Dedesinin ardından ne yapacağını bilemeyen halde kalan Ferit bir an önce kendine gelmeye çalışıyordu. Hayır, bunu kabul edemezdi. Pelin'le evlenemezdi. Evet başta sırf Seyran'ın canını yakmak için bunu düşünmüştü. Bir ailesi olduğunu, onun arkasından yıkılmadığını göstermek istiyordu ama şimdi işler değişmişti. Üstelik Pelin'le evlenirse kolay kolay boşanamazdı. Bunun üstüne de uzun uzun düşünmüştü.Tam Nevra'yı ikna etmişken, aile itibarını toparlayıp kendi işini kurmak üzereyken bu olamazdı. Evet çocuğu için ve Pelin'in sağlığı için endişeliydi ama hayatını mahvedemezdi bu zoraki evlilikle.
Annesinin odasına geldiği günü hatırladı. Yatağından tanımadığı bir kız çıktığında kimse ona inanmamış, dedesi apar topar evlendirmek istemişti onu. Annesi başka çaresi olmadığını anlatmıştı. Tamam biriyle evlenecekti ama istediği hayatı yaşayacaktı.
Sonra Seyran çıktı karşısına. Evet evliliğe zorlanmıştı ikisi de. Fakat arada büyük bir fark vardı. Ferit kiminle evleneceğini seçebilmişti. Üstelik ilk zamanlar hem Seyran'ı hem Pelin'i aynı anda idare etmeye çabalamıştı. Seyran müsaade etmemişti tabii ki buna. Şimdiyse gerçekten zorla evlendiriliyordu. Buna daha fazla boyun eğemezdi.
Dedesinin nerede olduğunu sordu Latif Beye. Hastanenin boş odalarından birinde oturmuş ne yapacaklarını düşünüyorlardı Orhan'la birlikte. Haber basına sızmamalıydı. Daha yeni Nevra ile görüntü veren Ferit'i Pelin'le evlendirmek kolay olmayacaktı. Eğer evlendirmezlerse bu kez Zerrin susmayacaktı. Üstelik kadın aklını kaybetmişti. Kendisine de bebeğe de zarar verebilirdi. İşler o zaman rayından çıkardı işte. Sessiz sedasız nikah kıyacaklardı.
Ferit'in aniden odaya dalmasıyla iki adam da irkildi.
"Ne oluyor Ferit.Ne bu halin?"diye kükredi Halis.
"Dede konuşmamız lazım."
"Konuştuk ya az önce. Bitti, konuşacak başka bir şey yok."
"Dede anlamıyorsun ya. Olmaz yapamazsın. Beni tekrar istemediğim bir evliliğe zorlayamazsın."
"İstemediğin evlilik ha!" diye gülmeye başladı Halis.
"Seni durup dururken mi evlendirdik çocuk! Sanki bilmiyorsun yediğin haltları. Hem ablası yerine kardeşini görüp isteyen kimdi? Ne kadar büyük rezillik olduğunu bile bile yaptın bunu. Tuttun aynı kızla yine evlendin herkese kafa tutup. Şimdi istemediğin evlilik mi oldu?!"
"Dede o durum başka. Bu bambaşka. Ben istemiyorum Pelin'le evlenmek."
"Hani kıyacaktın nikah? Seyranla boşanırken öyle diyordun. Nevra meselesini de unut. Benim de aklıma yatmıştı ama şimdi olmaz. Pelin'le evlenmen gerek. O kadar."
"Dede yeter! Hayatım hakkında bir tek ben konuşamıyorum. Bıktım artık!"
Halis sinirden kıpkırmızı kesilmiş, boyun damarları şişmişti. Bastonuna tutunup ayağı kalktı. Ferit'in yakasını kavrayarak konuşmaya başladı.
"Hayatın hakkında konuşamıyorsun öyle mi? Ulan evliyken çocuk yapan sen, o kızı hayatından çıkarmayıp anasını danasını sevgilisini başımıza musallat eden sen, karım karım diye gezip başka kadınların koynunda fotoğraflarını çektiren, hamile kadının göbeğini öpen sen... Daha sayayım mı utanmaz herif! Nasıl hayat bu! Senin yediğin haltların bedelini biz ödüyoruz be! Evleneceksin diyorum. O kadar. Bu deli kadın da deli anası da başımızı daha fazla belaya sokmadan kıyacaksın nikahı. O Pelin denen kadını değil karnındaki torunumu düşünüyorum ben. Daha da delirip ya kendine ya bebeğe zarar verecek görmüyor musun? Nasıl ödeyeceksin o vebali sen!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yalı Çapkını (Yüzleşmeler) pt1
ContoSeyran'ın söyleyemediklerini söyleyip, sustuklarını konuşacağız. Size gül bahçesi değil ama yüzleşmeler vadediyorum.