Ferit eve dönerken bambaşka duygular hissediyordu. Kafası karışmıştı ama hissettiği sevinci saklayamıyordu. Pelin ondan hamileydi. Üstelik hayatı boyunca kendisinden başka kimseden çocuğu olmasını istemediğini söylemişti. Arabada konuşurken Abi birden sordu, "Oğlum bak emin misin bir yanlışlık olmasın?"
"Neyden emin miyim Abi?"
"Yani ne bileyim çocuğun senden olduğuna emin misin?"
"Ya saçmalama Abi Pelin'in gözü benden başkasını görüyordu sanki. Tamam net hatırlamıyorum o geceyi ama olmuş işte bir kere." dedi. Evet, Ferit emindi. Pelin yıllarca aldatmalarına bile göz yummuş, Sertler'le bir şeyler yaşamak istese de becerememiş hep Ferit'i istemişti. Pelin Ferit'e deli gibi bağlı ve sadıktı. O çocuk tabii ki Ferit'ten olacaktı. Pelin başkasına dokunmuş dahi olamazdı Ferit'e taparken.
Eve döndüğünde içindeki sevinci saklayamasa da bir taraftan Seyran'a karşı bir mahçubiyet de hissediyordu. Seyran bir şekilde kabullenecekti bu durumu tabii ki ama zamana ihtiyaçları vardı. O zamana kadar Seyran'la arasını düzeltmesi gerektiğini düşündü. Büyük tepkiler gösterip yanlış kararlar vermemeliydi sonuçta. Seyran yatakta uyumuştu. Yanına çöküp elini öptü Seyran'ın. Ne olursa olsun onu bırakmayacağını biliyordu. Seyran da ona sadakatle bağlıydı. Onca şeyi boşuna yaşamamışlardı. Dünya üzerinde başkasından çocuğu olan tek adam Ferit değildi nihayetinde. Ben kendimi ifade edersem anlayacaktır. Sonuçta ayrılma aşamasındaydık, benden boşanmak isteyen oydu diye düşündü. Duşa girdikten sonra yatağa sızdı usulca.
Sabah erkenden uyanan Seyran yanında Ferit'i görünce şaşırdı. Gece kavgalı ayrılmışlardı. Gelip yanına yatmaz diye düşünüyordu. Kızgınlığı geçmemişti hala. Okula gitmek için kalkıp hazırlandı. Banyodan çıktığında Ferit'in de uyandığını gördü.
"Günaydın." dedi Ferit gülümseyerek.
"Günaydın." dedi Seyran. Ferit'in bu haline şaşırmıştı. En son en az kendisi kadar kızgındı o da. Dengesiz davranıyor yine diye düşündü.
Ferit Seyran'a yaklaşarak ellerini tuttu. "Seyran, ben akşam çok düşündüm. Haklısın, okul senin en büyük hayalin. Daha sonra da torun verebiliriz dedeme. Hiçbir şey hayallerinden önemli değil. Ben seni desteklemeye karar verdim." dedi gülümseyerek.
Seyran şaşırmıştı. Akşamdan sabaha olan değişikliklerine alışkındı Ferit'in ama bu sefer gerçekten anlam veremiyordu.
"Ne diyeyim bilemiyorum Ferit. Günlerdir bu konuyla ilgili ağır tepkiler veriyordun. Ne oldu birden bire akşamdan sabaha?" dedi kuşkuyla.
"Seyran yaa, ne yapsam yaranamıyorum sana. Düşündüm dedim işte. Hadi bekle beni hazırlanayım da ben götüreyim seni." dedi yüzünde masum bir çocuk ifadesiyle.
Seyran için Ferit'in bu tavırları büyük zaaftı. Onu çok seviyordu,üstüne onu kaçırmak için geldiği Antep'te Tarık tarafından vurulmasının vicdan azabı da eklenince yumuşak karnı hepten hassaslaşmıştı. Kendisine verdiği desteği görmezden gelmek istemedi. "Peki." dedi gülümseyerek. Ferit hazırlandıktan sonra beraber aşağı indiler. Kahvaltıdan sonra çıkacaklardı. İfakat sordu "Hayırdır sabah sabah karı koca nereye gidiyorsunuz?"
"Karımı okula bırakacağım." dedi Ferit neşeli bir ses tonuyla. Seyran'ın elini tutmuştu. Seyran da gülümsemesine karşılık verdi.
"Yaa öyle mi? Ne kadar mutlu oldum anlatamam." dedi Asuman. Ailesinin yanından dönmüştü. O yokken böyle olumlu gelişmeler olması onu da sevindirdi. Gülgün ne kadar Seyran'a tavırlı olsa da Ferit'le bu halleri hoşuna gitmişti. "Aferin çocuklar okul konusunda doğru kararı vermişsiniz sonunda." dedi. Seyran içinden taşan duygulara engel olamayarak minnetle gülümsedi Gülgün'e. Kadın da karşılık verdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yalı Çapkını (Yüzleşmeler) pt1
Storie breviSeyran'ın söyleyemediklerini söyleyip, sustuklarını konuşacağız. Size gül bahçesi değil ama yüzleşmeler vadediyorum.