamasaydım.Annem olsaydı şimdi 'Sen ağlamayı zayıflık mı sanıyorsun kız,ağlayabilmek en büyük hazinedir.'derdi.Annem olsaydı..
Bu beni daha çok ağlatırken oturduğum koltukta bacaklarımı kendime çekerek küçücük oldum.Tekrar elime aldığım telefonla Sarp'ı aradığımda oldukça uzun bir süre çaldı ama açan olmadı.Bir daha aramadım çünkü ilkinde açmadıysa muhakkak işi olmalıydı.

Ağlamamalıydım,gerçekten ağlamamalıydım.Yüzümdeki ürünlere onlarca para vermişken hem de.Ne zaman gözyaşlarımı silmek istesem ardına bir yenisi eklenirken kapı çaldığında kaşlarımı çattım.Kapıyı açtığımda gelenin aşağıdan olduğum kata çıkmasını asansörden izlerken hala kim olduğunu merak ediyordum.Asansörün kapısı açıldığında bir kurye beni karşıladı.Önce halime baktı,ne olduğunu soracak oldu ama sormadı."Miray Larcan?"
Ne çok duymuştum adımı bugün..
"Benim?"

"Bu size efendim." Elindeki allanıp güllenmiş paketi uzattığında teşekkür ederek kapıyı kapattım.Üzerindeki süsleri çıkartıp asıl kutuya ulaştığımda ağlamam kesildi.Çikolataların üzerinde 'beni affet' yazıyordu.Her bir harf çikolataya ustaca işlenmişti.Elimle yüzümü sıvazladım.Bir anda gülmeye başladığımda babamın tahliye olacağını neredeyse unutmuştum.

Kahve Kokusu (B×B Texting)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin