VII. PART İKİ

77 61 3
                                    

🖤

İkinci parta hoş geldiniz!

Keyifli okumalar...

Oy ve yorum yapmayı unutmayın...

🕸️

"Siz gerçekten çıldırmış olmalısınız!" diye cırladığımda 4 kişinin de odağı ben oldum. "Siz cidden çıldırmışsınız ve benim bu plana uyacağımı mı düşünüyorsunuz?!" Bağıra bağıra konuşmam yüzlerinin buruşma sebebi olmuştu ama bu umurumda bile değildi.

Benden istedikleri şey Fred'in kumarhanesine gidip hile yapmak ve oradaki adamların eline piyon olarak verilmekti. Tamam, bunu yapardım ama birini öldürmeden duramazdım orada. Canımı sıkanın kafasına mermi şarjörünü hiç acımadan boşaltırdım.

Üstelik yaptıkları planı da mahvedecektim, bunu kafama koymuştum. Bok gibi plan yapıyorlardı. Kesinlikle hile yapsam da yakalanan aptal kişi ben olmayacaktım bugün, kafama koymuştum ve her neyi koyduysam da yapardım.

Derin bir nefes...

Bunun dışında öğrendiğim şeyler ise dudak uçuklatacak cinstendi.

Bu herifler neydi böyle? Çete mi?

Erce ve Fred'in ne bok olduğunu az çok anlamıştım ama Serce ve Chloe neden onlara ördek yavrusu gibi katılıyordu?!

Sabır. Sabır. Sabır.

Bunu en yakın zamanda sorgulayacaktım, şimdilik arka plandaydı.

"Siz nasıl polissiniz ya?" diye yüksek sesle konuştum Erce'ye doğru. "Arkadaşınız bin türlü boku aynı kazanın içinde çevirip duruyor ve siz de buna müsaade mi ediyorsunuz?"

"Kim polis?" dedi alayla, Fred'e baktıktan hemen sonra. "Ben polis falan değilim, dümdüz insanım."

"Siz benimle dalga mı geçiyorsunuz?"

"Hayır, oldukça ciddiyim, Fred benim ahretliğim derken de şaka yapmıyordum."

Çıldırmama ramak bile kalmamıştı artık! Kendimi mıhlamamak için zor duruyordum! Üzerimdeki elbiseyi yırtıp deli taklidi yapacak kadar cıvık bir kıvama gelmiştim şu an!

Bir, iki, üç...

Sakinleş...

Şeytan, konuş benimle.

Ne diyebilirim ki? Bunu seve seve kabul edeceğini üçümüz de biliyoruz Levahir. Sen şu an sadece her zaman yaptığın gibi rol yapıyorsun. Masum ayaklarına yatma. Ne kadar tehlikeli bir kadın olduğunun buradaki herkes farkında, diye homur homur homurdanan turuncuya hayali göz devirip ondan uzaklaştım ve gerçekliğe geri dönüp duygularımı değiştirdim, yüzüme yapışan ve kaşındıran maskeyi söküp yerine yenisini taktım.

Turuncu haklı Le, diye ortaya yorgunlukla atlayan griliye bakarken suratımda değişik bir ifade olduğuna yemin edebilirdim. Kabul et, değiştir yönünü.

İki elimi de kabul etmiş gibi göğüs hizama kaldırdım. "Pekala, geleceğim ama beni öldürmeyi denerlerse kafalarına sıkarım," dedikten sonra bakışlarım Erce'yi buldu. "Bunu yapabileceğimin farkında olmalısınız."

Kafasını hay hay der gibi salladıktan sonra hafifçe havaya kaldırdığı koluna girmemi bekledi, itiraz etmeden benim için açtığı ufak mağaraya hislerimle beraber sıkıştım.

LEVAHİRHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin