🖤
Keyifli okumalar...
🕸️
23.11.2022:
Her daim tek tabancaydım.
Annemin terk edişinden sonra hiç kimseye ihtiyacım kalmamıştı.
Tek ihtiyaç kaynağı ellerinden kayarken sadece ağlayarak izleyen ufaklıklar kaybettiklerini kazanabilir miydi?
O ufak kız çocuğu olarak kaybettiklerimi kazanabilir miydim emin değildim ama kaybettiklerimden farklılıklar kazanıyordum. İşte bu yüzden kimseye ihtiyacım kalmamıştı çünkü öğrenmiştim; sana senden başka kimse yardım edemezdi.
Kendimi büyütmüş, kendimle büyümüştüm. Bu, yeterdi de artardı.
Üstünü çizdim.
Ya da artmazdı. Bana hiçbir şey yetemezdi çünkü.
Birinin kanını mı döktüm? Daha çok kırmızı görmek isterdim. Cinayet mi işledim? Vahşileşen hislerim insanlarınkine göre yabanileşir, daha çok cinayet isterdi. Birine kötülük mü yaptım? Daha çok olması gerekiyordu, yoksa kötülüğe doyamazdım.
Peki ya merhamet ettiğimde yine de fazlasını mı isterdim?
Evet.
O merhamet bir kere bile olsa beni bulduğunda peşimi asla bırakmazdı.
Kısacası, olduğumla yetinmez, olduğumun üstüne tırmanırdım.
Yine bir tırmanış içindeydim ama nasıl tırmanıştı... Duvar tırmanıyordum, duvar! Bildiğin dümdüz duvarı tırmanıyordum.
"Bu duvarı buraya koyan mimar, sıra sana da gelecek," diye homurdanıp ellerimi duvarın mermerine attım. Bir yandan da, daha önce hiç böyle birinin duvarını tırmanmadığım ve ilk kez deneyimlediğim için ister istemez kesik nefesler alıyordum. Cezaevine giriyordum sanki, bu kadar korunma, gece kulübü sahibine biraz fazla kaçmıyor muydu?
Kaçmıyordu tabii. Çünkü sadece basit bir gece kulübü sahibi değildi malikanesinin duvarını tırmandığım mal müşerrefi. Bayağı bayağı genelev işletiyordu ve bunu o kadar iyi gidiyordu ki ilk öğrendiğimde çakallığına şaşırmıştım. Oysaki dışarıdan bakıldığında tıpkı aptal gibi duruyordu.
Kimse göründüğü gibi değildi.
Sol ayağımı mermerin üzerine atıp dengemi sağlamaya çalıştım ama mermer o kadar inceydi ki kafayı yedirecekti.
Sen git, duvarı Çin seddini çevirirmiş gibi uzat ama sorsan ip gibi duvar. Olacak iş değildi.
"Hay senin duvarına da, yapımcılarına da, sana da..." dedim kesik nefeslerimin arasından. Eğer gerçekten isteseydim bu duvarı Hulk misali tırmanmış olabilirdim ama biraz eğlence ve yavaşça hareket etmek, cinayete doymak tercih ettiğim yöntemdi. En azından kafama da iyi geliyordu.
Sağ ayağımı düzlüğe atıp duvarı tırmandığımda rahatlıkla derin bir nefes aldım. Karşımda duran, Fehmi Gündüz'ün kraliyet ailelerini yaşatan cinsten evine karşı netleşen görüşüm bir süre orayı izledi keyifle. Ayak parmaklarımdan da destek alıp ince duvarın üzerinde tıpkı bir kıro gibi oturduğumda dirseklerim, dizlerime dayalı duruyordu.
Cebimden bir dal sigara çıkarıp yaktım.
İçime çektiğim dumanı yavaşça havaya saldığımda evle bakıştık. Evet, evle bakıştık. Çünkü cidden kapılarının iki köşesinde bir çift göz vardı. Grafitiyle yapılmış olmalıydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LEVAHİR
ActionHikâyede geçen kişi ve kurumların gerçekle hiçbir ilgisi olmamakla birlikte, tamamıyla hayal ürünüdür. 🕸️ "Kötüler için dünya bir cennetse onlara gerçek dünyayı bahşet." 🕸️ Tüm cesetleri içine sığdıran bir çift mavi göz. Masumluk dışına taşan ins...