EŞZAMANLI YÜZLEŞME

1.1K 76 8
                                    

Kazım delirmiş gibi Suna'nın üzerine atılınca Kaya onu bir hamlede tutarak fırlattı.
"Ne yapıyorsun sen ya! Nasıl vurmaya kalkarsın kıza?!"
"Lan lan elimde kalicin şimdi. O ne haldi lan! Siz beni katil mi ediciniz" diyerek Kaya'ya da vurmaya çalıştı. Kaya elini sertçe tuttu Kazım'ın.
"Katil olacak bir şey yok. Benim niyetim ciddi."
Kazım yüzüne bakakaldı Kaya'nın. Gördükleri onu delirtmişti ama İfakat'in söyledikleri de mantıklıydı. Suna duldu nihayetinde. Halis Korhan'ın bekar torunu onun için belki de en son fırsattı.
Yumruk yaptığı eli havada kalmıştı. Gördüklerininin şokunu ve öfkesini atlatmaya çalışıyordu. O sırada Seyran ablasını ararken babasının, İfakat ve Kaya'nın da ortalıktan kaybolduğunu görmüştü. Dicle'ye kimseyi görüp görmediğini sorduğunda tereddütle Kaya'nın odasını göstermişti genç kız.
Seyran odaya girdiğinde gördüğü manzara karşısında şok oldu. Ablasının saçı başı dağılmıştı. Kaya ve Kazım'ın arasında kaldığında ister istemez hırpalanmıştı. Babasına öyle yakalandığı için ödü patlamıştı.
Seyran ablasına koştu hemen. "İyi misin abla, Ne oluyor burada?" Seyran arkasına dönüp baktığında babasının öfkeyle soluduğunu gördü. Yumruk yaptığı elleri hala havadaydı.
"Bir şey olduğu yok Suna'yla evlenmeye karar verdiğimizi söylüyorduk babana. Biraz şok oldu sadece." dedi Kaya üstten bir ifadeyle. Seyran dün duyduklarına rağmen yine de şaşırmıştı. Ne çabuk olup bitiyordu her şey. Ablası nasıl ona hiçbir şey anlatmazdı. Bu insanlar kimdi ki ablasıyla aralarına giriyorlardı.
"Abla gel benimle hadi odama gidelim." diyerek Suna'yı götürmek için hazırlandı.
"Evet siz gidin bizim Kazım Beyle konuşacaklarımız var." dedi Kaya aynı tavırla.
Seyran'ın gözünden ateşler çıkıyordu. Arkada sinsice gülen İfakat'in planı her ne ise tutmuşa benziyordu. Seyran sinirle ağzını açacakken vazgeçip ablasının koluna girerek çıktı oradan.
Odaya çıktıklarında Suna hala titriyordu. Seyran Suna'ya sarıldı. "Ablam, ablacım sakin ol. Ne oluyor böyle? Evlenme işi nereden çıktı durup duruken? Neden benim hiçbir şeyden haberim yok?"
Suna öfkeyle Seyran'a baktı. "Senin kendi hayatından bana zaman ayırmaya vaktin mi var Seyran? Hiç sordun mu abla nasılsın o evde babamla ne yaşıyorsun diye?"
Seyran hayalkırıklığıyla baktı ablasına. "Abla o ne demek? Ne demek istiyorsun sen, ben seni düşünmüyor muyum hiç?"
"Düşünüyor musun Seyran? Okulun, kocan, ailen varken bana sıra mı geliyor? Ya ben neler yaşadım hiç sordun mu ne hissediyorum diye?"
"Abla saçmalama. Sanki sen tek başına mı yaşadın her şeyi. Hepimiz mahvolduk o manyakların elinde. Ben neler yaşadım hepsini gördün sen de."
Suna Seyran'a öfkeyle bakmaya devam ediyordu. Seyran daha fazla dayanamayıp ablasının önünde diz çöktü. "Abla bak İfakat nasıl o manyakları sardıysa başımıza şimdi de aynı şeyi yapıyor anlasana. Kaya'yla oyun oynuyorlar belli ki. Yoksa neden yakın olsun o kadın sana? Gör artık bunları lütfen!"
"Evet Seyran Kaya bana oyun oyunuyor. Beni sevmiyor. Ben kimim ki sevileyim zaten değil mi? Ben sevilmeye, aşık olunmaya layık değilim. Beni kimse istemez. Dillere destan aşkları yaşamak sana yakışır çünkü."
Seyran şok olmuştu. Bambaşka biri vardı karşısında. Ablası oyuna gelmişti. Başkalarının ağzıyla konuşuyordu. İfakat'in ve Kaya'nın bütün dolduruşlarına gelmişti maalesef Suna.
"Abla saçmalama! Nasıl böyle bir şey söylersin? Ben sana yaşadıklarımızı hatırlatıyorum. Bir daha canımız yanmasın diye uğraşıyorum."
Suna birden ayağa fırladı. "Sen kendine bak Seyran. Nelere canın yandı onu düşün! Ferit sana neler yaşattı ama çok aşıksınız siz pardon. Sizinki aşk sizinki tutku!"
"Abla sus artık!"
"Susmuyorum! Sen Ferit'le ikinizin üzerinden kalkacak ilgiden korkuyorsun beni düşündüğün falan yok. Beni ne zaman düşündün ya sen!"
"Bana mı söylüyorsun bunu? Bana!"
"Evet sana söylüyorum. Varsa yoksa Ferit'le yaşadıkların, aşkınız, engelleriniz. Yetti artık. Ben de varım. Ben size bağlı değilim. Kaderim sizin ilişkiniz bir iyi bir kötü oldukça şekilleniyor. Senin peşinde sürükleniyorum ben. Umrunda bile değilim!"
"Sana inanamıyorum. İnanamıyorum sana nasıl söylersin bunları?"
"Ne oldu zoruna mı gitti gerçekleri duymak Seyran?"
Seyran ne Suna ne de Ferit gibi değildi. Yaptığı hiçbir iyiliği yüzüne vurmazdı kimsenin. Artık sabrının son sınırına geldiğini hissediyordu. Daha fazla tutamadı içindekileri.
"Ben Ferit'le evliliğimin başından beri bütün yardımları senin için istedim ondan. Kaç kez ona mahkum oldum senin yüzünden. Babam seni Antep'e götürüp o dul adama vereceğinde nasıl bedeller ödedim biliyor musun? Elime gecelik tutuşturup bedel ödememi istedi Ferit! Seni kaçıracağız diye o Pelin denen pisliğin evine gitmek zorunda kaldım, onların yatağını gördüm ben o evde. Ferit dedem torun şartıyla ablana yardım edecek dediğinde hayatında metresi olmasına rağmen tamam demek zorunda kaldım. Sen başıma Yusuf'u sardığın için benim bekaretim sorgulandı bu odada sırf Ferit'le birlikte olmak istemiyorum diye. Nelere tamam dedim ben!"
Suna yüzünde acı bir gülümsemeyle baktı Seyran'a. "Sonra da bunları yaşatan kocanı affettin Seyran. O BÜYÜK aşkınız her engeli aşmış gördün mü? Benim yüzüme değil kocanın yüzüne vur bunları!"
Seyran delirmişti. Ablası için hiçbir şey ifade etmiyordu yaşadıkları. Gözünü hırs bürümüştü onun.
"Abla bak yapma, uzak dur o çocuktan!"
"Durmuyorum Seyran! Ne olacaksa olsun ben kendi kaderimi yaşayacağım! Senin peşinde Ferit'in insafında olmayacağım artık."
"Bak o çocuk varsa ben yokum diyorum sana!"
"Yok ol o zaman Seyran! Hiçbirinize ihtiyacım yok benim."
"İyi git o zaman! Git ne yaşayacaksan yaşa. Ama pişman olacaksın."
"Sen kendi işine bak Seyran. Koşa koşa ikinciye evlenmeyi bildin. Sen pişman olma da!"
Suna hızla uzaklaştı kapıdan. Kapıyı açtığında Ferit'i gördü. Belli ki uzun zamandır orada bekliyordu. Yüzündeki öfkeden net bir şekilde anlaşılıyordu bu. İkisi de birbirlerine nefretle baktılar. Belli ki Seyran hem Suna'yla hem de Ferit'le aynı anda yaşamıştı yüzleşmesini.

Yüzleşmeler artıyor. Hepsini tek tek haykıracağız yüzüne. Herkes hak ettiği insanlarla hak ettiği gibi yaşayacak. Bu hikayede yalı çapkınındaki gibi masumlar değil suçlular çekecek cezalarını.

Yalı Çapkını (Yüzleşmeler) pt1Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin