«I. PART İKİ»

253 159 123
                                    

🖤

Keyifli okumalar...

🕸️

Belirlediğim ve üzerini kırmızı bir kalemle çizdiğim hayatımın düzeni her tarafından yamulup dursa da ayakta durmak için sebeplerim vardı.

Birincisi hâlâ içimde hissettiğim annemin silik varlığıydı. İkincisi bendim. Üçüncüsü insanlar ve dördündüsü de amaçlarımdı.

Koca bir tarihe işlenmek istemem hata mıydı? Belki.

Yine de en büyük hatanın doğumum olduğunu bildiğim için tüm hatalar gözümün önünde kışkırtıcı ahengiyle dans ediyordu.

Tüm hataların içindeki tek doğru olabilmek için can attığımı söyleyemezdim. Çünkü ben, telafi edilemeyecek kadar lanetliydim.

Mavi gözlerimi saatten çektim ve televizyona indirdim. Eve girdiğimde saat sabah 04:45'ti ve benim yine de zerre kadar uykum yoktu.

Bunun sebebi işlediğim cinayetin, süslenerek haberlere çıkacak olmasından kaynaklanıyordu.

Koltuğa uzanıp kumandayı aldım ve televizyonu açıp rahatça izlemeyi umdum ama karşıma çıkan her yeni haber beni sinirlendiriyordu.

Dışarı çıkıp arınma gecesi başlatma isteğimi uyandırıyordu. Hepsini öldürmek istiyordum. Dünya üzerindeki pislikleri bir araya toplayıp hepsini aynı saniyede patlatmak istiyordum.

Dişlerimi sıktım ve gergince haberleri izledim.

Bir kadın cinayeti.

Bir hayvan şiddeti.

Bir kız çocuğun tecavüze maruz kalması.

Bir erkek çocuğunun, hocası tarafından hiç hoş olmayacak şekilde dövülmesi.

Başka ırktan olan birinin, benim ırkımdan olan birine saldırması ve elini kolunu sallaya sallaya dışarıda özgürce dolaşması.

Bir hırsızlık.

Sikeyim.

Bazı insanlar bu dünya için çok fazlalardı. O kadar fazlalardı ki had neydi bilmiyorlardı. Nefeslerinin kesilmesi gerekiyordu ama tek yapılan bir ay hapisle pişman olmalarını beklemek oluyordu.

Adaletiniz yerin dibine batsın.

Dakikalar sonra, içime basan sıkıntıyla uzandığım koltuktan kalkıp kafama ağırlık yapan peruğu çıkardım ve sırtımdan aşağı usulca uzanan sarı saçlarımı özgürlüklerine kavuşturdum. Bu kadar haber yeterliydi, aksi takdirde dışarı çıkıp bu ahmak insanları bularak lime lime edecektim.

Başımı önce sol omzuma yatırdım ve çıtlattım, aynısını sağ tarafa da yaptıktan sonra elimdeki siyah peruğu koltuğun üzerine gelişigüzel fırlattım, elimdeki yüzüklerin mekanizmasını kapatıp çıkardıktan sonra kimsenin bulamayacağı bir yere sakladım ve kendimi soğuk suyun altına attım.

Benliğimi kendime unutturmaya çalıştığım zamanlarda henüz reşit olmamıştım. Masum, saf, yardımsever ve insanlara göre fazla dost canlısıydım. Bu yüzden gittiğim ilk ve ortaokulda boyumu aşacak zorbalıklara maruz kalmıştım. Bir de sanki çocukluğumda başkalarının ağır bedellerini ödememişim gibi on bir yaşındayken kendimden alıkonmuş, bir örgüt tarafından alınmış ve zorlu eğitimlerden geçmiştim.

LEVAHİRHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin