İnteraktif Korku Hikayeleri

Çocukla Saklanın

Girişte ne olduğunu bilmiyordun. Çocuğu korumak istesen de başkaları ile tartışmayı, kavga etmeyi sevmeyen birisiydin. Girişten şiddetli adım sesleri duyuldu. Bir bağırış duyuldu. Ne dediğini tam anlayamasan da yetişkin bir erkeğin sesi olduğu belliydi. Çocuğa tekrar baktın. Korkudan tir tir titriyordu. Zeminde birkaç damla kan lekesi vardı. Göremesen de çocuğun bir yarası olduğunu düşündün. Adımlar giderek yaklaşıyordu. Ne yapacağını bilemeyip panikle çocuğu kabine doğru çektin. Kabinin kilidini taktığında adım sesi hemen önünüzden geliyordu. Kabinin altından dışarıdakinin iri ayakkabılarını görebiliyordun.

PAT

Titrek bir sesle "Dolu" dedin. Ayaklar kabinin önünden uzaklaştı.

Pat ... Pat ... Pat

Tek tek diğer kabinleri yumrukluyordu. Yumruklayacak kabin kalmadığında da adım sesleri giderek uzaklaştı. Rahat bir nefes alıp çocuğa baktın. Çocuk yüzünü sana çevirmiş, keskin kırmızı gözler ile sana bakıyordu. Üzgün halinden eser kalmamıştı. Kenetlenmiş gözleri seni tedirgin etti. Çocuk ani bir hızla ağzını açıp sol kolunu ısırdı. Uzun köpek dişleri derini delmiş, kolundan kan içinde kalmıştı. Çocuk kafasını sağa sola çevirerek açtığı ısırık yarasını daha da genişletti. Acı içinde çığlık attın. (Eğer çocuğa vurmadan onu durdurmaya çalışacaksan 1 numaralı metni, sana saldıran çocuğa sen de saldıracaksan 2 numaralı metni oku.)

1- Sağ elinle çocuğu göğsünden yakalayıp kabinin duvarına yapıştırdın. Çocuk kolundan ayrılınca yaranın ne kadar büyük olduğunu fark ettin. Çocuğun  ağzı kanla dolmuş, dudaklarından yere kan damlıyordu. Sana ulaşıp tekrar ısırmak için hamle yapıyor ama onu tuttuğundan havayı ısırmakla kalıyordu. Sol kolun zonkluyor, her kalp atışınla dışarı kan fışkırıyordu. Koluna odaklanmışken çocuk sivri tırnaklarını sağ koluna geçirdi. Acıyla kolunu çektiğinde çocuk serbest kalmıştı. Üzerine atılıp uzun dişlerini boynuna geçirdi. Çırpınıyor, çocuktan kurtulmaya çalışıyordun ama çırpındıkça boynun parçalanıyordu.

SON - 25

2- Canın çok yanmıştı. Refleksle çocuğa tekme attın. Çocuk bir daha ısırmaya çalıştı. Isıramadan suratına yumruğu çakmıştın. Çocuk seni tüm gücüyle itti. İnsan üstü bir gücü vardı. Daracık alanda savrulup, kabin duvarını parçalayıp, öbür kabine geçmiştin. Parçalanan tahta parçalarından birini üzerine gelen çocuğa savurdun. Çocuk sersemlemişti. fırsat bilip sivri bir tahta parçasını çocuğa sapladın. Tahta çocuğun kalbine gelmişti. Korkuyla elini tahta parçasından çektin. Çocuk hareket etmiyordu. Ellerinle gözlerini kapadın. Ne yapmıştın sen ? Bir çocuğu mu öldürmüştün ?

Tık Tık Tık

Kabinin kapısından gelen bu tıklatma sesi korkudan hoplamana neden olmuştu. Yaşlıca bir ses "İçeride kimse var mı?" dedi.

TIK TIK TIK

"Ayağının gölgesini görebiliyorum. Burası uyunacak yer değil." Biraz daha sakinleşince toplanıp kapıyı açtın. Dışarıdaki tuvaletin temizlik görevlisiydi. Özür dileyip hızlı adımlarla tuvaletten uzaklaştın. O gördüğün şeyin gerçek olup olmadığı ya da ne olduğu ömrün boyunca aklını kurcaladı.

SON - 26