Hikâyede geçen kişi ve kurumların gerçekle hiçbir ilgisi olmamakla birlikte, tamamıyla hayal ürünüdür.
🕸️
"Kötüler için dünya bir cennetse onlara gerçek dünyayı bahşet."
🕸️
Tüm cesetleri içine sığdıran bir çift mavi göz. Masumluk dışına taşan ins...
Ay, ay, ay! MERHABA!!! 1 haftadır bölüm atmamışım nasıl özlemişim bir bilseniz...
Hasret kaldım resmen Levahir'e ayol. Bir de bu hafta öyle aman aman yazamadım da :,( işler çok malum, eve gelince pestilim yerlere yatmış oluyor maalesef... Ama sonunda buradayım, yeni bölümle karşınızdaaaa!!!!
Bu bölümden ben sorumlu değilim, kendi kendine yazdı vallllllaaa🥹🥹
KEYİFLİ OKUMALAR!!!
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
🕸️
III. PLAN
🕸️
YAZAR:
20.12.2014:
İnkar etmek, ruhunda oluşan sancıları hafifletmenin en kolay yöntemidir.
Levahir, hiçbir zaman ruhundaki sancıları hafifletememişti.
Etrafını çepeçevre saran varlıklar, yaptıklarının bedelini kendi içlerinde ödeyemedikleri için Levahir'İn yüzüne karşı inkar edip ızdırabını çektikleri sancıları yavaş yavaş yok etmeye çalışmıştı. Yine de hepsi başarısız olmuştu.
Örgütte kaldığı beş yıl boyunca annesinden sadece bir mektup gelmişti ona ama o mektup da ona bir türlü ulaşamamıştı. Douglas'ın işiydi.
Ve şu an karnına yediği yumrukların temelini de Douglas atmıştı. Öyle ki acıdan kıvransa bile, bedenine yediği yumrukların haddi hesabı olmasa bile yine de direnmeyi seçti.
İçsel hesaplaşmasında Douglas'a meydan okudu.
Eğildiği yerde çiçek açtırmasını da, onu soldurmasını da bilirdi. On yıldır biliyordu.
"Pes edecek misin?" Diye soruldu suratına. Cevap vermek yerine acı bir nefes bıraktı, yattığı yerden kalkamasa da pes ettiğini asla dile getirmeyecekti. "Pes ev velet!" Diyen rakibi karnına sert bir yumruk savurduğunda artık acıyı hissetmediğini düşünüyordu. Sinirleri bozulmuştu.
Pes ediyorum, demek yerine ağzından kanlar boşalırken şuh bir kahkaha attığında ringin dışındaki seyircilerden homurdanmalar yükseldi.
"Etmeyeceğim!" Dedi çektiği acıya dayanamadığında. Kendini avutup, güçlü olduğunu kendine hatırlatarak gerçekten güçlü olacağını umuyordu. Kapanmak üzere olan gözlerini açıp karşısındaki iri cüsseli adama baktı. Gözlerini esmer teninde dolaştırdıkça daha fazla yutkundu.
